CHP’li
bir vekil, TBMM kürsüsünde konuşuyor. Heyecanlı ve sinirli…
Kendince
iktidara muhalefet yapmakta…
Sert
konuşmasının nedeni seçmenlerine, özellikle de kendini vekil listesine yazan
genel başkanına beğendirmek. “Bak, bizim vekil nasıl da sert yüklendi
iktidara.” dedirtmeye çalışmakta.
Vekilin adı: Turan Aydoğan…
O da Demirtaş özgürlükçülerinden… Memleketin en önemli
sorunu ona göre Demirtaş’ın özgürlüğü… Varsa yoksa Demirtaş…
“Demirtaş’ı serbest bırakmazsanız size para vermezler, aç
kalırsınız.” demekte vekil. Vekil Efendi’nin umudu Batı ülkelerinden alınacak
borç… Ülkemizin kalkınması için başka bir çözümü yok! Avrupa’nın gücüne
tapınmakta. Demirtaş’ı bırakırsak borç alabilirmişiz. Yoksa aç kalırmışız. Vay
be, ne vekilmiş? İnsan sormadan edemiyor: “Bu vekil, Brüksel’den mi seçilip
TBMM’ye girdi?”
Vekil, kürsüde kükrüyor. Elindeki Avrupa sopasını millete
sallayarak tehdit ediyor halkı.
“Aç kalacak” olan kim? Türk halkı…
Aç bırakacak olan kimler? Avrupalı emperyalistler…
Neden?
Bölücü terör örgütünün üyesi olarak yargılanan birini,
salıvermek istemekte Avrupa. Türkiye’nin bölünüp parçalanması dün olduğu gibi
bugün de umurlarında değil. Zaten bu, onların öteden beri amaçları…
Vekil, dünün mandacıları gibi… Emperyalistlerin korumasından
başka bir çözüm bulamıyor. Çünkü halka inanmıyor, halka dayanmıyor.
İlk
başta heyecan ve sinirini görünce milletin çıkarları için emperyalistlere
kükreyeceğini sanıyor insan. Oysa emperyalistler adına millete kükreyip tehdit
etmekte Bay Vekil.
İşin
en acı yanı ne, biliyor musunuz? Mandacılığa, emperyalizme uşaklığa karşı
kurulmuş bir partinin vekili olması… Yani tam bağımsızlığı yaşam biçimi yapmış
Atatürk’ün kurucusu olduğu partide bulunması.
CHP’de mandacılar, emperyalizmden umar bekleyenler
partiyi ele geçirirken Kemalistler kapı dışarı edildi. Böyle bir durumdan sonra
ne bekliyoruz ki?
28 Aralık
2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder