CHP’DE DEMİRTAŞ SEVGİSİ

                                   
CHP’li vekiller, cezaevinde bulunan HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ı peş peşe ziyaret etmekteler. Önce Veli Ağbaba… Ardından Tuncay Özkan ve Eren Erdem… Bakalım sırada kimler var?
Demirtaş’ı ziyaret eden Ağbaba ve Erdem konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı. Ancak Özkan’ın yaptığı açıklamalar kamuoyunda tartışıldı. Özellikle CHP tabanındaki Kemalistler, görüşmeyle ilgili sert tepkilerde bulundular.
Tuncay Özkan: “Adalet, özgürlük, barış için müthiş düşünceleri var. Türkiye, Selahattin Demirtaş’ı daha bir can kulağıyla dinlemeli. İlk duruşmasından itibaren söyleyecekleri çok önemli.” Açıklamasını yaptı ziyaret sonrası. Bu sözlerin Demirtaş’ı parlatmak için söylendiği çok açık. ABD ve AB tarafından gündeme getirilen yeniden açılım sürecinin başlatılmasına hizmet etmekte.
Özkan, yukarıdaki sözlerine kamuoyundan sert tepkiler gelmesine karşın geri adım atmadı. Görüşlerini savunmayı türlü biçimlerde sürdürdü. Özkan özel bir televizyon kanalındaki söyleşisinde, “ziyaretin Kılıçdaroğlu’nun izniyle yapıldığını” söyledi. Bundan da anlaşılıyor ki CHP Genel Merkez yönetimi Demirtaş ziyaretlerinden rahatsız değil.
Özkan’ın “CHP, Demirtaş ile aynı cephede.” sözleri ilginçtir. HDP’nin, terör örgütü PKK’nın siyasal uzantısı olduğunu herkes bilmekte. PKK/PYD de ABD’nin Ortadoğu’daki kara gücü. Tuncay Özkan’ın bu düşüncesi, CHP’yi PKK ile dolayısıyla ABD ile ittifaka götürür. Bölgede ABD ile ittifak kurmak demek, Ortadoğu’daki halkların tümüne düşman olmaktır.
CHP yöneticileri terör örgütünü arkalayarak ne yapmak istemekteler? Emperyalizme karşı mücadele için kurulan bir parti, emperyalizmin müttefiki mi olacak? PKK/HDP ile yan yana yürüyecek bir CHP’nin Atatürk’le bir ilgisi kalır mı? Böyle bir partiye hâlâ Atatürk’ün partisi diyebilir miyiz? CHP derhal kuruluş ilkelerine dönmeli. Eğer dönmeyecekse ve bölücü örgütle kol kola yürüyecekse Kemalistlerin burada bulunmasının Türkiye’ye yararı var mı?
                                                                       Adil Hacıömeroğlu
                                                                       6 Mayıs 2017


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder