ABD
Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Joseph Votel. yaptığı açıklamada “Türkiye’de
özellikle askeri liderlerle ilişkileri olduğunu” söyledi. “Bu kişilerin kim
oldukları*” sorusuna ise, “Bu kişilerin bazılarının tutuklu olduğunu” belirtti.
Votel,
açık konuşuyor. Gizlisi saklısı yok! Şu an tutuklu olan FETÖ’nün askerlerinden
söz etmekte. Bu kişilerin Amerikalılarla ilişkisi olduğunu söylemekte General
Votel. FETÖ’nün askerlerinin Amerika ilişkileri ortaya serilmekte bu
açıklamayla. Darbecilerin bu işi, ABD hesabına yaptıkları ne kadar açık değil
mi? 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri de ABD desteğiyle yapılmamış mıydı? Hatta
zamanın ABD başkanı, 12 Eylülcüler için “Bizim çocuklar başardı.” dememiş
miydi?
“Türkiye
ile mükemmel olan işbirliği ve birlikteliğin seviyesini etkilemesinden kaygı
duyuyorum.” diye sürdürmüş konuşmasını Votel. Kaygılı olmasında haklı tabi ki...
Çünkü ABD’ye göbeğinden bağlı FETÖ’cülerin Amerika hesabına yapmak istedikleri
darbe kalkışması bastırıldı. ABD’nin darbe stratejisi çöktü.
AB’nin
lider ülkesi Almanya’nın FETÖ’cülerle ilgili tavrı ise bir demokrasi(!)
harikası. Almanya’da yaşayan yurttaşlarımız, Almanya’nın Köln kentinde darbe
kalkışmasını protesto etmek için miting düzenlemek istiyor. Alman yetkililer,
bu toplantıyı engellemek için işi yokuşa sürüyorlar. Alman Dışişleri Bakanının
açıklaması ilgi çekicidir. “Türkiye’nin iç politikasında yaşanan gerginliklerin
Almanya’ya taşınmasını ve farklı siyasal düşüncelere sahip kişilerin
sindirilmeye çalışılmasını kesinlikle kabul etmeyiz.” demekte Dışişleri Bakanı
Frank-Walter Steinmeier.
“Sindirilen
farklı siyasal düşünce” dedikleri ne? Cemaatçilik, darbecilik... Demokrasi
oyununun başarılı oyuncusu Almanya, darbecilerin sindirilmesinden memnun değil
nedense. Türkiye’nin Avrasya’ya kaymakta olduğunun farkındalar. Avrasya’ya
yaklaşan Türkiye, ABD ve AB için büyük kayıp. Bu nedenle demokrasi onlar için
Türkiye söz konusu olduğunda çok da önemli değil. Onlar için önemli olan kendi
çıkarları... Çıkarlarını korumak için halka ateş açan FETÖ’cülerin sindirilmesine
gönülleri razı olmamakta.
AB’nin
bir başka ülkesi İsveç’ten bir örnek verelim. Dışişleri Bakanı Margot
Wallström, “Türkiye’deki gelişmeleri protesto etmeli ve ülke üzerindeki baskıyı
artırmalıyız.” demekte. İsveç, darbenin bastırılmasından, FETÖ’cilerin
devletten tasfiye edilmesinden memnun değil. Bu nedenle de Türkiye’ye baskı
uygulanması çağrısında bulunulmakta.
ABD
ya da AB... “Demokrasi, özgürlük” söylevlerine inanmayın. Varsa yoksa
çıkarları... Kendi çıkarları söz konusu olduğunda tüm insanlık değerlerini bir
kalemde silip atmaktalar. Dünyanın en vahşi, insanlık dışı darbe girişimine
imza atmış bir terör örgütünü bile savunabiliyorlar.
Yıllardır
Türkiye’yi kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirme çabasında ABD ve AB. Ne
yazık ki 1945’ten beri kısa kesintiler olmasına karşın Türk siyasetini,
denetimleri altında tuttu Batı’nın emperyalistleri. Kendi düzenlerini sürdürmek
için de zaman zaman darbeye başvurdular. 12 Mart ve 12 Eylül’de olduğu gibi. 15
Temmuz darbe girişimi de ABD ve AB desteğindeydi. Türkiye Batı’nın ikiyüzlü
siyaseti karşısında uyanık olmalı. Bu ülkelerin dost olmadığını anlama zamanı
artık. Bu nedenle olması gereken yerde olmalı ülkemiz. Burası da Avrasya...
Türkiye, yönünü güneşin doğduğu topraklara çevirmeli.
Adil
Hacıömeroğlu
1
Ağustos 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder