Halkoylamasıyla
ilgili izlenimlerimizin en önemli bölümünü MHP’lilerle konuşmalarımız
kapsamakta. MHP tabanı, halkoylamasının anahtarı.
MHP,
tarihinde ilk kez tavanla taban arsındaki kopmayla bir siyasal mücadelenin
içinde. Tepedekiler farklı bir yöne, tabandakiler ise ters yönde bir
halkoylaması kampanyasındalar. Şimdiye dek örgütsel disipliniyle dikkat çeken
MHP’de, halkoylamasıyla baş ve gövde birbirinden hızla kopmakta. Başkanlık
sistemiyle ilgili anayasa değişikliği, MHP yönetimine karşı tabanın isyanının
fitilini ateşledi. Bu nedenle halkoylamasında MHP’li ezici çoğunluğun kararı
büyük önem taşımakta.
Halkoylaması
kararının verilmesinden sonra en çok konuştuğum siyasal parti tabanı,
MHP’liler. Ülkücüler, milli reflekslerine uygun olarak liderlerinin AKP ile yan
yana yürümesine karşın başkanlık rejimine “Hayır!” demekteler. Hem de ilk
günden itibaren… Yine ülkücüler, ilk günden itibaren “Hayır” oylarının artması
için halk içinde birebir çalışma yapmaktalar.
Ülkücü
taban, başkanlık rejiminin ulusal bütünlüğümüze zarar vereceğinin farkında.
TBMM’nin etkisizleştirilmesinin demokrasi oyununda halkı dışlayacağını
görmekteler. Ayrıca Meclis’in yetkisiz duruma getirilmesinin Cumhuriyet’in
kurucu değerlerden uzaklaşmak olduğunu çok iyi bilmekteler. Başkanlık rejiminin
öteden beri bir ABD dayatması olduğunu da yüksek sesle söylemekteler.
Ülkücülere,
“MHP tabanının yüzde kaçının halkoylamasında ‘Hayır’ oyu vereceğini sordum
sıkça. Yanıtlar, hep aynı: Yüzde doksanı geçer. MHP’deki dört muhalif liderin
araziye çıkması, ülkücü tabanın “Hayır” kararını vermesinden sonradır.
Ülkücüler, Bahçeli ile köprüleri çoktan attılar. Bundan sonra Bahçeli’nin
ülkücü tabana söz geçirmesi olanaksız. Zaten bu durumu Bahçeli de görmekte.
Gördüğü için de AKP’nin ipine daha çok sarılmakta.
MHP
yönetimi, “Hayır” oyu vereceğini söyleyen muhalif milletvekillerini kesin ihraç
talebiyle disiplin kuruluna sevk etti. Bu durum muhaliflerin sesini kesmez.
Tersine sesler daha yüksek perdeden bağrışmaya yol açar. Disipline sevk edilen
milletvekilleri arasında Atilla Kaya’nın olmaması ilginç. Çünkü Sayın Kaya’nın
ülkücüler üzerindeki etkisi çok büyük. Bahçeli bunun farkında. Bu nedenle
halkoylaması öncesi parti içinde kopmakta olan büyük fırtınayı engellemeye
çalışmaktalar.
MHP
tabanının, halkoylamasında girdiği yoldan dönmesi olanaksız. Canhıraş
çalışmaktalar “Hayır” oylarını artırmak için. Sosyal medyada çok etkililer.
Televizyonlarda pek yoklar. Kahvelerde, hemşeri derneklerinde, işyerlerinde,
sokaklarda, ev gezmelerinde etkinler. “Hayır” kampanyasını çoktan başlattılar.
Kararsız
muhafazakâr seçmenler, halkoylamasının belirleyicisi olacak. Bu nedenle o
mahallenin sakinleri olan ülkücülerin çalışmaları çok önemli. Kararsız
muhafazakârların “Hayır” oyuna yöneltilmelerinin anahtarı, büyük bir oranda
ülkücülerin elinde. Böylece de halkoylamasının belirleyicisi konumunda MHP
tabanı. AKP yönetimine şu atasözünü anımsatmakta yarar var: El atına binen tez
iner.
Adil
Hacıömeroğlu
14
Şubat 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder