10
Ekim günü Ankara’da “emek, barış, demokrasi” adıyla yapılan mitingde iki ayrı
patlama oldu. Patlamayla büyük bir cankırımı yaşandı. Doksan dokuz yurttaşımız
yaşamını yitirdi. Yüzlerce insanımız da yaralandı.
Peki,
10 Ekim’e gelinceye kadar neler oldu? Ankara Garı önünde cankırımının olacağına
ilişkin belirtiler var mıydı? Öncelikle bu soruları yanıtlamalı.
CİA’nın
eski Türkiye uzmanı Henri Barkey 12 Eylül 2015 günü “Seçimlerden ya aynı sonuç
çıkacak ya da HDP, Meclis’e giremeyecek ve şehirler havaya uçacak” demişti.
Açıkçası Barkey, burada Türkiye’yi tehdit etmekte. HDP’nin ne pahasına olursa
olsun seçim barajını aşması gerektiğini söylemekte.
Birçok
yurttaşımız, Barkey’in HDP sevgisini anlamakta güçlük çekebilir. Ancak ABD’nin
HDP/PKK sevgisini, ilişkisini anlamadan yaşadığımız terör sürecini açıklamamız
olanaksız.
Amerikalıların
düşüncesini yukarıda açıkladık. Acaba İngilizler neler söylediler?
İngiliz
Independent gazetesi 22 Eylül 2015 günü yayımlanan yazıda, Türkiye’nin PKK/PYD
ile yan yana getirilmesi için baskı yapılması istemekte. Aynı yazıda “ABD’nin
Türkiye’den PKK’ya yönelik saldırıları durdurmasını en şiddetli biçimde
istemesi gerektiğini” söylenmekte. ABD’lilerden sonra İngilizlerin de büyük bir
PKK/PYD sevgisinin olduğu görülmekte. Üstelik bu açıklamalar, bizzat ABD
yöneticilerinin “PYD/PKK bizim kara gücümüzdür.” dedikleri bir zamana
rastlamakta. Bu da üzerinde durulması gereken önemli bir nokta.
Ankara’daki
patlamadan yaklaşık iki hafta önce PKK liderlerinden Murat Karayılan: “Ha yarın
onlar şehirlerde daha fazla katliama yönelirlerse o zaman Ölümsüzler Taburu da
metropollerde harekete geçer.” demişti. Karayılan’ın burada “onlar” diye
anlatmak istediği güvenlik güçleri. “Ölümsüzler Taburu” ise canlı bombalar...
Bu sözler oldukça açık, açıklamaya gerek var mı?
PKK’nın
Avrupa’da yayın yapan Yeni Özgür Politika gazetesinde “Hüseyin Ali” adıyla
yazan PKK’nın liderlerinden Mustafa Karasu, Ankara’daki bombalı saldırının
istihbaratının bir hafta önceden Kürt siyasetçilere geldiğini yazmış. “Kürt
siyasetçiler” sözüyle anlatılan, HDP yöneticileri olsa gerek. O zaman sormazlar
mı adama: “Patlamanın olacağını bile bile o mitingi neden yaptınız?” diye.
Barış güvercini maskesiyle dolaşan HDP yöneticileri bu sorunun yanıtını
vermeliler.
ABD
Dışişleri Bakanlığı, patlamadan üç gün önce Çarşamba günü Ankara’daki
elçiliğine bir mektup göndererek “Türkiye’de çalışan yurttaşlarının
güvenliklerini sağlayamayacaklarını, aileleriyle ABD’ye dönmek isteyenlerin
masraflarının devletçe karşılanacağının” bildirildiği gazetelerde yayımlandı.
Ne kadar ilginç değil mi?
Gelelim
TSK’nın uyarısına... 3 Temmuz 2015 tarihli Aydınlık gazetesinin manşetinde
“TSK: Müdahale ABD Planlarını Bozar” başlığı vardı. Nereye müdahale? Kürt
koridoruna... Kimin müdahalesi? TSK ya da başka bir gücün? Bu haberde TSK’nın
bir de uyarısı vardı hükümete. “ABD yurt içinde provokasyonlar yapabilir.”
diye... Dinleyen oldu mu? Neyi dinliyor ki AKP hükümeti? TSK’nın uyarısını mı
dinleyecek...
Yukarıda
Ankara patlamasından önce birtakım gelişmeleri anlatmaya çalıştık yorumsuz...
Bütün bu belirtilere karşın patlayan bombalar ve ölen onlarca insan...
Sorumlular mı? Her zaman ki gibi sorumsuzca ve pişkince ortalıkta
gezmekteler... Kimi barış diye diye... Kimi şaşkın ördek misali... Kimi de yeni
canları toprağa düşürecek yeni planların peşinde...
Adil
Hacıömeroğlu
15
Ekim 2015
Sözün bittiği yer 😌yüreğnize , elinize, us’unuza sağlık,👍👏🙏🏻🇹🇷🇹🇷Fulya Kırımoğlu
YanıtlaSil