AKP
Genel Başkanı Erdoğan, kraldan çok kralcı kesilen yandaş köşelemecilere kızmış.
Onların kendi adına racon kesmeleri onu rahatsız etmiş olmalı ki “Eğer racon
kesilecekse bu raconu bizzat kendim keserim.” diyerek rahatsızlığını dile
getirdi. RTE, bu sözleriyle yandaş mahalleye racon kesmiş oldu.
Peki,
“racon kesmek” nedir?
TDK
Türkçe Sözlük’te “racon” sözcüğünün argo olduğu belirtilerek anlamı şöyle
açıklanmış: 1- Yol, yöntem, usul; 2- Gösteriş fiyaka”
TDK
Türkçe Sözlük’te “Racon kesmek” sözünün anlamı. “1-görünüşe göre hüküm vermek,
2- gösteriş yapmak” diye açıklanmış.
Ferit
Devellioğlu’nun Türk Argosu Sözlüğünde “racon kesmek” şöyle açıklanıyor: “1-
Muhakeme edip hüküm vermek. 2- Gösteriş yapma.”
“Afi
kesmek, caka satmak, film çevirmek, numara yapmak, polim yapmak” sözlerinin “racon
kesmek”le anlamdaş olduklarını Türk Argosu Sözlüğünden öğreniyoruz.
“Racon”
sözcüğü Türkçe değil, İtalyanca. Bunu da belirtelim yeri gelmişken…
Türkiye’nin
Cumhurbaşkanı, düşüncelerini, isteklerini argo sözcüklerle anlatamaz,
anlatmamalı. Bu durum bir dil yoksulluğudur, kişinin sözcük dağarcığını
göstermek bakımından önemlidir. Sözcük dağarcığı yetersiz olduğundan yetiştiği
kültür ortamının dilini kullanmakta RTE.
Sözcük dağarcığının darlığı onu çoğu zaman argo ve kaba sözlere
yöneltmekte. Argo kullanmak mahalle kahvesinde olur, ama cumhurbaşkanlığı
orununda olmaz. Çünkü cumhurbaşkanları
toplumun rol modelleridir aynı zamanda.
Erdoğan
kitap okumuyor. Bu nedenle sözcük dağarcığı biraz çorak. Yoğun bir kültür
atmosferinin içinde pek olmadı. Sığ bir kültürel birikime sahip. Bu nedenle de
hep öfkeli.
Öğrencilere,
RTE’yi dinlememelerini salık veririm. Çünkü sözcük dağarcıkları gelişmez onu
dinlerlerse.
Türkçe
işlek ve anlamca varsıl bir dil. Deyimler, değişmece (mecaz) anlamlar dilimizi
varsıllaştırmakta ve kullanım kolaylığı sağlamakta. Deyimleri değişmece
anlamları anlamak içinde çok okumak gerek. Sözcüklerimizin birçoğu
çokanlamlıdır. Bir sözcüğün birden çok anlamının birbirinden farkını anlamak da
okumakla olur. Erdoğan da danışmanları da çok okumalı çok… Türkçe bir okyanus,
sözcükler de damlalar. Bu damlalar kimi zaman dalga olur kıyıları döver, kimi
zamanda kumsalları okşar.
Adil
Hacıömeroğlu
23
Ağustos 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder