AH, MEMLEKETİM AH!

Bölücü örgütün siyasal uzantıları iki dilli bir yaşam istiyor, eğer dedikleri yapılmazsa kendilerinin anayasaya uymayarak bunu, Güneydoğu’da uygulayacaklarını söylüyorlar. Kısacası fiili durum yaratacaklarını ilan ediyorlar. Ardından birçok BDP’li belediye uygulamayı gerçekleştiriyor. Her gün televizyon kanallarından tabelaların nasıl değiştirildiğini izliyor ulusumuz.

Hükümet yetkilileri mi? Onların izleyip izlemediklerini bilmiyoruz. Belki de dizi seyrediyorlardır. Çünkü böylesi bir yasa dışılık karşısında bir önlem ya da yaptırım göremiyoruz. Sahi, ciddi bir devlet yönetiminin olduğu bir yerde fiili durumlar görmezden gelinir mi?

Dünyada eşi görülmemiş bir yasa değişikliğiyle yeryüzünün en kanlı örgütünün militanları halaylarla salıveriliyor bir gün. AKP’li hükümetse yasal boşluğu doldurmak, eksiklikleri gidermek ve sorumluluğu kabul etmek yerine işi devlet kurumları arası bir savaşa götürmeyi yeğliyor.

Örtülü affın ardından birçok yayın organında Hizbullahçıları aklama yarışına girişiliyor. Onların artık cinayet işlemeyeceği bu örgütün uzmanlarınca(?) anlatılıyor. Hatta sanık avukatları, örgütün savunmasını yapıyorlar ekranlardan. Kimse de onlara: “Sen sanığın mı, örgütün mü avukatısın?” diye sormuyor.

Avukatlardan bir tanesi, bir televizyon kanalında Hizbullah’ın, devlet hesabına çalışan kişileri öldürdüğünü söylüyor. Bu sözlerle açıkça devlet görevlilerinin öldürülmesinin meşru olduğu söyleniyor. Bu söylem, yabancı değil bize. Bölücü örgüt savunmanları da yıllarca aynı şeyleri söylemediler mi? Devleti yönetenler, yönettikleri kurumları yok etmek için uğraşırlarsa bu söylemler de her yanda dile getirilir.

Ardından örgüt, internet sitesinde bir açıklama yapıyor. “Toplum içinde derin nüfusu olan Hizbullah'ı harekete geçme hakkının verilmesi zamanı gelmiştir. Hizbullah cemaati, doğduğu topraklarda geniş halk kitlesinden aldığı destekle varlığını sürdürmektedir. Bu süreçten sonra herkes, bu ülkenin bir gerçeği olan Hizbullah'ı kabul etmeli, Hizbullah ile yaşamayı öğrenmelidir. Hizbullah mensuplarının bu halkın çocukları olduğu, uzaydan gelmedikleri gerçeği kabul edilmeli ve saygı duyulmalıdır.” Bu sözler yorum gerektirir mi?

Aylarca televizyonlardan PKK ülkemizin bir gerçeğidir diyenleri dinlemedik mi? Bu nedenle de muhatap alınması gerektiği basınımızın “mümtaz kalemleri” tarafından bize anlatılmadı mı? Evet, her şey sırasıyla. Kim bilir sırada kimler ve neler var.

Acaba ne yapılmak isteniyor? Özerk Kürdistan’ın iktidar ve muhalefeti mi tasarlanıyor? İnsan yaşadıkça neler görüyor, neler. İnsan sormadan edemiyor: Bu memleket kimlere kalmış?

Adil Hacıömeroğlu
7 Ocak 2011

Not: 10 Ocak 2011 tarihli Kent Yaşam Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
Yazılarımın tümünü http://adiladalet.blogspot.com dan okuyabilirsiniz.

13 yorum:

  1. takunyalilara saygilar kaleminize kuvvet

    YanıtlaSil
  2. Resmen tehdit ediyorlar,bu nasıl iş.... evet yetkililerin seyrettiği kesin ama neyi? Artık cinayet işlemeyecekler salıvelirse ne olur bu memleketin hali,aleni bir şekilde tehdit içeren örgütlerin söylemleri ve kendilerince bağımsızlıklarını destekleyenler bu ülkenin evladı olamaz...

    YanıtlaSil
  3. Bu millet bunları onaylıyor ki gık'ı çıkmıyor. Demek ki böylesi yönetilmeyi hak ediyoruz susuyoruz, ve sıra bize geldi işte...

    YanıtlaSil
  4. K U Z U L A R I N S E S S İ Z L İ Ğ İ

    YanıtlaSil
  5. ÖNCE PKK YI KURDURDULAR.SONRA PKK YI YOK ETMEK İÇİN HİZBULLAHI KURDURDULAR.BÜYÜK ABİLERİ ÖYLE EMREDİYOR.YETKİLİLER VAR.HERŞEYİ İZLİYORLAR.FLİM İZLER GİBİ.VE PLANLAR İŞLİYOR,VERİLEN GÖREVLERİ EKSİKSİZ YAPIYORUZ DİYE İÇLERİNDEN DE GÜLÜYORLAR.

    YanıtlaSil
  6. Oyun devam ediyor...
    Bu oyunu bozmanın yolu seçimlerde güç ve eylem birliği yapmaktır...
    Karanlığı, aydınlığa çıkarmanın yolu birdir...
    Kaleminize ve yüreğinize sağlık Adil Bey...Teşekkürler..Sevgiler, saygılar...

    YanıtlaSil
  7. CUMHURİYET TARİHİNİN EN TRAJİK GÜNLERİNİ YAŞIYORUZ ESAS DÜŞÜNDÜRÜCÜ OLAN İSE MAALESEF BU ÇARPIKLIKLARI KANIKSAMIŞ OLAN VATANDAŞLAR
    PADİŞAHIM SEN ÇOK YAŞA SEN NE YAPARSAN DOĞRUSUNU YAPARSIN MODUNDAKİ MİLLETİMİZ UYANMADIKÇA DURUM İYİCE VEHAME...TE DOĞRU İLERLEMEKTE Kİ SİZDE İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ BU ÇARPIK DÜZENİ ÇOK BAŞARILI TASVİR ETMİŞSİNİZ
    PAYLAŞTIĞINIZ İÇİN TEŞEKÜR EDERİM
    KALEMİNİZE SAĞLIK...
    BİZ KAÇ KİŞİYİZ HAREKETİ
    ANKARA İL BAŞKANI
    NUR DENİZ KIY

    YanıtlaSil
  8. Bana da son sözleriniz doğru gibi geldi , İki kanunsuz gurup , birbirinin muhalifi olarak yapılandırılmak isteniyor . Diğer taraftan terörist başı : "onları aranızda eritin " diyor . Ortak düşmana karşı bu ittifak mümkün olabilir mi . planlama bu şekilde yapılmışsa bu da mümkün .Evet Adil bey , bu memleket kimlere kalmış .
    Kaleminize sağlık , teşekkür ederim .

    YanıtlaSil
  9. ya bekle gör yada hemen harekete geç üçüncü asla olmayacaktır

    YanıtlaSil
  10. YÜREĞİNE SAĞLIK ÜSTADIM BİRGÜN GELECEK BU KÖTÜ RÜYADAN UYANACAĞIZ BAŞKA ÇAREMİZ YOK..SAYGILARIMLA..

    YanıtlaSil
  11. Mehmet Sezer GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN HAZIRLAYARAK DÜNYAYA İLAN ETTİĞİ BİLDİRİ !!!
    18 EYLÜL 1920

    ...".Emperyalist Devletlerin,Devlet ve Ulusumuzun yaşamına açıkca kasdetmeleri sonucunda,meşru savunma için toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi şimdiy......e kadar çeşitli nedenlerle açıkca veya dolaylı olarak ilan ettiği amaç ve konumunu,bir kez daha bütün cihana bildirmek için bu bildiriyi yayınlamak zorunluluğunu duymuştur."

    BİLDİRİ...........

    "Türkiye Büyük Millet Meclisi, Ulusal amaçlar içinde yaşamımızı ve İstiklalimizi sağlamak ve Devleti koruma kararı ile kurulmuştur.Bu nedenle,yaşamız ve İstiklalimizin,tek ve kutsal emanet bildiği BüyükTürk Milletini,emperyalizm ve kapitalizmin baskı ve zülmunden kurtararak,irade ve egemenliğinin sahibi kılmakla amacına ulaşacaktır.

    Türkiye Büyük Millet Meclisi;Ulusun yaşamına ve İstiklaline kasteden emperyalist ve kapitalist düşmanların,saldırılarına karşı savunma ve bu amaca aykırı girişimleri cezalandırmak amacıyla kurulmuş Kahraman bir Orduya sahiptir.Emir ve komuta yetkisi Büyük Millet Meclisinin Manevi kişiliğindedir.

    Türkiye Büyük Millet Meclisi;Büyük Türk Ulusunun öteden beri,karşı karşıya kaldığı yoksulluk nedenlerini yeni araç ve kurumlarıyla kaldırarak yerine mutluluk ve refah getirmeyi başlıca hedefi sayar.Bunun için;toprak,eğitim,maliye,adliye,iktisat ve vakıf ,işlerinde ve diğer sorunlarda,Ulusal kardeşlik ve yardımlaşmayı egemen kılarak,Milletin ihtiyaçlarına göre yenileşme ve kuruluşları meydana getirmeye çalışacaktır.Bunun içinde,siyasal ve toplumsal umdelerini,Ulusun ruhundan almak ve uygulamada,Ulusun genel görüş ve gidişini gözetmek durumundadır.

    Bu nedenle,Türkiye Büyük Millet Meclisi,vatanın idari,iktisadi ve toplumsal bütün ihtiyaçlarına ait düzenlemeleri yapmaya başlamıştır.""GAZİ MUSTAFA KEMAL

    Not;Bu Bildiri 18.eylül 1920 günkü TBMM toplantısında okunmuş,bu tarihten dört ay sonrada oluşturulan "Teşkilatı Esasiye Kanunu"bu bildiriden çıkmıştır.

    "Teşkilatı Esasiye Kanunu" tasarısının Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülmeye başlandığında Komisyon sözcüsü Burdur Mebusu İsmail Suphi beyin komisyon adına yaptığı konuşma.Dinleyelim....!!

    "Efendiler,Hükümetin bize gönderdiği Halkçılık proğramı,birisi amaç ve meslek,birisi esas hükümler,diğeri de idare adı altında üç bölüme ayrılmıştı.Bunu iki bölüme ayırabiliriz.Birisi amaç ve meslek(Rejim),diğeri esas maddeler ve yönetimdir.Amaç ve meslekte,birinci maddede amaçtan bahseder.İkinci maddede,Türkiye Büyük Millet Meclisi;emperyalizm ve kapitalizme düşman olarak,ancak bunlarla savaşım yönünde yönetim ve egemenliğin gerçek sahibi olmak amacına varacağı görüşünü bildirir.

    Üçüncü madde dahi yine,Orduya zorunlu dayanaktan,sırf emperyalizm ,kapitalizmle savaşarak,kendisinin sahip olduğu Orduyu yaşatmaktan bahseder.

    Dördüncü madde dahi,yine halkın,ikdisadi tüm işlemlerde,refahı sağlama koşullarının elde edilmesinden bahseder"................................
    İŞTE TÜRK DEVLETİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN KURUCUSU EBEDİ BAŞKOMUTAN(BAŞBUĞ)MAREŞAL GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE KURUCU MECLİS KADROSU ECDADIMIZ!!
    Şimdilerde topyekün"yerli misyonerler"muhteşem TÜRK Tarihini her türlü hayasızlıkla ters yüz etmekle meşguller.Ancak bu Ezeli TÜRK düşmanları Haçlıların yamaklarının ahmak beyinlerinin algılayamadığı;Büyük TÜRK Milleti,kanla irfanla kurmuştur bu Cumhuriyeti,kanla irfanlada ilelebet yaşatacaktır..!
    BİLİNE....
    NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE-İNADINA İLELEBET
    eşitlik özgürlük sayfasından alıntıdır.

    YanıtlaSil
  12. Değerlendirmelerin çok yerinde. Neticede bu bölgeyi ihmal ettiren teslimiyetçi iktidarlar bugünkü manzaranın da mimarlarıdır.Batılı emp.Devletlerin gözlüğüyle kalkınma modeli peşinde koşanlar uzun soluklu projenin bilerek bilmeyerek aktörleri oldu. Demokrarsiye her yönüyle çok uzak olan bu bölgemizde artık PKK çalar Hizbullah oynar.Ülke sevgisi ve sorumluluğu maalesef bu bölgemize pek uğrayamadı.Bugün görünen durum düştüğümüz çaresizliğin ifadesidir.Uğur Efil

    YanıtlaSil
  13. Halkımızı bilerek cahil bıraktılar. Bu tüm siyasetçilerin suçu bence. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyeti ile itiraz edecek olanlar bile bu işe müdahale etmedi. Çünkü bu durum ileride onların da işine yarayabilirdi. Ama artık çok geç. Öyle bir uyutuldu ki milletimiz, karda ölüm uykusuna yatanı uyandırmaktan bile zor milletimizi uyandırmak. Ama onları uyandırmaya çalışan siz yazarlarımız sayesinde umudumuz da yok değil...

    YanıtlaSil