“Şimdi
biz yeni bir devlet kuruyoruz, beğenin beğenmeyin bu yeni devletin kurucu
lideri Tayyip Erdoğan’dır.” diyen kişi, AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nun
eski üyesi Ayhan Oğan.
Ayhan
Oğan, son günlerde kamuoyunun ilgisini çekmekte. Televizyonların aranan
konuğuydu. Katıldığı televizyon programlarında tartışmıyor, eleştirilere yanıt
vermiyor, karşısındakilere sürekli hakaretlerde bulunuyordu. Siyaset bilgisi
yok denecek kadar az… Bilgi, görgü, kültürü kıt biri olarak hakaret etmeyi
siyasal savaşım sanan bir meczup. En belirgin özelliği, kraldan çok kralcı
olması. AKP lideri Erdoğan’ın gözüne girmek için saldırganlığı geçer yol
görmekte. Bu nedenle de AKP’nim temel düşüncesi olan Cumhuriyet karşıtlığını
yıkıcılığa götürüyor meczup saldırgan.
Diyeceksiniz
ki bilgi, görgü, saygı ve kültürü yetersiz olan, üstüne üslük konuşmaları
hakaretten ibaret olan biri neden ekranlarda sık sık boy gösterir? Çünkü
televizyonların asıl derdi kamuoyunu bilgilendirmek değil, izlenme oranını
artırmak. Bunu da en iyi ekranda kavga edenler yapmakta.
Yeni
bir devlet kurmak için ne yapmak gerekir? Eski devleti yıkmak… Eski devlet
hangisi? Türkiye Cumhuriyeti… Demek ki Ayhan Oğan, Türkiye Cumhuriyeti’ni
yıkmak ve yeni bir devlet kurmak istemekte. Kuracağı devletin adı, yüzölçümü
belli değil.
Kurtuluş
Savaşı’nda İzmir’den denize döktüğümüz düvel-i muazzama yıllardır Türkiye
Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalışmakta. Türkiye’yi yıkacak Sevr’i uygulamak için
emperyalistlerle işbirlikçileri yoğun uğraşta. ABD, yerli işbirlikçileriyle
devletimizi yıkmak için akla gelmedik yolları denemekte. Şu anda PKK ve FETÖ
Türkiye’yi yıkıp parçalamak için elinden geleni yapmakta.
Ayhan
Oğan, Türkiye’yi yıkmak için FETÖ ve PKK ile ABD projesinin askeri olarak
ortaya çıkmakta. Sevr uygulamak isteyenlerin ön önünde durmakta. Bu yolla da
terör örgütlerinin yanında yer almakta. Bu, vatana ihanet suçudur. Bu söyleme
savcılar sessiz kalamaz.
Herkes
soruyor: “FETÖ’nün siyasal ayağında kimler var?” diye. Kimler olacak? Ayhan
Oğan’a bakın, görürsünüz siyasal ayağı.
Adil
Hacıömeroğlu
8
Ağustos 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder