KIŞKIRTICIDAN CUMHURBAŞKANI OLUR MU?


Ali İsmail Korkmaz... Haziran Direnişi’nde polis ve esnaflarca dövülerek öldürülen bir genç, bir ana kuzusu... Günlerce komada yattı hastanede.

Ali İsmail öldükten sonra kamera görüntüleri çıktı ortaya. O görüntüleri izlerken insan yürekler isyan etmekte vahşete. Koca koca adamlar, yere düşmüş gencecik bir bedeni tekmelemekte hunharca. Kaçmaya çalışan Ali İsmail’i sopalı vahşilerin darbeleri yere indirilmekte.

Dünyanın her yerinde iktidarlar protesto edilir. Yeryüzünün her köşesinde halk, haksızlığa uğradığında alanlara çıkıp sesini duyurmak ister. Demokratik yönetimler, bu seslere kulak verir. Halkın isteklerini yerine getirmeye çalışır. Bunlar olmayacaksa demokrasinin bir anlamı kalır mı?

Peki, neden bu vahşet? Öncelikle Türkiye’de demokrasi yok! AKP, bir diktatörlük yönetimi kurdu. RTE, liderlik görevini Tanrı’dan aldığını düşünmekte. Kendisine karşı gelenleri darbeci ya da terörist olarak görmekte. RTE ve AKP yönetimi Atatürk’e, Cumhuriyet’e, anayasaya, halka karşı suç işlediklerinin farkındalar. Bunun için de koltuklarını tehlikeye düşürecek en küçük demokratik hareketler bile ödlerini koparmakta. Başta RTE olmak üzere AKP yöneticilerinin tümü iktidardan uzaklaştıklarında yargılanacaklarını çok iyi bilmekteler.

RTE ve AKP yöneticileri, Haziran Direnişi’ni darbe girişimi olarak gösterdiler kamuoyuna. Neden mi? Uyguladıkları şiddete haklılık kazandırmak için. Haziran 2013’te birçok kişi öldü ya da sakat kaldı. Tabi, öldürme ve yaralamaların bir sorumlusu olacak. Sorumlular kim? Başta o günün başbakanı, hükümet ve aşırı şiddet uygulayan kolluk güçleri. Halkın sokağa çıkmasına “Darbe!” dersin, hem halk nezdinde destek bulursun hem de acımazlığını örtbas edersin aklınca.

RTE, Haziran Direnişi’nin başından beri halkın bir bölümünü kışkırttı. “Yüzde elliyi evlerinde zor tutuyoruz.” diyerek eşi benzeri görülmemiş bir kışkırtma örneği gösterdi.

“Polislerin destan yazdığını” söyleyerek polisi kışkırtıp şiddeti tırmandırdı zamanın başbakanı.

Haziran Direnişi’nde RTE’nin kahramanlarınca(!) öldürülen gençleri her fırsatta kötüledi zamanın başbakanı. Yüreği yanık ailelerin acılarına acı kattı. Çoğu zaman kışkırtıcı davranarak halkı bölmeye çalıştı.

26 Kasım 2014 günü Ali İsmail’i öldürenler yargıç karşısındaydı. Öldürme olayının sorumlusu olan polis memuru: “Bu ülkenin cumhurbaşkanı, Gezi darbedir, diyor. Ben darbenin bastırılmasında görev aldım.” diyerek kendini savunmakta. Bu polisin aslında satır arasında söylediği şudur: “Beni ve benim gibi saldırganları kışkırtan zamanın başbakanı ve bugününün cumhurbaşkanı olan kişidir. Yani RTE’dir.” Bu nedenle Haziran Direnişi’nde öldürülen tüm demokrasi şehitlerinin davalarında RTE, azmettirici olarak dava dosyalarına dahil edilmeli.

Ali İsmail’in davasının görüldüğü gün RTE: “Esnaf gerektiğinde askerdir, alperendir, kahramandır, polistir, hâkimdir.” diyerek esnafı kışkırtma işini sürdürmüştür. Hem de Ali İsmail’e saldıran esnaftan bazı kişilerin yargılandığı bir günde.

Her fırsatta kışkırtıcılık yapan, yurttaşlarının bir kısmına düşmanlık güden, milletin birliğin temsil etmesi gerekirken kendi siyasal görüşünden olmayanları dışlayan, halkın arasına kin ve nefret tohumları eken birinden cumhurbaşkanı olmaz. Böyle yaparak hem anayasayı ihlal etmekte hem de yeminine sadık kalmamakta. Bu nedenle işgal ettiği koltuktan kalkmalıdır.
                                               Adil Hacıömeroğlu
                                               27 Kasım 2014
                                              





2 yorum:

  1. AKP ; tüzüğünde '' kışkırtıcılık , diktatörlük , kumpas , haramilik , yolsuzluk , baskı...'' sözcükleri ilke olarak benimsenmiş gibi bir gidiş tutturmuş. Ali İsmail Korkmaz'ın da öldürüldüğü GEZİ PARKI direnişinde ve devamında RTE 'nin toplumu çatışmaya sürüklediği henüz belleklerdeyken ; RTE , bu kez esnafları , her kesimden insanları etkilediği gibi , POLİSLİK görevine , vurucu kırıcı olmaya yöneltici konuşmalar yaptı. Hem de Ali İsmail davasını etkileme niyetini belli ederek. Bir ülke için bu tam bir yıkımdır , yıkımı çağırmaktıt. Demokrasi ile geldiği iddiasındaki bir yönetici ile bağdaştırılabilecek bir nokta yok bunda ; yalnız demokrasi düşmanlığı var. Kendisinin gerçek bir demokraside yok olacağını bilen RTE , bu nedenle demokrasiye düşmandır. Bu konuyu bize sunan yazısı için Sn. A. Haciömeroğlu'na teşekkürler
    ! ÖZGEN KARA

    YanıtlaSil
  2. Anayasa ihlallerine dur diyecek bir mekanizma yok mu varsa neden işlemiyor?

    YanıtlaSil