Doğu
Perinçek, bazı Avrupa ülkelerinin düşünce özgürlüğüne aykırı, Türkiye’yi
önyargılarla yargısız infaza mahkûm eden uygulamalarına karşı AİHM’deki davayı
kazandı. Bu dava, Türkiye’ye büyük bir utku kazandırdı. Bu utkunun kahramanı da
Doğu Perinçek’tir.
16
Ekim 2015 günü, Doğu Perinçek’i karşılamak üzere yurtseverler Atatürk
Havaalanındaydı. Perinçek’i taşıyan uçak alana inmek üzereydi, ancak
bekleyenlerin sabırsızlığı gözlerinden okunmaktaydı. Herkes sevinçli ve
coşkuluydu. Uçak, alana indi. Dakikalar geçmek bilmiyordu. Sloganlar,
ciğerlerden sökülüp gelmekteydi. Bayrak denizinde coşkun bir dalga vardı.
Nihayet,
Doğu Perinçek’in kürsüye gelmekte olduğu haber verildi. Bayrak denizinde coşkun
dalgalar arttı, Her yer kırmızı beyazdı. Türk bayraklarıyla Vatan Partisinin
amblemleri gökyüzüne selam göndermekteydi. Atatürk posterleri ellerde gururla yükseğe
kaldırılmakta.
Doğu
Perinçek, kürsüye çıktığında bayrak denizi daha bir coşkun dalgalandı. Birçok
kişinin gözlerinde sevinç gözyaşları vardı.
Lozan,
Montrö antlaşmalarıyla Hatay’ın anavatana katılmasından bu yana Türkiye’nin
yıllar sonra uluslar arası alanda kazandığı büyük bir başarıydı AİHM utkusu.
Yıllardır her türlü suçlamaya, iftiraya karşı suskun kalan siyasetçinin
yarattığı umutsuzluk havasının dağıtılmasıydı. Umudun filizlendiği büyük bir
utkunun kutlanması tüm ulusun hakkıydı.
İsterdik
ki o gün Perinçek’i tüm parti liderleri, yandaşlarıyla orada karşılasınlar.
Büyük ve haklı bir utkuyu birlikte kutlayalım. Liderler gelemedi, diyelim...
Partilerin en yakın ilçe örgütlerinden temsili bir kitlenin orada olması beklenirdi
gelecek adına. Ne yazık ki böylesine uygar davranışı görmek olanaksız oldu.
Ancak farklı partilerin üyelerinden kişisel katılımlar vardı karşılamada.
Perinçek’in
konuşması heyecan vericiydi. Gururdan çok alçakgönüllülük vardı tavrında.
Başarıyı herkesle paylaşma ve tüm ulusa mal etme düşüncesi okunuyordu her
sözcüğünden. Büyüklük gösterisi yerine, görevini hakkıyla başarmış birinin iç
rahatlığı okunmaktaydı yüzünden. Yeni başarılara ulaşmanın planları vardı sanki
gözlerinde. İşte, lider olmanın, büyük olmanın paylaşımcı tavrı. Her türlü
kompleksten arınmış bir adam. Hiç kimseye, yoluna taş koyanlara bile en küçük
bir sitemde bulunmayan bir yüce gönüllülük... Atalarımız: “Başak olgunlaştıkça
başını aşağı salar.” dememiş boşuna. Perinçek Türkiye topraklarının
verimliliğinde olgunlaşmış bir başak gibi durmakta karşımızda.
Vatan
Partisi, yüzde yarım oyla Avrupa’yı dize getirdi. Atatürk’ün “Bir Türk dünyaya
bedeldir.” özdeyişini yaşama geçirerek kanıtlamış oldu Doğu Perinçek.
Siyasette
niteliğe değil de niceliğe önem verenlerin düşünmesi gereken bir durum. Demek
ki partilerin, liderlerin gücü aldıkları oyla orantılı değil. Önemli olan doğru
siyaset, doğru düşünce, sağlam bir inanç, yenilmez bir mücadele azmi, halka
kendini adama ve ulusa olan sonsuz sevgin gerekmekte. Doğu Bey’de ve Vatan
Partisi’nde bu saydığımız nitelikler fazlasıyla var. Oyunu çoğaltan bir Vatan
Partisi neler yapmaz ki?
Adil Hacıömeroğlu
18 Ekim 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder