MHP Genel
Başkanı Bahçeli’nin, TBMM başkanlığı seçimindeki davranışları ilginç. Çoğu kişi
Bahçeli’yi, AKP adayının önünü açmakla suçlamakta. Bunun asıl nedeni, Devlet
Bey’in AKP her tökezlediğinde ona uzattığı yardım elidir. Bu nedenle de Bahçeli’ye
ve partisine AKP’nin koltuk değneği denildi. Bu yakıştırma nedeniyle kamuoyu
haksız da sayılmaz.
MHP; CHP ile
yapılması olası koalisyonun yolunu HDP’nin desteğine gerek duyulduğu için
reddetti. Bahçeli “HDP ile yan yana bir görüntü vermeyeceklerini” ısrarla
belirtmekte. TBMM başkanlığı seçiminde de aynı tutumunu daha da katılaştırarak
sürdürmekte Devlet Bey.
TBMM
başkanının son tur oylamada seçileceği çok açık. Çünkü meclis aritmetiği bunu
gerektirmekte. Hiçbir partinin tek başına ilk üç turda TBMM başkanını seçecek
kadar vekili yok. Ancak dördüncü turda en çok oyu alan aday TBMM başkanı
olabiliyor.
Yukarıdaki
aritmetik gerçekler çok açıkken Bahçeli neden ters bir tutum içinde? Bu kadar
yalın bir gerçeği neden görmüyor?
Devlet
Bahçeli, her şeyin farkında… TBMM’deki matematiksel gerçeği belki de herkesten
çok iyi kavramakta…
Bahçeli, TBMM
başkanlığında takındığı ödünsüz tutumla CHP üzerinden hesaplar yapmakta. Bu
hesapların ilki, AKP adayı Yılmaz’ın kesin kazanacağını gören CHP’yi, İhsanoğlu’nu
desteklemeye zorlamak. Zaten grup konuşmasında, CHP’den cumhurbaşkanlığı çatı
adayı olan Ekmeleddin Bey’i desteklemesini istedi. CHP’ye, cumhurbaşkanlığı seçimindeki
çatının bozulmaması konusunda öneride bulundu. Yılların MHP’lileri dururken
İhsanoğlu’nun Bahçeli tarafından TBMM başkanlığına aday gösterilmesi ilginç
değil mi?
Peki, diyelim
ki CHP’liler üçüncü turda AKP adayının kazanmasının garanti olduğunu görüp
Ekmeleddin Bey’i desteklediler. Bu yolla da MHP adayı İhsanoğlu, dördüncü tura kaldı. Son turda İhsanoğlu’nun
seçilmesi için CHP ve MHP’nin oyları yeteli mi? Değil tabi ki… O zaman ne
olacak? HDP desteği gerekecek… Bu durumda HDP ikilemde kalacak. AKP ya da MHP
adayından birini desteklemek zorunda kalacaklar. Diğer bir seçenekleri ise boş
oy vermek ya da genel kurula katılmamak…
HDP, seçim
barajını AKP karşıtlığıyla aştı. Bu nedenle TBMM başkanlık seçiminde AKP
adayına oy vermeleri durumunda seçim sürecinde söyledikleri boşa gitmiş olacak.
Böyle bir durum karşısında MHP, hem AKP’ye hem de HDP’ye “açılım kardeşliği”
üzerinden yüklenecek. Her iki partiyi de sıkıştırmayı amaçlayan bir hamle bu.
Peki, Bahçeli,
HDP’nin kendi adaylarını desteklemesine ne der? Sesini çıkarmaz. “Desteği biz
istemedik, onların kararı…” der, konuyu kapatır. Ancak bu durum, MHP’nin HDP
desteğinde CHP ile koalisyonunu gündeme getirir.
Bahçeli’nin
CHP’ye yönelik ikinci hamlesi de şudur: Baykal’ın kazanamayacağını gören CHP’li
vekillerin üçüncü turda farklı partilere oy verebileceğini düşünmesidir.
Böylece ilk iki turda fire veren CHP grubunun biraz daha dağınık bir görüntü
vermesini sağlamak. Böylece olası bir
erken seçimde CHP’den oy devşirmek.
Bahçeli’nin
hesabı tutmazsa ne olur? AKP’nin koltuk değnekliği bir kez daha kanıtlanır. Bu da
kendi açısından çok önemli değil.
Adil
Hacıömeroğlu
1
Temmuz 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder