Sırrı
Sakık, Ağrı Belediye Başkanlığına seçilir seçilmez ilginç açıklamalar yaptı. Beklerdik
çiçeği burnunda başkan, bilmediği tarih konularında ahkâm keseceğine ve halka
yalanlar üzerine kurulu nefret aşılayacağına, yöneteceği kentin sorunlarını
dile getirsin.
“Kazım
Karabekir’in adının yer aldığı mahalle, cadde ve bazı sokakların ismini
değiştireceğini” söylemekte Sakık.
Kazım
Karabekir, Türkiye’nin sömürgecilerce işgal edilmesi karşısında silaha sarılan
bir yurtsever komutan ve kahramandır. Karabekir’in bu kahramanlığı, emperyalist
merkezlerden rol bekleyen piyonların anlayamayacağı bir iştir.
Kazım
Karabekir; Doğu Anadolu’da kolordu komutanlığı yaptı. Kurtuluş Savaşı sırasında
ise Doğu Cephesi komutanıdır. Erzurum, Erzincan, Kars ve Ağrı’yı işgalden kurtaran
şerefli bir askerdir. Ağrı’yı, Ararat yaptırmayan kahramandır. Bu durumda
sormak gerek: Sen kimden yanasın Sırrı Sakık? Ağrılıları işgalcilerin zulmünden
kurtaran Karabekir’den mi, yoksa Türkiye’nin en yüksek dağının adını Ararat
yapmak isteyenlerden yana mısın? Bu sorunun yanıtını, Ağrı halkına ver Sakık.
Onlara söyle bakalım, ne yapmak istediğini?
Bu
arada unutmadan söyleyeyim. Doğum yerin olan Muş’u da Rus işgalinden kurtaran
Atatürk’tür Sırrı Sakık. İstersen Muş’tan da Atatürk adını kaldır. Ama sana
daha kolay bir yol öneriyorum. İşgal yıllarına ait yaşananlar, Muş’ta anlatılagelir.
Zahmet et de işgalcilerin Muşlulara neler yaptıklarını biraz dinleyiver. Dinle
de belki Atatürk gibi, Karabekir gibi kahramanların değerini biraz olsun
anlarsın. Tabi işine gelirse...
Gelelim,
Sakık’ın yıkmak istediği Hava Şehitleri Şehitliğine... “Bu kentte ilk gözüme
batan bu utanç abidesidir. Sordum, dediler ki, ‘Evet, bu 1930’larda Kürtleri
bombalayan pilotların abidesidir.’ Kimileri övünç abidesi olarak alabilir, biz
utanç abidesi olarak görüyoruz. Buralarda çok acılar yaşanmış. 1930’larda burada
insanlar katledilmiş. Katliamı gerçekleştirenlerin anıtları, uçakların pervaneleri
bir abide olarak burada, Ağrı halkının her gün yüzleştiği ve her gün Ağrı
halkının gözünün içine batan o pervaneleri, o utanç abidelerini bu kentten
kaldıracağız.” diye sürdürmekte sözleri Sırrı Sakık. Bilgisizlik üzerine ekilen
nefret tohumları görülmekte konuşmanın her sözcüğünde. Amaç, yanlış bilgiye
dayalı olarak feodal kültürün egemen olduğu bir yerde intikam ateşini yakmak.
Ağrı
Hava Şehitleri Şehitliği, bir utanç anıtı değil; gurur anıtıdır. O şehitlikte
yatan havacılar, Kürtleri bombalamadı. O uçaklar da Ağrı’ya bomba atmadı.
Uçaklarımız
İran veliahdının düğününe gider. Neden mi? Türk havacılık sanayi kurulmuştur o
yıllarda. Kendi uçağımızı, kendimiz üretmekteyiz. Genç Türkiye, kalkınma
rekorları kırmakta dünya çapında. Türk uçakları, düğüne giderek tüm İslam âleminin
onur duyacağı bir kalkınma örneğini de İran yöneticilerine tanıtmakta.
İşte,
düğünden dönen uçaklardan biri, kötü hava koşulları yüzünden Ağrı’da düşer. İki
havacımız şehit olur 29 Nisan 1930’da. Pilot Ast. Fethi Türker ve Makinist Sıdık
Uyar’dır iki şehidimizin adı. Şehitliğin bakımsızlığı yürek yakıcıdır.
Şehitlikte tanıtıcı bir kitabenin olmaması büyük eksikliktir. Kitabe olsaydı en
azından Ağrı halkının çoğunluğu bu şehitliği tanımış olurdu. Bu konuda Ağrı Valiliği,
Kültür Bakanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı gerekeni yapmamıştır.
Sakık’ın
Kazım Karabekir’i ve Hava Şehitlerini hedef alması bilinçlidir. Amaçları, o
topraklardan Türk varlığını, bağımsızlık ruhunu silmektir. Böylesi bir düşünce
ile Sevr’in uygulanmasının önü açılır. Vatan topraklarının parçalanması
kolaylaşır.
Vatanı
vatan yapan, ulusu bir arada tutan şehitliklerimiz ve Kazım Karabekir gibi
yüksek ruhlu kahramanlarımızdır. Sakık, bu sözleriyle Türk vatanını hedef
almıştır. Bilgisizliğinden ya da art niyetinden kaynaklı olarak tarih
yıkıcılığına soyunmuştur, tıpkı RTE’nin heykel yıkıcılığı gibi.
Kazım
Karabekir ve tüm Kurtuluş Savaşı kahramanları ile şehitlerimiz ulusun yüreğinin
derinliklerindedir. Onları oradan silmek kimsenin haddi değildir. Buna kimsenin
gücü de yetmez buna.
Türkiye’yi
yalanla, uydurma söylencelerle yıkmayı düşünmekteler. Bölücülerin bu
propagandası önlenmeli; halk, gerçeğin ışığıyla aydınlanmalı.
Adil
Hacıömeroğlu
4 Haziran 2014
Saygın Öğretmenim. Her yazınızı beğenerek okurum. Bu yazınızı hem beğenerek hem övünerek okudum; "ulusal tarihimiz bize tüm ayrıntılarıyla anlatılmalıdır" yargısına ulaştım. Sırrı Sakık'a Belediye Başkanı seçildiği kentin geçmişine ilişkin olarak verdiğiniz ders niteliğindeki bilgiler, sizin gibi yurtsever bir öğretmenin kaleminden dökülebilirdi ancak... Sağ olun,var olun!
YanıtlaSilOkurunuz
Tarık Konal
Ülkemizde övünç duyulacak tasrih olayları; PKK ve yandaşı partiler , kuruluşlar tarafından acımasızca gerçeğinin tersi bir özelliğe sokulmaya çalışılıyor. Yurtseverliği hainlik gibi , halkı kurtarmayı toplu kırım gibi gösteriyorlar. Ulusal kahramanlarımız Atatürk'ü ve özellikle Kazım Karabekir'i de küçük düşürme çabaları sürdürülüyor. Özellikle Ağrı Belediye başkanı seçilen Sırrı Sakık , bu ihaneti başlıca görevi bellemiş. Yetkililer tepkisiz. Ne var ki ; sağduyu sahibi Türk toplumu bu söylemleri boşa çıkaracak sevgiye , birikime sahiptir. Ulusal güvenliğimiz , bütünlüğümüz için çok önemli bu konu. Sayın A. haciömeroğlu'nun bilgilendirme ve uyarı yazısı da önemli bir hizmet. Teşekkürler!
YanıtlaSilÖZGEN KARA