“O…
/ Tertemiz bir iç ile / Ayrılırken anacığından / Biz… / Gökte kayan bir yıldızı
düşlerdik / En sonunda… / Bir ağacın altında / Yapayalnız… / Yatarken bulduk
seni / Damarlarından akan sıvıyla / Ağaçta kalan, beş parmak izin / Hepimizin suratına
/ Bir tokat gibi, şimdi” Muzaffer Talatpaşaoğlu, böyle başlıyor haykırışına. 1
Mayıs 1980’de kardeşi Talat Eryılmaz’ın sokağa çıkma yasağına uymaması
nedeniyle kurşunlanması karşısındaki duygularını böyle haykırıyor ozanımız.
“Haykırış”
Talatpaşaoğlu’nun kendi olanaklarıyla bastırdığı bir şiir ve şiir tadında
düzyazı kitabının adı. Alışılmadık bir şey bu... Bu kitabın ilk iki bölümü
şiirlerden, üçüncü bölüm ise düzyazılardan oluşmakta.
Talatpaşaoğlu,
şiirleriyle Türkiye’nin bir dönemine ışık tutmakta. Şiirler, sanki AKP iktidarı
dönemi olaylarının bir kronolojisi. Yapılan haksızlıklar, yaşanan
hukuksuzluklar, talan edilen kamu olanakları, çökertilen Cumhuriyet kurumları,
örgütlenmiş cehaletin demokratlık kılıfıyla yok ettiği demokrasi, ulusal bayramların
yasaklanması, mücahitlikten müteahhitliğe atlayan siyaset erbabı, yurttaşı adam
yerine koymayan ve hakkını arayan adama küfreden anlayış, Ergenekon ve
Balyoz’la çökertilmeye çalışılan TSK, kumpaslarla susturulmak istenen
Cumhuriyet aydınları, laik eğitim kurumlarının yozlaştırılması, yargının
siyasallaşması… 2002 sonundan başlayan bir tarihsel sürece şiirleriyle ışık
tutmakta Muzaffer Talatpaşaoğlu.
Şiir
dili yalın ve basmakalıp söylemlerden uzak. Dizelerin oluşmasında zorlama yok.
Bir çağlayanın özgür akışının sesi var dizelerde. Günlük olaylar, usta bir
söyleyişle birleşerek anlatılmış.
Kitaba
adını veren “Haykırış” adlı şiiri şöyle başlıyor: “ Biz eğmedik hiç başımızı
/ Bize gelmez bu havalar / Yedi düveli /
Denize döktüğümüzde / Kalkmıştı bu başlar / Sen eğerek başını, çökmüşsen /
birinin dizinin dibine / Bize NE...”
Günlük
yaşamda karşılaşılan haksızlıklar, siyasetçilerin tutarsızlığı okuyucuyu
sıkmadan anlatılmış dizelerde. Güzel Türkçemiz ustalıkla işlenmiş şiirlerde.
Haksızlığa uğramış yurttaşın sesi olmuş “Haykırış”.
Şiirlerin
çoğunda hiciv var. Hicivli anlatım, dizeleri daha da akıcı yapmış. Şiirleri
okurken yaşadığımız acı olayları, gülümseyerek okumak ayrı bir tat.
Kitabın
üçüncü bölümünde yer alan kısacık fıkralar, usta işi. Uzun yazmak kolaydır;
ancak bir olayı, bir düşünceyi kısacık birkaç paragrafla anlatmak çok zor.
Talatpaşaoğlu,
AKP dönemi olaylarını kronolojik bir sırayla anlatmış yazılarında. Yazılarında
şiirin etkisi duyumsanmakta. Okurken sanki şiir okuyormuş gibi okunmakta yazıları.
Türk basınında, günlük olayları böyle kısacık fıkralarla anlatan yazar yok
denecek kadar az. Bu nedenle Sayın Yazar’ın bu yazılarını sürdürmesi gerek.
Özellikle iş yaşamının zorlaştığı, ulaşımın güçleştiği, çalışma saatlerinin
uzadığı, insanların okumaktan uzaklaştığı içinde yaşadığımız dönemde bu tür
yazılara çok gereksinim var.
Olanaksızlıklar,
iki farklı edebi türü aynı kitapta birleştirdi. Amatörce, kendi kişisel
olanaklarıyla sesini duyurmaya çalışan yazarlara destek verilmeli. Bu destekler
yeni yazarların, gür sesli ozanların doğmasını sağlar. Bu başarılı çalışmayı
okuyucular, aşağıdaki adresten edinebilirler.
Adres:
Analiz Basın Yayın, Meşrutiyet Cad. Kardeşler Han, No: 6/3 Galatasaray-İstanbul
Tel:
0212 252 21 56-99
Adil
Hacıömeroğlu
Eğitimci-Yazar
14
Temmuz 2017
Hocam çok güzel edebiyatta duyguları şiire döküp anlatmak “Haykırış” ın tanıtımı içinteşekkürler.Didaktif şiire örnek sanırım .Şiir ve düz yazının birleşimi değişik bir deneme olmuş .Fulya Kırımoğlu
YanıtlaSil