ABD YALANINA SIĞINAN ZAVALILIK

                                   
Sözcü Gazetesi’nde bir haber… “Esat toplu katliamı krematoryumla gizliyor” başlığı ilgimi çekiyor. Haberi okuyorum. “Bu kadarı da olmaz.” diyorum. “Yalanın böylesi olamaz.”
Haberin kaynağı, ABD… Yıllardır “Esat kimyasal/biyolojik silahlar kullanıyor.” yalanını yaydı Amerika’nın propaganda merkezleri. Her seferinde üretilen yalanlar, gerçeğin ışığında yok olup gitti. Ama ne yazık ki yalan üretmeden vazgeçmediler. Irak, Libya, Afganistan, Suriye’de üretilen yalanların sayısını anımsamıyorum. Ne yazık ki bu yalanlara kanan saflar da var, art niyetliler de… Bu yalanlar yüzünden on binlerce insan canından, yurdundan oldu.
“Beyaz kasklılar” diye bir grup var Suriye’de. ABD’de üretilen her yalandan sonra, yalan senaryosunu oynuyorlar kameraların önünde. Bir gün geldi Allah şaşırttı onları ve iplikleri pazara çıktı.
Sözcü’deki habere dönelim… Esat her gün elli kişi asıyormuş. Bakın kırk dokuz değil, elli bir de… Her gün tam tamına elli… Cesetlerden kurtulmak için de ölüleri, krematoryumda yakıyormuş. Senaryo tam da ABD işi. Yani alışılagelmiş bir yalan… Hem de Nazi dönemini anımsatmakta. Çünkü ABD’nin Galadyo örgütlenmesini 1945 sonrası yapanlar, esir aldıkları Nazi subayları. II. Dünya Savaşı öncesi Hitler’in hizmetinde olan Nazi generalleri, savaş sonrası ABD’nin hizmetine girdiler. Tabi böyle olunca senaryodan Nazi kokuları gelmesi de olağan.
Haberi okumayı sürdürdüğümüzde “… öne sürüldü.” denmekte. Yahu be adam, gerçekliği kanıtlanmamış, öne sürülmüşse neden bu yalana ortak oluyorsun? Neden ABD’nin yalan propagandasının aleti olup masum, mazlum bir devlet yönetimini suçluyorsun? Ayıp değil mi?
Bir de kalkıyorsun Atatürk’ten, Cumhuriyet’ten dem vuruyorsun ey Sözcü Gazetesi! Atatürkçü biri, mazluma iftira atılmasına ortak olur mu? Hele bu mazlum, komşunsa… Komşu, bir zalime satılır mı arkadaş? Kendinize gelin, kendinize! Zalimin değil, mazlumun yanında olun! Emperyalizmin değirmenine su taşımayın! ABD yalanına sığınan zavallılar kervanına katılmayın!
                                                           Adil Hacıömeroğlu

                                                           16 Mayıs 2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder