PKK’nın Şemdinli kalkışmasından sonra terörün tırmanarak
büyük kentlere kayacağını defalarca yazdık. Gaziantep’te 21 Ağustos’ta patlayan
bomba, bölücü örgütün daha büyük eylemlere imza atacağının da göstergesi.
Ortadoğu kazanının fokur fokur kaynadığı bir dönemde ülkemizdeki terörün suskun
kalması beklenemez.
Atalarımız; “Kurt dumanlı havayı sever.” demişler. Ortalık
toz duman… Yöneticiler gaflet uykusunda… Öyle bir hükümet düşünün ki terörün en
azgın döneminde kendi ordusuyla savaşmakta, kendi devletinin kurumlarını çökertmenin
peşinde. İktidarıyla muhalefetiyle terör karşısında acizlikten başka çözüm üretemeyen
bir siyaset alanı düşünün. Şehit olmanın ululuğunu unutup şehit olan Mehmetleri
küçümseyen parti sözcülerinin olduğu bir ülkede terör önlenebilir mi? Böylesi
bir söylemde bulunan siyasetçi hala koltuğundaysa terörü nasıl önleyeceğiz?
Bayramın birinci günü bakanlardan Suat Kılıç konuşuyor
Samsun’daki seçmenlerine. “Huzur içinde bayram geçirdiğimizi” söylüyor.
Konuşmasının ardından mayın tuzağında iki şehidimiz toprağa düşüyor. Bayramın
ikinci gününde şehit sayımız on üçe ulaşıyor. Yaralılar konusunda her geçen
saat farklı sayılar söyleniyor ilgililerce(?). Yaralıları bile sayamayan bir
hükümet. Bakan Kılıç’ın nasıl huzur bulduğunu bilmiyorum, ama biz ulus olarak
huzursuzuz, üzgünüz, acı içindeyiz. Bakan Kılıç, konuşmasında Suriye, Gazze,
Myanmar, Somali’deki… Müslümanlara nasıl yardım edip yaşamlarını
kurtardıklarını anlatmakta duygusal bir dille. Uzak diyarlarda ölenler Müslüman
da ülkemin dağlarında, kentlerinde can verenler Müslüman değil mi? Terörün
katlettiği yurttaşlarımız insan değil mi? Sanki Suat Kılıç uzayda yaşıyor.
Sormazlar mı adama sen nerenin bakanısın, diye.
Bir eski bakan seçim bölgesi Karabük’te konuşuyor. TBMM başkanlığı
da yapmış hazret. O da uzaylılardan. İstiklal Marşı’nın her yerde söylenmesinden
rahatsız beyefendi. Futbol maçlarında İstiklal Marşı’ mızın niçin ve ne
zamandan beri söylendiğini merak ediyormuş. Söyleyelim de öğrensin bari. Bölücü
terör can almaya başlayınca önce tribünlerden söylendi İstiklal Marşı’ mız, sonra
gelenekselleşip her maçtan önce çalınmaya başlandı. Siz Patagonya’ da bakan
olduğunuzdan bilmezsiniz bunları.
Açılımdan sorumlu başbakan yardımcısı sabahleyin
Gaziantep’te saldırıyla ilgili açıklama yapmakta. Bir sürü laf salatası. Efendim
aracın oraya nasıl getirildiğini, hangi sahte plakaları kullandığını
belirlemişler. “Şahsın eşkâlini tespit etmek üzereymişler”… Sanki olay sıradan
bir adli olay. Sen, bir kişinin peşine düşerek mi terörü önleyeceksin. Ülkemin dağı
taşı terörist kaynamakta. Yollarda milletvekilleriyle öpüşüp koklaşmaktalar.
Kameralar görüntüleri çekmekteler. Sen hala terörist arıyorsun öyle mi? Gaflardan
sorumlu içişleri bakanı Hakkâri’de canını zor kurtarıyor. BDP’ li vekil, “Bizimle
gelseydi, bu olaylar olmazdı.” diyor. Kısacası “Buranın güvenliği bizden
sorulur.” demekte, sen sahte plaka peşindesin hala.
TBMM’deki vekil “Dağdaki Arkadaşlar!” diye söze
başlamakta. Muhalefet liderleri din sömürücülüğü yarışına tutuşmakta iktidar
partisiyle. Biz ise kan ağlarken siyasetçinin yaramıza merhem olmasını
beklemekteyiz.
Gaziantep’te bomba patlıyor, canlar yerlere saçılıyor,
siyasetçilerimiz dinlencedeler. Çok yorulmuşlar, üç aylık dinlenceyle yorgunluk
atmaktalar. Terör mü? Dinlencesi, bayramı yok! Sen sırt üstü yatarken terörist
can almakta.
Yarın, ABD uydusu bir kısım gazeteciler çıkacak ve bu
olayların arkasında Suriye’nin, hatta İran’ın olduğunu söyleyecekler. Anlayacağınız
BOP’ a karşı görevlerini yapacaklar. Birisi kalkıp da bölücü örgütü ABD’nin
azdırdığını söylemeyecek. Birisi de Güney sınırımızın yolgeçen hanına
döndüğünü, sınır güvenliğinin yok olduğunu anlatmayacak. Suratımıza inen
şamarın nereden geldiği konusunda hep yalan söyleyeceğiz. Ardından daha
kuvvetli bir şamarı yiyeceğiz.
Demokrasi ihraç eden Türkiye’nin durumuna bakın. Anlı şanlı TV’ler, yılda milyon dolarlar
kazanan ünlü gazeteciler Gaziantep’teki patlama konusunda kısıtlı yayınlar
yaptılar. Adam gibi çıkıp ekranlardan PKK’yı lanetleyemediler. Dokuz günahsız
insanın öldürülmesi karşısında nefretlerini haykıramadılar. Dokuz şehidin
dördünün çocuk olduğunu görmediniz mi? Bayram sevincini yaşayamayan bu çocuklar
da vicdanınızı harekete geçiremedi mi? İşte, insanoğlu cüzdanla vicdan arasına
sıkışınca böyle oluyor. Doların yeşili, vicdanın duyarlılığını kana boyuyor.
Bölücü terör vuruyor, her gün can alıyor, siyasetçi bakıyor. Teröriste daha fazla özgürlüğü nasıl sağlarız, diye tartışmakta; açılım üstüne açılım yapmaktalar Genelkurmay başkanının terör örgütü lideri olmaktan tutuklayanlar, PKK militanlarını nasıl daha çok özgürleştiririz, diye çaba göstermekteler. Komutanların hapiste, teröristin kentlerde ve dağlarda dolaştığı bir ülkede terör önlenebilir mi?
Bölücü terör vuruyor, her gün can alıyor, siyasetçi bakıyor. Teröriste daha fazla özgürlüğü nasıl sağlarız, diye tartışmakta; açılım üstüne açılım yapmaktalar Genelkurmay başkanının terör örgütü lideri olmaktan tutuklayanlar, PKK militanlarını nasıl daha çok özgürleştiririz, diye çaba göstermekteler. Komutanların hapiste, teröristin kentlerde ve dağlarda dolaştığı bir ülkede terör önlenebilir mi?
Adil
Hacıömeroğlu
21
Ağustos 2012
Adil Bey,yazdıklarınız Türkiye gerçeği.Bizlere biçilen BOP un dayattıkları.Türkiye de herşey günlük güneşlik gibi gösterilmekte maalesef halkta bu görünüme aldanmakta kısaca umurlarında bile değil..Sosyal medyadaki arkadaşlar fazlaca emek harcamakta lakin onlarda sansürden nasibini yemekte.Dün akşam sadece Ulusal kanal verdi Antep saldırısını diğer yandaş besleme medya da tık yok.Ses çıkaramazlar çünki tasmaları iktidarın elinde.Suat Kılıç ,mynmara ağlıyor bir de ülkendeki acılara yoksullağa ve ölümlere bak..Anf açıklama yaptı pkk üstlenmedi olayı .Bu tür eylemleri özellikle CIA-MOSSAD da görmekteyiz.aynı doğrultuda olan El-kaide de yapmış olabilir.Suriye ye saldırmaktır amaç..diğer yandan doğu bölgesinde insiyatif zayıfladı,devletleşmiş bir yapı ile karşı karşıyayız..Genelkurmay başkanı bile terörist sözünü kullanmaz ise gelin siz düşünün memleketin halini..Gaflet uykusuna dalmışlar,kendi personelini terör örgütü kurmakla itham eden bir kurum,Nato ve ABD teslimiyetçiliği;doğuda otorite boşluğu olması gayet doğal.Siyasilerimiz ise kendi hesapları ile meşkul;kısaca nereye doğru gidiyoruz merak ediyorum..parçalanmamız kaçınılmaz..Aslı Sivrikaya
YanıtlaSilDuygu ve düşüncelerinize katılıyorum.Ülkem insanlarının da yarısından çoğunun katıldığına eminim. Az miktardaki yandaş ve yalakalar görevleri icabı iktidarlarının devamı telaşında yürekleri taşlaşmış görevlerini yapıyor.
YanıtlaSil"Bayramın birinci günü bakanlardan Suat Kılıç konuşuyor Samsun’daki seçmenlerine. “Huzur içinde bayram geçirdiğimizi” söylüyor." demişsiniz. Pişkin pişkin bunun söylüyor evet. Ve bombalar patlıyor insanlar ölüyor. BUnu siyaseten dile getir
YanıtlaSilecek olanlar nerde? Yoksa, Mark Twain'in dediği gibi, halkı kandırmak; kandırılmış olduğuna inandırmaktan daha kolay. Halkı kandırıldığına kim inandıracak? Bu boşluk bizim sonumuzu hazırlıyor. Yoksa Akp, zaten kendisine biçilen rolü oynuyor. Hem de pervasızca..
SIYASETTE BIR TEROR DEGIL MI ZATEN...ASIRET CUMHURIYETINE DONDURULDUK..
YanıtlaSilMECLISE BAK HELE..NE KADAR KOMIKLER..
AMA MUHALEFETTE AYNI..AL BIRINI VUR OTEKINE.
ASIRET IS BASINDA KOMUTANLAR HAPISTE.VAY ANASINII...