Yusuf
Halaçoğlu… Tarih Profesörü… Özellikle Osmanlı dönemindeki Türk yerleşmeleriyle
ilgili araştırmaları ilgi çekti kamuoyunda…
Atatürk’ün
kurduğu Türk Tarih Kurumu’nun başkanlığını yaptı bir süre. 12 Eylül yönetiminin
bağımsızlığını yok ederek devlet dairesi yaptığı Kurum’dan Evren Paşa’nın
ardılı olan AKP iktidarınca görevinden alındı.
Halaçoğlu,
2011 seçimlerinde MHP’den milletvekili seçildi. Yıllarca Osmanlı arşivlerinde
dirsek çürüten bir bilim adamı önceleri bocaladı siyasette. Sonra uyum sağladı
partisiyle. Siyasette var olmanın yolunun lidere biat etmekten geçtiğini çok
geçmeden öğrendi. Bilim adamının özgür, başı dik duruşunun yerini, günlük siyasetin
gelgitleri arasında geçmişini ve tarihi unutan biri geldi.
Halaçoğlu, Baykal’ın
TBMM başkanlığı için MHP adına görüş bildiriyor CHP’li Gök’e. Gök de bu
bilgileri yetiştiriyor anında Baykal’a. Gizli kalması gereken bir görüşmenin
taraflarını bir televizyonun canlı yayınında açık ediyor Baykal. Bu açıklama,
Halaçoğlu’nu zor durumda bırakıyor. Canlı yayına bağlanarak kendisine atfedilen
konuşmayı inkâr ediyor. CHP sözcüsü, Halaçoğlu’nu yalancı çıkarıyor
açıklamalarıyla.
Halaçoğlu, MHP’nin
Baykal’a neden oy vermediğini açıklamak, bu arada da kendini temize çıkarmak
için basın toplantısı yapıyor. “Biz eğer Sayın Baykal’ı desteklemiş olsaydık
kamuoyunda şunlar yansıyacaktı: ‘Siz, Baykal’ı seçtiniz, bir muhalif adı
altında AKP’nin tabiriyle dinsiz bir partinin, inançsız bir partinin adamını
seçtiniz.’ diye bize yükleneceklerdi.” demekte Yusuf Halaçoğlu. Bu sözler, ayıp
ötesi bir söylem. Siyasette din sömürüsünün ulaştığı düzeysizliğin, nasıl bir
bataklıkta debelenmekte olduğunun bir göstergesi Halaçoğlu’nun bu sözleri.
Türkiye’de çok
partili yaşama geçildikten sonra sağcı politikacılar her fırsatta ama az, ama
çok CHP’yi din karşıtlığıyla suçlamışlardır. Suçlamalar, çoğu zaman ima yoluyla
yapılmıştır. Ezanın ve Kuran’ın Türkçeleşmesi konusundan tutun, yaşam tarzının
çağdaş ölçülere getirilmesine kadar olan birçok devrim sağcı politikacıların
birçoğunca din karşıtlığı olarak yorumlanmış. AKP iktidarıyla din bezirgânlığı
zirve yapmış durumda. Aslında CHP nezdinde dinsizlik iftirası atılan Atatürk ve
Cumhuriyet kurucularıdır. Bu söylemlerle Türk halkı, giderek gericiliğin
pençesine düşürülmüş; Atatürk’ten, Cumhuriyet değerlerinden, modern yaşamdan,
düşünceden ve anlayıştan uzaklaştırılmış. Sağ düşünce sistemi, bu yolla oy
devşirirken Türkiye kaybetmiş.
Halaçoğlu,
TBMM başkanlığı seçimiyle ilgili yaptığı görüşmede söyledikleriyle liderinin
iradesine ters düşmüştür. Yürürlükte olan siyaset anlayışı gereğince üstüne
vazife olmayan işlere karışmıştır. Üstelik görüşmede söylediklerinin gerçek
olduğu kamuoyunca anlaşılınca halkın ve liderin önünde zor durumda kalmıştır. Suçluluk
duygusuyla sert bir iftirayla kendini aklama yolunu seçmiş. Dinsizlik iftirasını
attığı kim? Cumhuriyet’in kurucusu ve laikliğin mimarı, Atatürk.
Yusuf
Halaçoğlu, TTK’nın başında bulunmuş bir kişi olarak başta Atatürk’e karşı ayıp
etmiştir. Laik Cumhuriyet’e karşı yakışıksız bir iftiranın tarafı olmuş. Sayın
bilim adamı, bu söylemleriyle kendi tarih bilincinin de sakatlığını ortaya
koymuştur. Ne için? Günlük politik çıkar için… Bilim namusuna uymayan bir yol
için…
Halaçoğlu’nun sözleri,
bir bilim adamının düştüğü acıklı durumu göstermekte. Bilim, iftira atmaz,
gerçeğin peşinde koşar soluk soluğa…
Adil
Hacıömeroğlu
9
Temmuz 2015
Günlük menfaat uğruna yılların bilgi birikimi bozuk para gibi harcanıp gitmiş,
YanıtlaSilCemaatin tezgahlamasıyla (1) TTK' nın başından uzaklaştırılan bir bilim adamı, ne yazık ki atıldığı siyasette yeniden bir tuzağa düşürüldü ve yazık oldu!
YanıtlaSil1. Cümbür Cemaat/ Ilhami Yangın/Bilgi Yayınevi 2012