Özgecan
Aslan... Yirmisinde bir üniversite öğrencisi... Hayallerinin başındaydı daha...
Tarsus’ta eve dönmek için bindiği bir dolmuşta katledildi. Özgecan’ı öldüren
canını emanet ettiği dolmuşun sürücüsü. Önce tecavüz etmek istedi sürücü.
Özgecan direnince bıçak darbeleriyle can verdi. Sonrasında cesedi yakıldı gözü
dönmüş katil ve yardım eden şaşkınlarca. Vahşetin böylesi görülmüş şey değil!
Peki,
Özgecan’ı kim öldürdü? Tecavüz, neden bu kadar sıradan duruma geldi? Yakılarak
öldürme düşüncesi kimlere ait?
Yukarıdaki
soruların yanıtlarını vermeye çalışalım.
AKP
iktidarıyla birlikte birçok konu ilgisi olsun ya da olmasın hep kadınlar
üzerinden tartışıldı. Kadın, yalnızca cinsel bir nesneymiş gibi bir algı
oluşturuldu toplumda.
Nasıl
mı?
“On
yaşında, yedi yaşında, altı yaşında nikâha engel bir durum yoktur.” Bu sözler,
adında “sosyal” olan bir derneğin başkanına ait. Allah’la aldatanlardan güya
İslam bilgini. Burada kızların evlilik yaşını açıklamakta. Erkeklerin mi
evlilik yaşı? Üst sınır yok sözde âlime göre.
“Duyarlı
Müslüman bir hanım, internet gibi insandan cine kadar herkese açık ve bir daha
kapatılamayan bir ortama fotoğraflarını nasıl koyar?” bu sözler de yukarıdaki AKP
âlimine ait. Bir kadın fotoğrafı bile onun için tahrik unsuru.
Aynı
kişiden bir örnek daha... Çalışan kadınların erkekleri doyumsuz hale
getirdiğini ve ümmete zarar verdiğini söylemekte bu zat. Yahu sen din bilgini
misin, cinsellik uzmanı mısın? Kadınların apış arasından başka bir şey düşünmez
misin be adam?
Yandaş
köşe yazıcılarından biri yazısının başlığını “Erasmus Değil, ‘Orgasmus’
Projesi” koyarak uluslararası bir öğrenci değişim programını aklınca
eleştirmekte. Tabi buna eleştiri denirse...
“Erasmus,
‘rezalet’ bir iş demiştim, bir zamanlar. Erasmus bursu alan öğrenciler
arasındaki gayr-ı meşru ilişkiden bir milyon çocuk doğmuş.” demekte yandaş
yazıcı. Kesin bir bilgisi var mı yok!
Yazısının ilerleyen bölümlerinde rakamlar değişmekte. Kızlar, erkeklerle bir
araya gelince illaki cinsel ilişki olacak ona göre. Tabi, her cinsel ilişki
sonrasında da gebelik. Bu yandaş yazıcı, ne yazık ki eski ve bayağı bir
yalandan medet ummakta çağdaş toplum ilişkilerini karalamak için.
Yandaş
bir Profesör: “Hamile kadınının sokakta dolaşması terbiyesizlik demekte.
Beyinleri nasıl kirletilmiş pornografik kültürle. Çünkü hamilelik beyefendiye
cinselliği çağrıştırmakta. Bunun için de dünyanın en kutsal işi anneliğe savaş
açmakta.
“Çalışan
kadın ‘Ben kocama muhtaç değilim.’ deyip yuvasını dağıtıyor. Kocasına muhtaç
değil; ama elin adamının, patronunun hizmetinde olmayı haysiyetine uygun
buluyor.” diyen de devlet televizyonunun yorumcusu aynı profesör. Kadınları
sosyal yaşamın içinde görmeye tahammülleri yok nedense... Kafa, köleci dönem
kafası... Patronun yanında çalışanları her şeyiyle satın aldığını düşünen sakat
bir mantıkla yüz yüzeyiz. Ne diyelim? Allah, akıl fikir versin!
“Kırmızı
otomobil kullanan kadınlar genellikle üniversiteli kadınlardır. Kırmızı renk
otomobil alan kadınlar sert sigara kullanıyorlar, içki kullanıyorlar. Bu
kadınlar evlenemiyorlar ya da evliliklerini sürdüremiyorlar. Bu kadınlar
kavgacı, çok kaza yapıyorlar ve CHP’ye oy veriyorlar.” Bu tümceler de ünlü bir yandaş köşe yazıcısına
ait. Kadının özgürleşmesi karşısında ne yapacağını şaşırmış bir zavallı. İşi
CHP’ye bağlamasının nedeni de Cumhuriyet’i kuran parti olması. Cumhuriyet
değerleri AKP’lileri delirtmekte ve her fırsatta karalıyorlar çağdaş değerleri.
Eee,
yandaşlar böyle olunca büyük usta boş durur mu? Durmaz. O da Dolmabahçe’deki
ofisinin önünden geçen Kadıköy vapurunun yolcularının giyimlerini diline
doladı. Beyefendi lütfediyormuş da vapurdan inen kızların giyimine karışmıyormuş.
Kışkırtmaya bakın! İşi her işte olduğu gibi taşeronlara havale etme yöntemi bu!
AKP’li
yöneticilerden ve yandaşlardan bu konuda yüzlerce benzer örnek verilebilir.
Neyse sözü fazla uzatmayalım...
AKP’liler
böyle düşünürde onların münafık kardeşleri boş dururlar mı? Onlar da Mısır’da
iktidardayken ölü eşlerle cinsel ilişkiyi savunmadılar mı? Al birini vur
ötekine...
Bir
kişinin beynine penisinden daha az kan giderse sapıklık yapması normal. Çünkü
penisi de kontrol eden, yöneten beyindir.
Özgecan’ı,
Sapık düşünceler ortaya atanlar elbirliğiyle öldürdüler. Kadını cinsel obje
olarak topluma sunan zihniyettir Özgecan’ın katili.
Yakmaya
gelince...
Madımak’ta
aydınları, ırak ve Suriye’de rehin aldıkları kişileri yakarak öldürenler kim?
Özgecan’ın katilinin örnek aldığı Madımak’ı yakanlar ve IŞİD. Katilleri uzakta
aramayın, onlar yanı başımızda...
Adil
Hacıömeroğlu
15 Şubat 2015
Toplumsal psikozun taşan kısmı...
YanıtlaSilPatlatılması gereken irin kesesi, Adil Bey'in, konuyla ilgili yazısında belirttiği tiplerin kafasında beyin yerine taşınıyor.. Bu olaya binde bir olan bir sapıklık vakası olarak teşhis konuRsa, günde binlercesi tekrarlanır (bkz. SURİYE)
Sosyal yönden gelişen insan sorgular, hesap sorar, koyun gibi güdülmez...dinicilk bu nedenle kadını eve kapatıp çarpık toplum yaratmak ister.
İşte bu çarpıklık bu kez başta Özgecan 'ı, ailesini ve sevenlerini, akabinde insan sevgisi taşıyan herkesi vurdu.