MİR’DEN VAZGEÇME, ABD’YE HİZMET ETME!


        Üç kamu, iki de özel bankamız ülkemize gelen Rus yurttaşlarının alışverişlerini kolaylaştırmak için MİR sisteminin uygulamasına geçmişlerdi. Bu yolla Ruslar, daha çok alışveriş yapıyor, dolayısıyla ülkemize daha çok para kazandırıyorlardı. MİR, ülkemizin yararınaydı. Turizm gelirlerimizin artırılması için zorunlu bir uygulamaydı.

        Ülkemize ekonomik alanda soluk aldıracak MİR kartlarının kullanımı, en çok ABD’yi rahatsız etti. Görünüşte Rusya’ya yaptırım uygulayan ABD, ülkemizin önemli bir gelir kaynağını yok etmeyi kafasına koydu.

        Önce ABD Hazine Bakan Yardımcısı Adeyemo, ABD’nin yaptırım uyguladığı Ruslarla iş yapan Türk şirketlerin yaptırım riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Bu tehdidini mektupla TÜSİAD’a da gönderildiği belirtildi. Çok geçmeden TÜSİAD, bu tehdidi doğruladı. Atlantik sermayesine eklemlenmiş bu işadamı kuruluşu ne yazık beklendiği gibi bu tehdide boyun eğdi. Tehdide karşı bir söz edemedi.

        TÜSİAD’ın boyun eğmesi normal… Peki, hükümet bu yaptırım tehdidine nasıl boyun eğer? Türkiye’nin yaşamsal çıkarlarını, halkımızın gönencini savunmak hükümetin görevi değil mi?

        Tehdit mektubu konusunda Maliye Bakanı Nebati’nin duruşu, açıklamaları sorunluydu. Hemen boyun eğer bir tavrın içine girdi. Bu da hükümetin geri adım atmasına yol açtı.

        ABD tehdidiyle iki özel banka, hemen MİR’den vazgeçti. Çok geçmeden devlet bankaları da aynı tutumu gösterdi. Bu uygulamayla hükümet, bindiği dalı kesti. ABD’ye ödün verdi. Bu ödün, önümüzdeki günlerde yeni tehditlerin daha yüksek düzeyde olacağının bir habercisi.

        ABD, yıllardır ülkemizi düşman olarak görmekte. Bunu da açıkça hem söylemeleriyle hem de uygulamalarıyla göstermekte. Ne yazık ki yıllardır göbeğinden ABD’ye bağlı hükümetler, bu düşmanlığı görmezden geldiler. Ödünler verdiler bağımsızlığımızdan, cumhuriyetimizden, ulusal güvenliğimizden, ekonomik gelişimimizden, kültürel özgünlüğümüzden, toplumsal barışımızdan…

        ABD, ulusal birliğimizi bölmek için kardeşi kardeşe kırdırttı. Aydınlarımız, onun işbirlikçileri aracılığıyla toprağa düştü. Birçok gencimiz kıyıma uğratıldı ABD çıkarları uğruna. Sanayimiz, tarımımız onun dayattığı liberal ekonomik uygulamayla yok edilme durumuna geldi.

        Eğitimimiz, ABD-Türkiye eğitim anlaşması (Aralık 1949) yoluyla kuşa çevrildi. Ulusal ve bilimsel özelliği her geçen gün yok adildi.

        Yeraltı ve yerüstü kaynaklarımız ABD’ce yağmalandı. Bolluk içindeki ülkemiz, darlığa düştü.

        Sözü uzatmayalım. Başımıza ne bela gelmişse hepsi ABD emperyalizminin eliyle geldi. Bu nedenle böyle bir düşmandan bundan sonra iyilik beklemek ya saflıktır ya da satkınlık.

        Hükümet, MİR’den vazgeçerek Türkiye’nin çıkarlarından, halkımızın ekmeğinden, ulusumuzun geleceğinden, işsizin iş bulma umudundan vazgeçmiştir. Ekonomisi düzgün olan bir Türkiye, ulusal güvenliğini de o denli güçlü olarak savunur. ABD’ye karşı yeni dostlar edinmeliyiz. Bu dostlar da ABD’nin düşman bellediği ülkeler olmalı. İşte, burada Rusya önümüzde her alanda büyük bir fırsat kapısı. Bu fırsat kapısını kendi elimizle kapatmayalım.

        AKP hükümeti, güya denge siyaseti uygulamakta. Düşmana şirin görünerek ve ödünler vererek denge sağlanmaz. Düşman, silahlarını Türkiye’ye çevirmiş beklemekte. Üç yandan yapılan bir kuşatmanın içindeyiz. Bu kuşatmayı yarmanın yolu, doğru ittifaklar kurarak olur.

        Hükümet, MİR’den vazgeçerek ABD çıkarlarına hizmet etmiştir. Tez elden bu yanlıştan vazgeçmeli. ABD’ye boyun eğen, ödünler veren AKP, FETÖ ve PKK’yı yüreklendirir. Onların yurtiçinde yapacakları kışkırtmaların önünü açar. Böylesi bir durumu ne devletimiz ne ulusumuz ne de yurttaşımız kaldırabilir. Bu anlayışla Türkiye’de hükümet olunmaz.

        Kurtuluşumuzu, Avrasya ile özellikle de Sovyetler Birliği ile yaptığımız işbirliğiyle kazandık. Varlığımızı, gelişmemizi yine Avrasya’daki dostlarımızla omuz omuza vererek sağlayacağız. Bundan başka çözüm yok!

                                                               Adil Hacıömeroğlu

                                                               29 Eylül 2022

2 yorum:

  1. Çok merak ediyorum, mesela Yunanistan'la yapılacak bir savaşta da Amerika'ya bakarak geri adımlar, geri durmalar olacak mı!?

    YanıtlaSil
  2. Keçi derisinden post; ABD'den dost olmaz.
    Hepsi bu kadar.
    Duygusal şair
    İSMAİL GÖKÇE
    DENİZLİ

    YanıtlaSil