AKP
Hükümeti, çoklu baro için çalışmalara başladı. Amacı, kendi denetiminde olmayan
meslek odalarını ele geçirmek. Bunu da yaparken “demokrasi” kılıfını
kullanmakta. Zaten ülkemizde iktidar ya da muhalefet olsun yaptıkları tüm
antidemokratiklikleri, diktatörlük özlemlerini, beceriksizlikleri, Cumhuriyet’e
karşı tavırlarını sakladıkları maske demokrasi.
Türkiye’de
bazı meslek odalarının cumhuriyet karşıtı, HDP severliği açıkça görülmekte. Bu
durum, kamuoyunu rahatsız etmekte. Bunu düzeltmek, oda üyelerinin elinde.
Herkes bulunduğu yerde kurumuna sahip çıkacak.
Barolar,
iktidarın demokratik olmayan uygulamalarını mı eleştirdi… Hemen iktidar yetkilileri,
baro düzenini değiştirmeyi tartışmaya açmaktalar.
İzmir
Barosu, 23 Nisan’da Atatürk ve ulus düşmanı HDP’li birini mi konuşturuyor. Suç
baronun yapısında değil, seçilen yanlış yöneticidedir. Demek ki baroların
Kemalist düşünceli, cumhuriyet değerlerine bağlı üyeleri; görevlerini eksik
yapmış, düşüncesini baro yönetimine yansıtamamıştır.
Kurum
yöneticileri yanlış yapabilir. Bu, doğaldır. Böyle bir durumda o kurumu ortadan
kaldırmak çözüm değil. O kurumların ülkemizin değerlerine saygılı
davranmalarını sağlamaktır. Bunu da o meslek kurumunun üyeleri yapmalı.
Çoklu
baro isteği, bir FETÖ projesi. Abdullah Gül’ün bu konudaki itirafları
ilginçtir. AKP’nin FETÖ projelerine sarılması anlaşılır gibi değil. FETÖ
projelerini gerçekleştirerek emperyalizme güç katarsın. FETÖ projelerini
gerçekleştirerek FETÖ ile savaşılamaz.
Çoklu
baro tartışmaları gündeme gelir gelmez ilk karşı çıkış, Barolar Birliği Başkanı
Metin Feyzioğlu’ndan geldi. Feyzioğlu, çoklu baroya şiddetle karşı çıkarak AKP’yi,
yapmakta olduğu yanlıştan döndürmeye çalıştı. AKP yöneticilerine işin
yanlışlığını anlatarak onları ikna etmeye çalıştı. Bu konuda epeyce yol aldığı
da söylenebilir.
Feyzioğlu’nun
AKP yöneticilerini ikna etme çabaları, başarıya ulaşmak üzereyken özellikle PKK
ve FETÖ’nün kışkırtmasıyla sosyal medyada Feyzioğlu’nun linç kampanyası başlatıldı.
Feyzioğlu ile ilgili onlarca uydurma bilgiler yayımlandı. Bu yalanlar,
Feyzioğlu’nun Atatürk’ü tutuklamaya çalışan Elazığ Valisi Ali Galip’in torunu
olduğunu yazmaya dek götürüldü. Bu yalan yayılırken yayanların bir gram
sorgulama yapmadan mantık ölçülerini bir yana bırakarak yalana teslim olmaları
ilginçtir. Hele bu kişilerin bu yalanı, Atatürkçülük adına yaymaları anlaşılır
gibi değil. Bundan da anlıyoruz ki ülkemizdeki Atatürkçü(!) olanların Atatürk’ü
öğrenmeleri ivedilik göstermekte.
Çoklu
baro tartışmaları sırasında CHP ve HDP yöneticilerinin gerek TBMM Anayasa
Komisyonu’nda gerekse medyada AKP’den çok Feyzioğlu’nu eleştirmeleri ilgi
çekmekte. Bu eleştiriler çoğu zaman, karalama kampanyasına dönüşmekte. Ne yazık
ki bazı baro yöneticilerinin de aynı tutum içinde olmaları anlaşılır gibi
değil.
Bazı
baro başkanları, Ankara’da yürüyüş yapmaya çalıştılar. İşi sertleştirdiler.
RTE, sertleşen çekişmeleri ister. Böyle durumlarda geri adım atmaz. Diyalog
yerine, kavgayı seçen baroların sanki içten içe çoklu baroyu ister görünmeleri
çok önemli. Diyalog yollarını kapatıp işi düelloya vardırdın mı, bu düelloda
biri kazanıp diğeri kaybeder. Açık diyalog yollarını kullanmadan işi sokağa
taşımak, AKP’nin ekmeğine yağ sürdü.
Çoklu
baro en çok PKK ve FETÖ’nün işine gelmekte. Bu nedenle CHP’yi bu konuda
zorlayan da bu iki terör örgütü. PKK ve FETÖ’nün çok istediği çoklu baro, ne
yazık ki yanlış savaşım stratejileri yüzünden çıkmak üzere. Az da olsa diyalog
kanalları açık. Bu kanallardan en yararlı verimi almanın yolu da baroların
Feyzioğlu’nun başkanlığında birleşmeleri ve PKK-FETÖ kışkırtmalarına
kulaklarını tıkamaları.
Sokağa
çıkan barolara ve CHP’ye sesleniyorum: Amacınız çoklu baroyu önlemek mi, yoksa
Feyzioğlu’ndan kurtulmak mı?
Adil
Hacıömeroğlu
7
Temmuz 2020
Not: TBMM Anayasa Komisyonundaki konuşmalar için bakınız. https://aydinlik.com.tr/haber/feyzioglu-karsitliginda-birlestiler-212385
Not: TBMM Anayasa Komisyonundaki konuşmalar için bakınız. https://aydinlik.com.tr/haber/feyzioglu-karsitliginda-birlestiler-212385
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder