Hükümetin Ağlamaktan Sorumlu Bakanı: “Biz
yüzde elli oy alıyoruz. Fakat geride kalan yüzde elli de bir nefret söylemine
dönüşüyor. Eskiden sokağa çıkardık, taraftarımız
bizi çok severdi. Karşıdaki muhaliflerde saygı duyardı. Şimdi bir nefretle
bakış seziyorum. Kemikleşme, kamplaşma var.” Demekte. Aslında doğru bir söz bu,
ancak eksik.
Neden
mi?
Türkiye
ekonomik, siyasal, kültürel, sanatsal çöküşe gitmekte hızla. Yoksulluk diz boyu.
Yurttaş bir dilim ekmeğe muhtaç. Kimsenin yarını garanti değil.
Halk
bölünmüş. Önce bölücü örgüt, etnik kökende bir bölünmenin temellerini attı. AKP
on iki yıldır laik-anti laik kutuplaşması yarattı. Her iki tarafı
düşmanlaştırmak için elinden geleni yaptı. Türkiye topraklarına kin tohumları
ekti AKP.
Eğitim,
sağlık, bayındırlık hizmetlerini çökertti AKP. Yüz yılda milletin alın teriyle
oluşturulan fabrikalarını sattı. Halkı işsizliğe mahkûm etti. Özelleştirme adı
altında halkın malı olan değerler satıldı haraç mezat.
Köylümüz,
kendi toprağında tarım yapamaz oldu. Tarlalar boş kaldı. Ekin ekmek, meyve
yetiştirmek uluslararası tekellerin iznine bağlandı. Bir ülkede yurttaşlar,
kendi topraklarında istediği ürünü ekip dikemiyorsa kara kara düşünülmelidir, “Acaba
bağımsız mıyız?” diye.
Ahlak
değerlerini çökertti AKP. Hırsızlığı günlük, olağan bir iş durumuna soktu. Hatta
kimi vekiller, adam kayırmayı ayetlerle haklı göstermeye kalktı. Allah’ın
kutsal kitabını bile alet ettiniz rezilliklerinize ey Arınç! Niye sesin çıkmadı
o zaman?
Toplumu
bir arada tutan değer sistemleri ve kurumları bir bir yok edildi AKP’ce. Niye
sesin çıkmadı ey Arınç?
Kahramanlar yalan ve iftiralarla Silivri zindanlarına
atılırken neredeydiniz ey Arınç? Teröristler, muteber adam(!) olarak endam
ederken siz uzayda mıydınız?
Kişiye özgü yasalar çıkarılırken, hukuk sistemi altüst
olurken, ordu komploya uğrarken siz kış uykusunda mıydınız ey Ağlak Bakan?
Size
suikast düzenleneceği yalanlarına niye destek verdiniz? Bu yolla TSK’nın kozmik
odasının yağmalanmasına önayak olduğunuzun farkında mısınız ey Arınç? TSK’nın
gizli bilgilerinin, ulusal sırlarının art niyetli kişilerce ele geçirilmesinin
açık bir casusluk olduğunu bilmiyorsunuz sanırım.
Her
gün AKP sözcüleri Cumhuriyet kurucularına en ağır sözleri söylerken kulaklarınızı
neden tıkadınız? Bu hakaretlerin halkın gönlünü yaraladığını anlamadınız mı ey
Arınç?
Olduk
olmadık her şeye gözyaşı döktünüz ey Arınç! Ancak şehitlerimizden, çocuk yaşta
toprağa düşen evlatlardan, polis şiddetiyle mahvolanlardan bir damla gözyaşını
esirgediniz nedense...
Erdoğan
Çankaya’da oturmaya bile korktu. Neden mi? Çünkü o, kendini Cumhuriyet’in
cumhurbaşkanı olarak görmedi. Yansız olmak yerine Cumhuriyet güçlerine savaş
açmayı yeğledi. Cumhuru değil, cumhurun bir bölümünü temsil etmekte. Cumhuru
temsil etmeyen birine halkın sevgi duyması olası mı? Ey Arınç, dünyanın her hangi
bir ülkesinde devletin birliğini temsil etmesi gereken cumhurbaşkanının halkını
kutuplaştırdığını gördünüz mü? Kendi halkına savaş ilan eden bir devlet
yöneticisi dünyanın neresinde görülmüş acaba?
Ey
Arınç, Türk Milletinin AKP yöneticilerine nefretle bakmasından daha doğal olan
ne vardır? Düşünün bakalım, kendinizi halkın yerine koyun. Şunu da unutmadan
söyleyeyim. Bu günler iyi günleriniz. Bin bir yalanla aldattığınız size oy
veren seçmenleriniz var ya, işte onlardan korkun. Onların nefret dolu
bakışlarıyla karşılaşacağınız günler yakındır. Çünkü mahvettiğiniz Türkiye’nin
en çok ezilen insanlarıdır onlar. Ya kandırıldıklarını bir anlasalar ne olur?
Bu sorunun yanıtını düşünmek bile istemiyorum. Anladınız mı? Türk halkı bu
kadar olanlardan sonra nefret etmeyip de sevsin mi sizi?
Adil
Hacıömeroğlu
10
Şubat 2015
Bülent Arınç ; halkın bir kesiminin partililerine ve kendisine kinle baktıklarını , daha önce her kesimden gördükleri saygının artık bittiğini sezmiş. Bu doğru tanı ; ama hem eksik , hem de geç kalınmış bir itiraf . Toplumu böldüler , terörü hoşgörüyle karşılayıp , terörle savaşanları hapse attılar. Ülkemizin kaynaklarını sattılar , yağmaladılar. Cumhuriyet değerlerimize saldırıları özendirdiler . Ulusal değerlerimizi ayaklar altına aldılar. İşsizlik , yoksulluk , borçlanma arttı . Bu gidişe muhalif olanları polis gücüyle sindirmek için her çirkin yola başvurdular. Gençlerimiz , çocuklarımız bu yolda öldürüldüler. Ölenleri suçlayıp , öldürenleri '' kahraman '' ilan ettiler. Tüm bu olanların ayrıntılı anlatımı ile karşımızda Sayın A. Hacıömeroğlu. Teşekkürler !
YanıtlaSilÖZGEN KARA
Kalp kalbe karşıdır derler.. Bu nefretin müsebbibi kendi nefretleridir. Yalnız arada bir fark var. Kendi nefretlerinin hedefi, akıl, aydınlık, bilim, insan hakları özellikle kadın hakları, emek, cumhuriyet ve Kurtuluş Savaşı ile Atatürk'ün devrimleridir.
YanıtlaSilBöylesi bir odaktan nefret etmek en doğal beşeri tepkidir.Halkın böyle bir tepki vereceğini dahi hesap edemiyorlarsa veya farkedip şaşırıyorlarsa, insan, birey, toplum gerçeğinden bihaber, ekmek bulamayan pasta yesin seviyesinde bir idrake sahiptirler demektir.