CHP kurultaylar partisi olma özelliğini, bir gün arayla Ankara’da iki farklı salonda “tüzük kurultayı” toplayarak pekiştirecek. Parti içindeki çekişme, bu kurultaylarda doruğa çıkacak. Amaç; daha demokratik tüzük yapmak.
Yeni CHP, “yenileşmek” adına özellikle liberal ve iktidar yandaşı çevrelerin telkin ve yönlendirmeleriyle partinin kuruluş ilkelerinden uzaklaşması dikkat çekici. Parti politikalarındaki sapma, ülkemizin geleceği açısından sakıncalar yaratmakta. Bu durum, AKP’nin ülkeyi dönüştürme, eksenini saptırma uygulamalarını kolaylaştırmakta. Hele Atatürk’ü savunmaktan çekinen, Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerinin, anlayışının arkasında duramayan bir CHP yönetimi seçmenleri çok rahatsız etmekte, umutları kırmakta.
CHP tüzüğü ne zamandan beri antidemokratik? Uzun yıllardır… 12 Eylül öncesinin demokratik tüzüğü, Evren- Özal rüzgârlarına kapılarak geçen zaman içerisinde faşizan bir duruma getirildi. Amaç, seçilen yönetimleri prensliklere dönüştürmek.
Kılıçdaroğlu genel başkanlığa seçildiği gün yaptığı konuşmada ve daha sonraki söylemlerinde sürekli olarak tüzüğü demokratikleştirileceğinden söz etti. Hatta ileri giderek “korku imparatorluğunu yıkacağını” haykırdı. Ancak kendisine karşı muhalefeti bastırmak, yönetimindeki halktan uzak siyasetçileri yanında tutmak adına parti içi demokrasiyi uygulamadı. Genel seçimlerdeki merkez yoklamaları ise CHP seçmenini hayal kırıklığına uğrattı. Bu nedenle de yıllardır “demokrasi” sözcüğü ülkemiz genelinde olduğu gibi yalnızca sözde kaldı. Hele delegelerden gelen tüzük kurultayı isteğine çift kurultayla yanıt vermek ise tam bir komedi. Tabi burada bir kurultay şampiyonluğu da söz konusu.
Kılıçdaroğlu yönetimine bu antidemokratik tüzük kimlerden miras kaldı? Baykal ve Sav yönetiminden. Çünkü eski yönetim sanki ilelebet partiyi yönetecekmişler gibi bu ucube tüzüğü hazırladılar. Sayın Sav, Kılıçdaroğlu’nu elinden tutup CHP yönetimine getirmedi mi? Sayın Baykal, yıllarca Kemal Bey’le çalışmadı mı? İki sorunun yanıtı da evet. Siyaset üretmede kısır kalan, Cumhuriyet yönetimine acımasızca saldırarak AKP’nin ekmeğine yağ süren genel merkez yöneticilerinin çoğunluğu Baykal-Sav yönetimince cilalanıp siyaset vitrinine çıkarılmadı mı? Yeteneksiz, siyasal kültürden yoksun, birçoğu işsiz güçsüz kişiler siyasette kimler tarafından parlatıldılar? Koltukları koruma kaygısıyla yöneticilere sadakatin öne çıktığı, siyasal birikimin önemsenmediği yılları birlikte yaşamadık mı? Yeteneksiz kişiyi, hak etmediği bir yere getirirseniz kendini çok büyük ve vazgeçilmez sanır. Dünkü efendisinin yanında suspus oturan, sadece lideri övüp alkışlayanlar; durum ve zaman değişince yeni efendiye biat ediyorlar. Bu da bu işin akışı içinde doğal karşılanmalı.
Baykal-Sav yönetimi, partiyi yıllardır antidemokratik bir biçimde yönettikleri, genç kadroların önünü açmadıkları, partide bir düşünce tartışması ortamını yaratamadıkları, parti içi eğitimi eksik bıraktıkları için CHP’nin geleceğini köreltmişlerdir. Bugünkü yönetim de kendilerinin eseridir. Çünkü kendilerinden sonra parti yönetimine gelecek nitelikli kadroların yetişmesine engel olmuşlardır.
Parti içi kavgada çok başarılı olan, ancak AKP ile mücadelede yetersiz kalan eski ve yeni CHP yönetimlerinin yaptıkları, kamuoyunda koltuk kavgası olarak algılanmakta, değer bulmamakta. Çifte kurultay CHP’yi halk nezdinde güvenilmez kılmakta. Buna kimsenin hakkı var mı? Tarihin yangın yerlerinde doğup büyüyen bir partiyi koltuk kavgalarına, kişisel ikballere feda etmek kimin haddine? Büyük laflar ederek ne solcu ne de Atatürkçü olunur. Atatürk’e, Cumhuriyet’e, ezilen sınıflara hizmet sözle değil, uygulamalarla olur.
Demokratik bir tüzük kuşkusuz önemlidir. Ancak asıl önemli olan partinin ideolojisi, siyaset yapma biçimi, davasını inançlı ve inandırıcı biçimde savunması, toplumun sorunlarını dile getirmesi, bunlara çözüm bulacak seçenekleri üretmesidir.
Baykal ve Sav’ın deneyimleri parti için değerlidir, bu nedenle onlardan yararlanmak, önerilerini dinlemek gerekir. Baykal ve Sav koltuk sevdalısı olmadıklarını açıklayıp CHP’ye yol gösterici olurlarsa unutulmaz bir hizmetin öncüleri olurlar.
Gönül isterdi ki parti içi koltuk kavgalarından uzak, bir hafta on gün sürecek bir kurultayda ülkenin temel sorunları tartışılıp çözüm yolları araştırılsın, tıpkı tek parti döneminde olduğu gibi. Ortadoğu yangın yeri, alevler ülkemizi de ısıtmakta. İşsizlik diz boyu. Tarım çökmüş, hayvancılık tükenmiş, sanayi üretememekte, eğitim bin yıl gerilere götürülmekte. Terör Misak-ı Milli’yi sorgulamakta. Ülke kaynakları yağmalanmakta. Aydınlar hapishanelere sığmamakta… Bu kadar çok ve ivedi olarak tartışılıp çözüm bulunması gereken sorun dururken biz neyin kavgasını veriyoruz Allah aşkına?
Deniz Baykal’a yapılan kaset komplosu CHP’nin ayağında prangadır. Tüm partililerin beklentisi komployu yapanların ortaya çıkarılıp bundan sonra kurulacak tuzakları boşa çıkarmaktır.
Partiyi “sol” diyerek sağa çekmek, CHP’nin genlerini değiştirme gayreti ülkemize zarar verir. Atatürk’ü, onun devrimlerini, Cumhuriyet devrimlerini, Kemalist aydınlanmayı reddederek CHP’li olunmaz. CHP’yi selamete çıkarmanın yolu eski ve yeni yönetimin dışında üçüncü bir yolun bulunmasıdır. Bu yol, hem CHP’yi aslına döndürecek hem de Türkiye’nin geleceğini teminat altına alacaktır.
CHP’liler Tıbbiyeli Hikmet kadar cesur, Mustafa Necati kadar idealist, Hasan Tahsin kadar yurtsever, Hasan Ali Yücel kadar yaratıcı, Reşit Galip kadar yürekli ve açık sözlü, İsmet Paşa kadar dirayetli olmalı. Siyasal öngörüsü zayıf, önündeki çukuru göremeyen, Brütüsler yetiştirme konusunda marifetli(!) eski ve yeni birçok yönetici gibi ufuksuz kişilerle düze çıkılamaz. Mustafa Kemal’in aydınlığında ufkun ötesini görecek, ulusun çıkarlarını kişisel kariyerinden önemli sayan özverili yöneticilere gereksinimimiz var.
Adil Hacıömeroğlu
25 Şubat 2012
Hocam cok guzel anlatmIsInIz sizi kutlarIm bu tespitlerinizden dolayI aynen chp bu durumuyle akp nin ekmegine yag surmekte yeni tuzukle kemal kILIcdaroglu tek Adam durumunu guclendirdi ,Ana muhalafetin zayIf olmasI akp nin elini guclendiriyor ; burda amac chp yIprandI sIra MHP gibi bir seyler hisi uyandIrIyor insanda cunki bu chp ici kavga Ana muhalafetin yapamadIklarInI MHP tek basIna yuklenmek zorunda bIrakILacak burdaki hèdef de MHP muhalefeti yaLnIz yurutmesi demek olacak .Taban kaybeden akp burumu fIrsata cevirmek isteyecek ,chp deki bu kavga kendisini bitirme noktasIna gitmekte.
