11 Şubat Pazartesi günü Reyhanlı’da patlayan bomba; dördü
Türk, on üç kişinin ölümüne neden oldu. Komşudaki yangın Türkiye’ye sıçrıyor ve
can kaybına neden oluyor. Önce Akçakale, şimdi Reyhanlı…
İktidar yanlısı köşe yazıcılarıyla beyazcam bülbülleri
suçluyu hemen belirlediler: Suriye yönetimi… Suriye gizli servisi Muhaberat’ın
bu tür saldırıları nasıl yaptığı konusunda uydurma senaryolar yazıyorlar.
Amaçları, Türkiye ve Batı ülkelerinin Suriye’ye saldırmalarına yol açacak kışkırtmayı
yapmak.
Cilvegözü’nde patlayan bomba kaza ile de patlayabilir;
planlı ve bilinçli olarak da patlatılabilir. Hangi seçenek olursa olsun bu
bombanın patlamasında ve gelecek günlerde olabilecek benzer olaylarda AKP
hükümeti sorumludur. Tıpkı Akçakale’de ölen yurttaşlarımızda olduğu gibi.
Bomba yüklü araba nereden gelmiş? Suriye’den mi gelmiş,
yoksa Türkiye’den Suriye’ye mi gidiyormuş? Aracın nereden gelip nereye gittiği
önemliyse oradaki kamera görüntülerini izlersen görürsün. Bu görüntüleri kesip
kırpmadan kamuoyuyla paylaşırsın halk da görür gerçeği. Bomba yüklü aracın nereden
gelip nereye gittiği çok önemli değil. Neden mi?
Yılardır elinde bomba, omzunda tüfek Afganistan’dan
Irak’a, Somali’den Libya’ya, Pakistan’dan Sudan’a giden profesyonel
teröristleri toplayacaksın Hatay’a, Gaziantep’e; beş yıldızlı otellerde
konaklatacaksın, yaralıları en güzel özel hastanelerde tedavi ettireceksin;
sonra bombalar patlayınca şaşıracaksın. Kim inanır sana? Dünyanın bilumum
eşkıyalarını toplayacak Türkiye’ye Suriye’ye saldırsınlar, diye. Polisini darp
edecekler, yurttaşının huzurunu kaçıracaklar, bunun karşılığında hoşgörü
göstereceksiniz… Karınlarını doyurdukları lokantaya para ödemeyecekler,
sorulduğunda “Tayyip Amcam ödeyecek!” desinler, meskûn yerlerde elde tüfek
gezinsinler; sonra da bomba patlatınca şaşıracaksınız. Neden şaşırıyorsunuz
beyler? Bu eşkıyaları mevsimlik işçi olsunlar diye mi getirdiniz Hatay’a?
Bomba yüklü aracı patlatma eylemi, bir El kaide klasiği.
Daha önce bu tarz eylemlerini defalarca gördük değişik coğrafyalarda ve
ülkemizde. PKK da birkaç yerde denedi benzer eylemleri. Suriye sınır
boylarındaki sözde mülteci, gerçekte terörist kamplarında bombalar kimlerin
elindeyse sorumluları da onların arasında aramak gerek.
Suriye konusunda RTE-Davutoğlu politikası iflas etti.
NATO desteğiyle birden aslan kesilen AKP, Osmanlı rüyasından erken uyandı. El
alemin desteğiyle Osmanlıcılık olmaz. Osmanlı Viyana kapısına gittiyse kendi
kılıcıyla gitti. RTE-Davutoğlu ise ABD silahı, Suud ve Katar parası, AB
okşaması, terörist saldırılarıyla Şam’a girip Emevi camiinde namaz kılmak
istiyorlardı, ancak destekler yok olunca hayaller de bitti. Bu nedenle AKP,
Suriye konusunda yeni formüller aramakta. Doğaldır ki bu formüllerin içinde
teröristler yok. Adamlara söz vermişsin, ceplerine para koymuş, ellerine silah
tutuşturmuşsun, yuvalarından çıkarıp kurduğun kamplara yerleştirmişsin şimdi
yan çiziyorsun. Buna da eşkıyanın sessiz kalmasını bekliyorsun öyle mi? Her
âlemin bir kuralı vardır. Bu unutulmaya…
Adil
HACIÖMEROĞLU
14
Şubat 2013
Not: 18 Şubat 2013 tarihli Ulus Gazetesinde
yayımlanmıştır.
Yazılarımın tümünü http://adiladalet.blogspot.com dan
okuyabilirsiniz.
Gerçekleri bir güzel dile getirmişsiniz.Elinize sağlık.
YanıtlaSilOlan biteni çok güzel açıklamışsınız. El desteğiyle Osmanlıcılık oynamaya çalışan yeteneksiz kadro ağzının payını aldı. Olan güzelim ülkemize, Hatay'a oldu. Her tarafı kafa kesici kara böcekler doldurdu. Oralarda kendi vatandaşlarımız sağlık hizmeti alamıyor stratejik kör Davitoğlu yüzünden. Türkiye'nin olmayan dş itibarından ise hiç bahsetmeye gerek yok. Libya, patriotlar ve Suriye politikasında madara olmaktan usanmadılar.
YanıtlaSil