CHP
Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Önceki Genel Başkan Baykal ve birçok CHP’li
yönetici bir “hayır cephesinden” söz etmekteler. Bu cepheyi dağıtmamayı da birincil
görev edinmişler. Gerçekte böyle bir cephe var mı?
16
Nisan halkoylamasında başkanlık rejimine “Hayır!” diyenlerin belli bir siyasal
görüş ortaklıkları yok! Dünya görüşleri birbirine karşıt kişilerin hayır oyu
verdikleri açıkça görülmekte. En önemli ortak yan, tek kişinin yönetimine karşı
TBMM’yi savunmak… Daha açık söyleyişle milletin egemenliğini savunmak… Bu da
yurtseverliktir.
Peki,
evet oyu verenler yurtsever değil mi? Evet oyu verenler de hayır oyu verenler
kadar yurtseverdir. Yurttaşların yurtseverliğinden şüphe duymak yanlıştır. Böyle
bir düşünce Türkiye’nin birliğinden yana olanlara yakışmaz.
Kılıçdaroğlu,
Baykal ve diğerlerinin ifade ettiği “hayır cephesini bir arada tutmak”
düşüncesinin aslı CHP-HDP/PKK işbirliğini sağlamaktır. Böyle bir ittifakla ABD’nin
istediği bir hükümet modelini ortaya çıkarmak. Tabi bu ittifakta FETÖ de var.
Aylardır FETÖ’cü sözde gazetecilerin haklarını savunmak için adeta yarışan CHP’li
vekilleri unutmamak gerek. Böyle bir iktidar modeli gerçekleşir mi? Asla… O
zaman asla gerçekleşmeyecek bir şey için neden bunca uğraş? Neden mi? Kasetle
giden de kasetle gelen de kasetçilerin egemenliğinde ne yazık ki. Yani, teslim
alınmışlar kasetçi güçlerce…
Türkiye
büyük bir savaşın içinde… ABD ve müttefiki terör örgütleri silahlarını ülkemize
çevirmiş durumdalar. Amaçları Türkiye’ye bölerek ulus devleti yok etmek… Bunu
görmeyen siyasetçi, kim olursa olsun, Amerika hesabına çalışıyor demektir.
Türkiye’nin
savaşın içinde olduğu bir dönemde yurtseverlerin görevi, ulusu bölmek değil,
bir araya getirmektir. Yani düşmana (emperyalizme) karşı ulusça tek vücut olmak
gerek. Bu nedenle yüzde kırk dokuzu değil, yüzde yüzü bir arada tutmalı. Emperyalizme
karşı en geniş birliği kurmak, her yurtseverin görevi. Bu nedenle hem yüzde
elli bire hem de yüzde kırk dokuza çok gereksinimiz var mı? Bu içindir ki evet
ya da hayır oyu veren herkesi; Türkiye’nin birliği, geleceği, varlığı için
birleştirmeliyiz.
Türkiye’ye
yapılabilecek en büyük kötülük, Türkiye’yi cephelere ayırmaktır. Bu, Türkiye’yi
bölmektir. Hiçbir Atatürkçü, cumhuriyetçi, devrimci, milliyetçi böyle bir
çalışmanın içinde olmaz. Tersine, böyle bir projeye sonuna dek karşı çıkar. Bu
nedenle “Hayır cephesini dağıtmayalım.” diyerek Türkiye’yi ayrıştırmayı hedefleyen
düşünce ve eylemlere karşı çıkmak her yurtseverin görevi olmalı.
Zaten
“hayır cephesi” diye bir cephe de yok! Olmayan bir şeyin birliği olur mu?
Adil
Hacıömeroğlu
8
Mayıs 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder