TÜRBANA YASAL GÜVENCE Mİ?


        YCHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, durduk yerde ve hiç gereği yokken başörtüsünün yasal güvenceye kavuşturmak istediklerini söyledi. Ardından TBMM’ye bu doğrultuda yasa önerisi verdi. RTE de bu öneriye balıklama atladı. Yasal değil, anayasal güvence istedi başörtüsüne. Başörtüsüyle anlatılmak istenen türban... İki parti arasında bu doğrultuda tartışmalar sürüp gitmekte. Epeyce de sürer gibi.

        Türkiye’nin onlarca yaşamsal diyebileceğimiz sorunu var. Bu sorunlarını hepsinin çözümü de ivedi… Ancak ana muhalefetin lideri, çözülmüş bir sorunu gündeme taşıyor nedense. Amacı, dindar seçmenin gözün boyayıp onların oyunu almak. Seçmeni, bu denli saf görmekte Kemal Bey.

        Doğu Akdeniz’de ülkemiz sıkıştırılmakta. ABD onlarca üs kurmuş Yunanistan’da. Kıbrıs’ın Rum kesimine silah yığmakta ABD. Ülkemiz her an bir emperyalist saldırıya uğrayabilir.

        ABD’nin desteklediği terör, yurttaşlarımızın canını almakta. Neredeyse her gün bir şehidimiz var. Suriye’deki terör örgütleri başımıza bela.

        Türk ekonomisi, büyük zorluk içinde. Yaşam pahalılığı, işsizlik almış başını gidiyor. Serbest piyasa ekonomisi nedeniyle üretici de tüketici de apaçık soyulmakta.

        Ülkemiz büyük zorluklarla savaşırken iç cephemizde parçalanma söz konusu. Kimileri, ABD’nin kaos planını uygulamakta. Bu da PKK ve FETÖ’ye fırsat vermekte.

        Eğitim alanında aşılması gereken onlarca sorun çözüm beklemekte.

        Ülkemiz yeterince üretememekte. Üretici zor durumda.

        Yukarıda saydığım temel sorunlara, onlarcası eklenebilir. Böyle bir durumda türbanın yasal güvenceye kavuşturulmasını gündeme getirmek niye ve kime hizmet?

         Ülkemizin temel sorunlarına çözüm üretemeyen YCHP, popülist söylemlerle oy kazanacağını sanmakta. Bunu yaparken de geçmişinden, tarihsel köklerinden uzaklaşmakta giderek. Bu da Cumhuriyet düşmanlarının işini kolaylaştırmakta. AKP’de bunu fırsat belleyip işi sakız gibi uzatmakta. Ülkemizin asıl sorunları ise rafa kalktı böylece.

        Fatih’in topları, İstanbul surlarını döverken Bizans’ın ileri gelenleri Ayasofya’da toplanıp meleklerin cinsiyetini tartışmaktaydılar. Meleklerin erken olduğunu söyleyenlerle dişi olduğunu savunanlar arasında kavgaya varan büyük tartışmalar olmaktaydı. Bir süre sonra İstanbul düşünce meleklerin cinsiyetini tartışanlar, tutsak olmanın utancı içineydiler. 

        Türkiye, var olma savaşında… Kılıçdaroğlu, bu var olma savaşının ya farkında değil ya da görmezden gelmekte olan biteni. İkisi de çok tehlikeli. Atatürk’ün “a”sından haberi olmayan biri, ne yazık ki Yüce Kurtarıcı’nın kurucusu olduğu partide, onun koltuğunda oturmakta. Ya, ona umut besleyenlere ne demeli?

        Kılıçdaroğlu’nun türban girişimi ilk değil. Daha önce de değişik konularda benzer çıkışlarıyla AKP’yi soluklandırıp güçlendirdi. Ülke gündeminden ilgisiz çıkışlarıyla ABD’nin kaos planına hizmet etmekte. Toplumun yaşamsal sorunlarına çözüm üretemediği için gündemi saçma sapan konularla meşgul etmekte.

        Kılıçdaroğlu ve arkadaşları, ülkemiz için büyük bir sorun. Bu sorundan ülkemiz kurtulmalı.

                                                               Adil Hacıömeroğlu

                                                               6 Ekim 2022

       

3 yorum:

  1. Sorun Atatürkçülüğün iflasıyla da ilgilidir. Atatürkçülük, Kemalist altı ok doktrininden koparılmış, her türlü siyasi dalaverenin örtüsü haline getirilmiştir. Atatürk maskeli irticaya geçit yok!!!

    YanıtlaSil
  2. Nede güzel yazmiş bizim düşünürümüz

    YanıtlaSil
  3. Anayasayı değiştirme üç partinin hedefi. Bir hafta önce rte yeni yılda yeni anayasa çalışmalarını tamamlayacağız dedi. Bir dize yazıpta açık hedefi Türkiye Cumhuriyeti olan anayasa değişikliği için söz eden olmadı. Mister Kemıl deyince hurra saldırı. Adamına göre eleştiri, bu bir gazetecilik, bu bir akıl değil kısacası. Hasan kel , Kel Hasan denilsede aynıdır. Denmelidir.

    YanıtlaSil