YanıtlaSilAdil Bey kaleminize ve yüreğinize sağlık, duygu ve düşüncelerime tercüman olan bir yazı yine CHP'liler evire çevire okusunlar yazıyı... Çok değerli eleştirileriniz fayda sağlayacak yol gösterecek nitelikte... Olumlu ve doğru eleştirileriniz nedeniyle sizi kutluyorum... Sevgiler , saygılar...
YanıtlaSilTeşekkürler Sayın Hacıömeroğlu, yazınızı okudum, saptamalarınız ve değerlendirmeleriniz çok doğru... Yazınızın son paragrafını özellikle çok beğendim, izninizle paylaşmak ve bu paragraftan ilham alarak yazdığım notumu size iletmek isterim. Saygılarımla, Dicle Eroğul
YanıtlaSilCHP’liler Tıbbiyeli Hikmet kadar cesur, Mustafa Necati kadar idealist, Hasan Tahsin kadar yurtsever, Hasan Ali Yücel kadar yaratıcı, Reşit Galip kadar yürekli ve açık sözlü, İsmet Paşa kadar dirayetli olmalı. Siyasal öngörüsü zayıf, önündeki çukuru göremeyen, Brütüsler yetiştirme konusunda marifetli(!) eski ve yeni birçok yönetici gibi ufuksuz kişilerle düze çıkılamaz. Mustafa Kemal’in aydınlığında ufkun ötesini görecek, ulusun çıkarlarını kişisel kariyerinden önemli sayan özverili yöneticilere gereksinimimiz var.
Adil Hacıömeroğlu
25 Şubat 2012
Ama bugün Tıbbiyeli Hikmet kadar cesur olanlara “Don Kişot” gözüyle bakılıyor; Mustafa Necati kadar idealist olanlar, mahalle delegesi bile olamazlar; Hasan Tahsin kadar yurtsever olanlar, “ulusalcı” sıfatı takılarak “arkaik bünye” muamelesi görüyor; Hasan Ali Yücel kadar yaratıcı olanlar, anında tırpanlanıyor; Reşit Galip kadar yürekli ve açık sözlü olan zaten çok çok az, onların da ya boyunları vuruluyor, ya da örgütün hiç bir biriminde yer bulamıyorlar kendilerine; İsmet Paşa kadar dirayetli olana rastlamadım, ancak koltuklarını koruma konusunda oldukça dirayetliler.... Siyasette bilim olmadığı için öngörü de söz konusu değil, onlara göre siyaset kurnazlık sanatı. Bilimsel bakış yerine kurnazca bakış “geçer akçe” olunca, tabii ki ufkun ötesine bakanlar tökezleyip, yanındakine çelme takanlar ayakta kalıyorlar. Mustafa Kemal'i anlamış kişileri bulmak zor, kaldı ki O'nun aydınlığında ufkun ötesini görecek kişiler.... Atatürk'ün “Yolunda yürüyen bir yolcunun yalnız ufku görmesi kâfi değildir. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi lâzımdır!” sözünden de bihaberdirler büyük ihtimal... Ulusal çıkarları kişisel kariyerinden önemli sayan özverili yöneticiler, bu durumda “peri masalı”nı çağrıştırıyor beynime....
...o peri masallarını,insanlar hayal eder ve yazarlar...hayalleri gerçekleştirmek ! akıl ve yürek işidir...Vatansever yüreklerde vücut bulur...bulacaktır...!!!
YanıtlaSilADİL BEY YÜREĞİNİZE VE DÜŞÜNEN BEYNİNİZE SAĞLIK; YOL GÖSTERİCİ DER ÇIKARICI BİR YAZI OLMUŞ. CHP YILLARDIR BAYKAL VE SAV EKİBİNİN KADRO PARTİSİ HALİNE GETİRİLDİ. HALKIN PARTİYE KATILIMI ENĞELLENDİ. HANİVARYA AVUÇLARININ İÇİNE ALDILAR HALKTAN UZAK TUTTULAR.KARYUMAĞINI HEP ELİNDE TUTARSAN KARTOPU ERİR YOK OLUR,EĞER KİKAR İÇİNE ATARSAN YUVARLANIR KOCAMAN BİR YUMAK OLUR. CHP Yİ HALKTAN UZAK TUTTULAR ,GENÇLERİN PARTİLİ OLMASINI ENĞELLEDİLER. TEMENNİMİZ CHP NİN HALK İLE KAYNAŞMASI HALKIN PARTİSİ OLMASI. HALKIN DÜŞÜNCE VE FİKİRLERİNE YER VERİLİR HALKLA BÜTÜNLEŞMESİ SAĞLANIR. BUDA BÜTÜN DELEĞELERİN DANDIKTAN GEÇMESİNİ SAĞLAMAK. DEMOKRATİKLEŞMESİNİ SAĞLAMAK OMALI.BUNU BAŞARAMAZSA BU YÖNETİMDE DEĞİŞMELİ.
YanıtlaSilUfukları geniş, misyonu ve yüreği olan insan işidir solda siyaset. Kaygılarımızda haklıyız
YanıtlaSilYüreğimizden geçen acı tatlı ne varsa dile getirildi. Bizlere söylenecedk söz kalmadı. Geçmişten günümüze kadar gelen CHP ancak bu kadar güzel özetlenebilirdi.
YanıtlaSilTelevizyon izlerken hoşlanmadığım kişiler çıkınca kanal değiştirme alışkanlığım vardır. Bunu büyük bir keyifle yapardım. Taki bu hafta sonuna kadar. CHP'nin kurultayla ilgili haberleri veren kanalların ekranlarında "kadınlara uygulanan kota" altyazısı vardı. İşte bu beni üzdü hem de çok üzdü. Ulu önder ATATÜRK'ün kurmuş olduğu bir parti kadına kota uyguluyor. Neden?????
TÜRK HALKI BÜYÜK BİR BOŞLUK VE KAOS İÇERİSİNDE SİSTEM ANALİZLERİ YAPILMAYAN,GÜNDELİK YAŞAMLARINDA TUTUNABİLECEKLERİ İPLERE VARMANIN REFLEKSİNDE.BU DA YILGINLIK VE TUTARSIZLIK ARASINDA YENİ İŞİNE SARILMAK YADA DAYIİARINI KAYBETMEMEK KAYGUSUYLA MUHALEFETİN PEK İPLENMEDİĞİ HATTA GÜVENİLMEDİĞİ DUYGUSUYLA LAF EBESİ B.K TORBASI TABİRİYLE SİYASETLERE PEK İLGİ DUYULMADIĞININ KANITIDIR.GELENEKSEL SİYASETTE KEMİKLEŞMİŞ OYLAR VE TARAFLAR BELİRGİNLEŞMİŞ İKTİDAR OLDUKLARINDA GÖSTERDİKLERİ PERFORMANS VE KUCAKLAYICILIK YALAN DA OLSA TERCİHLERDE KRİTER OLMAKTADIR.İDEOLOJİK DARBE VE İKTİDAR GİRİŞİMLERİ HEP VARDI ŞİMDİ DE DİKALA İDEOLOJİK UYGULAMALARLA KADRO HAREKATI BİRBİR UYGULANIYOR.BODOSLAMA DA OLSA GENLERİ DEĞİŞTİRECEK FENOMENLER VE EKOLOJİK İKLİM TOPRAK ÇEVREYİ ÇOK İYİ KULLANIYORLAR.AMAÇLARI VAR YENİ LİBERAL MERKEZLERİN.SOLDAKİ AMAÇ NEDİR?PAYLAŞMAK,SOSYAL ADALET.SEFERİHİSAR CHP İLÇE BAŞKANI BİR ZAMANLAR ÖNDER SAVIN YÖNETTİĞİ BİR TOPLANTIDA ŞUNU DEDİ.BİZE EĞİTİM VE SAĞLIK PARASIZ OLACAKTIR DİYEBİLİYORMUSUNUZ.EĞER DERSENİZ SEÇMENLERİN %70 İNİ PARTİYE KAYDEDERİM.AKSİ OLMAZ.SEÇİM PROGRAMINA BAKIN CHP NİN EĞİTİM AYNEN,SAĞLIK DAHA İYİ VE KALİTELİ YAPILACAKTIR.HANİ AMAÇ,ATATÜRK CHP SİNDE 9 UMDE İLE SEÇİME GİRİLİRDİ.BU UMDELER YAPILABİLECEK VE DEĞİŞTİRİLEBİLECEK HEDEFLER VE AMAÇLARDI.ŞİMDİ 40 AMAÇ KOYDULAR HALK İNANMADI 41 KERE MAŞALLAH DEDİ SAYGILAR.YÖRÜK MEMED
YanıtlaSilHarikasın Hocam!Bence bu konuda yazılanların en doğrusu.Emeğine sağlık.Teşekkürler.
YanıtlaSil