İSTİFA ET KEMAL BEY


Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’a gitti, bir toplantıya katılmak için. Orada bir konuşma yaptı. Bu konuşma önemlidir. Neden mi? Bir CHP Genel Başkanı reddi miras yapmıştır bu konuşmasında.

Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’da nelerden söz etti?

“Bizi hala 1930’ların CHP’si gibi görmeyin. Dünya değişiyor, biz de değişiyoruz. Yeni şeyler söylüyoruz. Demokrasi ve özgürlüğü savunuyoruz.” demekte Kılıçdaroğlu.

1930’larda CHP lideri kim?

Atatürk...

CHP’nin ikinci adamı kim?   

İsmet İnönü...

Kılıçdaroğlu’nun reddettiği CHP politikaları, Atatürk dönemini kapsamakta. Kısacası Kılıçdaroğlu, yalnızca CHP’nin kalıtını değil; Cumhuriyetin kuruluş felsefesini de reddetmekte. Neden mi? Çünkü Cumhuriyet’i kuran, kurumlaştıran, toplumsal değişimleri saptayan 1930’ların CHP’si.

1930’ların CHP’si özgürlüğü savunmuyor mu?

Kemal Bey’e göre, hayır. YCHP yöneticileri şimdi keşfetmişler özgürlüğü Kılıçdaroğlu’na göre...

Kemal Bey’in bu sözleri bilgisizlikten midir? Bence hayır... Kemal Bey bilmez mi CHP’nin bir özgürlük savaşımının içinde doğduğunu.

Yalnızca özgürlük mü? Yanında bağımsızlık da var... Kısacası CHP, emperyalizme karşı bağımsızlık ve özgürlük savaşını örgütleyen partidir. Kuruluşu da Sivas Kongresi’dir.

Cumhuriyet Devriminin Ortaçağ karanlığına karşı bir özgürlük savaşımı olduğunu bilmez mi bir CHP yöneticisi?

Kılıçdaroğlu, 1930’lardaki CHP politikalarını beğenmiyor. Kendince haklı nedenleri olabilir. Bunları kamuoyuyla paylaşsa iyi olur.

1930’lu yıllarda neler var, bir bakalım...

Tarihinin en büyük ekonomik bunalımı dünya ülkelerini kasıp kavururken CHP yönetimindeki Türkiye’de büyüme rekorları kırılıyor, her alanda mucizeler yaratılıyordu.

Türkiye’nin dört bir yanında fabrika bacaları tüttürüldü. Her alanda sanayileşme sağlandı.

Göklerimizde kendi yaptığımız uçaklar uçtu bu dönemde.

Medeni Kanunun çıkarılması, kadınların özgürleşmesi değil mi Kemal Bey?

1930’larda onlarca yıldır ülke insanını ölüme sürükleyen salgın hastalıklarla savaşıldı. Sağlıklı kuşakların yetişmesi için büyük atılımlar yapıldı.

Bu yıllarda üniversite devrimi yapıldı. Kemal Bey’in doğum yerinin de içinde olduğu birçok yerde kız çocukları okullara koştular. Köy enstitüleri kuruldu. İlk kez köy çocukları okuyarak meslek sahibi oldular. İnsanların feodaliteden kurtarılarak eğitilmesi kişilerin özgürleşmesi değil midir?

Kadınlara seçme ve seçilme haklarının verilmesi demokrasi ve özgürlük değil midir Kemal Bey?

Atatürk döneminde dışarıdan borç almamak, Türkiye’nin kendi olanaklarıyla kalkınması ekonomik özgürlük değil midir ey Kılıçdaroğlu?

Kişileri ağa, şeyh, şıh baskısından kurtarmak özgürlük değil midir Ey Kemal Bey?

1930’larda yapılanları anlatmaya bir köşe yazısının boyutları yetmez. Ciltler dolusu kitaplar gerek bunun için.

Kemal Bey, siz CHP tarihini bilmiyorsunuz. Dolayısıyla Cumhuriyet tarihi konusunda da bilgisizsiniz. Genel başkanlığa geldiğinizden beri yaptığınız birçok konuşmanızda CHP’nin düşüncelerini de bilmediğiniz anlaşılmakta. Konuşmalarınıza, uygulamalarınıza bakıldığında sizin CHP’li olmadığınız açıkça görülmekte.

Atatürk’ü reddeden kişiden CHP’li olmaz. Bu nedenle siz de CHP’li değilsiniz. Bırakın işgal ettiğiniz koltuğu. İstifa edin! Türkiye’ye çok zarar vermektesiniz. CHP, size ömrünüzde göremeyeceğiniz bir olanak tanıdı. Ne yazık ki siz, bu olanağı CHP’yi yok etmek için kullandınız. Çok yazık, çok...
                                                           Adil Hacıömeroğlu
                                                           21 Haziran 2014


3 yorum:

  1. Erdinç ŞENER22 Haziran 2014 01:21

    Sayın Hocam Duygularımıza tercüman olmuşsunuz adeta..Beni üzen Kendini Atatürkçü Cumhuriyetçi kategorisine koyup gaflet ve delalet içinde olanların varlığı..Genel seçimlere de bu mantıkla girilirse CHP tarihinin en az oy yüzdesiyle hüsrana uğrayacak gibi...

    YanıtlaSil
  2. Bu iş Truva atı meselesine döndü.Tahta atın içinde gizlenen askerler kaleyi yakıp yıktı.Kimse de duymadı.Duyanlar ise susturuldu.Sayın Kılıçtaroğlu yeni parti kurarak bu sorumluluğu almalıydı.CHP'yi önce YCHP yaptı.Şimdide yeni şeyler söylüyor.Elbette partiler eski programlaına bağlı kalamazlar.Bu demek değildir ki felsefelerini tümden yok etsinler.Parti felsefesinin dışında programınız varsa bu yeni bir parti oluşumu ile olur.Parti kurmak da zor değildir.Parti başkanı olarak partinin ideolojisini beğenmeyen gitmeli.Hele bugünkü kritik koşullarda hemen istifa etmeli.

    YanıtlaSil
  3. Adil Bey,

    Teşekkür ederiz. Görüşünüze katıldığımızı belirmek isterim.

    Saygılarımla,

    Şeref EREN

    YanıtlaSil