Levent
Kırca’yı, sahnede defalarca izledim. Kimi zaman kahkahalarla güldüm, kimi zaman
da kara kara düşündüm.
Kırca,
bizden biriydi. Yani halktandı. Halkın yüreğinden geçeni anlatırdı sahnede.
Halk gibi güler, halk gibi düşünürdü. İçten, yalın, özgür... Şöhretin getirdiği
şımarıklığın “ş”sini göremezdiniz O’nda. O, sade
bir yurttaştı. Afra tafra yoktu sözünde, davranışında.
Levent
Kırca, sözü eğip bükmeden dosdoğru söylerdi. Böyle söylediği içindir ki herkes
onu çok iyi anlardı. Yakın bulurdu kendisine. Sanki kırk yıllık arkadaş, dost
gibi olurdu onunla karşılaşmalar. O’nu ilk görenlerdeki izlenim de böyleydi.
Televizyonlarda herkesin söylemek istediklerini dillendirdi yıllarca. Bu
nedenledir ki halk sanatçısı oldu.
Halk,
Levent Kırca’yı çok sevdi. O da halkını. Bundandır ki Levent Kırca, halka yol
göstermeyi görev edindi. Gerektiğinde halkla omuz omuza oldu haksızlıklara
karşı savaşımda.
AKP
iktidarlarıyla Atatürk ve Cumhuriyet’e karşı saldırılar başladığında tereddütsüz
saf tuttu Kemalistlerin yanında. Cumhuriyet’i savunmak için tazyikli suya,
biber gazına aldırmadan en önde yürüdü karanlığın üstüne. Baskıların
şiddetlendiği, yurtseverlerin zindanlara atıldığı karanlık bir dönemde ışık
oldu Türkiye’ye. O ışıktır ki çoğalarak Silivri zindanlarını deldi geçti,
duvarları yıktı.
Hastalığını
işittiğimde içimden bir tel koptu. Yüreğim kanatsız bir kuş gibi umarsızca
çırpındı. Ölümünü duyduğumda derin bir üzüntüye gömüldüm. Bir mücadele
arkadaşımı, önümde yürüyen bir ışığı, halkın sesi olan bir yiğit adamı
yitirmenin acısını duyumsadım derinden...
Levent
Kırca, ölümün üstüne yürüdü. Korkmadı... Vasiyeti olarak kabul edebileceğimiz
mektubunu yazdı. Mektubun her tümcesi derslerle dolu. Toplumun her kesiminden
insanın döne döne okuması gereken bir mektup. Her yurttaşın bu mektubu, çerçeveleterek duvarına
asmasını dilerim. Assın ki arada sırada okuma fırsatı bulsun.
Cenazesinde halk vardı. Kameralara poz vermek için gelen
kadrolu cenaze kaldırıcıları yoktu. Yağan yağmura karşın her yan tıklım
tıklımdı. Gülüp eğlenip söyleşenlere rastlamadım Şişli Camisinin avlusunda.
Herkes üzüntülüydü. Ağlayanlar da vardı.
Toprak
ağlıyor, gök gözyaşı döküyordu. Alkışlar arasında yükselen “Mustafa Kemal’in
askeriyiz!” sloganıyla tabutu omuzlandı.
Özü
sözü bir insanı, bir yurtsever adamı, bir Atatürk hayranı aydını, bir
Cumhuriyet çocuğunu, bir adam gibi adamı toprağa verdik dün. Türk Ulusunun başı
sağolsun.
Adil
Hacıömeroğlu
14
Ekim 2015
Halk’ ın sanatçısı yüreği güzel insan ,herkesin gönlünde adil , dürüst , korkusuz, doğrularından ödün vermeyen Finsan gibi insandı. Ruhu şad olsun . Değerli Adil Öğretmenim elinize , yüreğinize sağlık. Varolunuz👏🙏🏻🌺1983 yılında tanışıp sohbet etmek nasip olmuştu Fulya Kırımoğlu
YanıtlaSilBu ülkenin omurgalı sanatçısı ve aydınıyfı.Kral sofralarında dalkavuk olmadı.Halkın yanında ezilenlerle ezenlere karşı dimdik mücadele etti.Atatürk Cumhuriyetinin sanatçısı oldu.Ve bu halk Levent Kırcayı sonsuza kadar gönlüne yerleştirdi bağrına bastı.Ruhun şad olsun büyük sanatçı Levent Kiırca.
YanıtlaSilRahmetle, minnetle anıyorum
YanıtlaSil