EKRAN BAĞIMLILIĞI VE GÖRME-İŞİTME ZORLUKLARI


Ekran bağımlılığının tinsel, algısal sorunların yanı sıra bedensel açıdan bazı sağlık sorunlarına yol açtığını gözlemlemekteyim. Gözlemlerimin bazılarını kanıtlayan sağaltımcı açıklamaları var. Bu da bağımlılığın insanlara ne denli zarar verdiği ortaya koymakta.

Televizyon, bilgisayar ve telefon ekranlarından ayrılmayan, neredeyse günün tamamını beyazcamda geçirenleri gözlemlemekteyim yıllardır. Evlerde, işyerlerinde, toplu taşıma araçlarında, yollarda, dinlenceler… Sanal dünyanın içine girip gerçek dünyayı unutanlar, sürekli ilgimi çekmekte. Bu bağımlılık, sürekli bir tutsaklığa dönüşmekte.

Ekran bağımlılığı sırasında hep aynı noktaya odaklanan gözler, zamanla geniş açıyla görme konusunda tembelleşmekte. Görüş, daha dar bir alana yoğunlaşmakta. Sürekli yapay bir ışıkla karşılaşan gözler, doğal ortamda zorlanmakta. Ekranın kimi zaman parlak ve göz sağlığına iyi gelmeyen, kimi zaman da loş ışığı gözleri kamaştırmakta. Kamaşan gözlerin doğal ortama alışması epey bir süre almakta. Bu durum, bir uyum sorunu yaratmakta.

Sürekli yakından ekrana bakan gözler, bir süre sonra uzağı görmeyi yitirmekte. Çünkü doğada kullanılmayan organlar, yetenekler zamanla körelir. Bu nedenle uzun süre uzağa bakmayan gözlerde görme kusurlarının olması olağan. Ekran bağımlılığı olan birçok kişide, özellikle de çocuklarda uzağı görüp algılamada sorun yaşandığını gözlemledim. Durağan nesneleri algılamada, farklılıkların ayırdına varmada zorluklar çektiklerine tanık oldum. Ekran bağımlılığının bedenimizde ilk olarak gözleri vurduğunu söyleyebilirim.

Ekran bağımlılığı olan çocuklarda işitme sorunu yaşandığını gördüm. Seslendiğinizde işitmiyor çocuk. Birkaç kez seslenince sesinizi işitebiliyor. Ekrandaki metalik, yapay sesler, gürültüler çocuğu doğal seslerden uzaklaştırmakta. Bir başka deyişle doğal seslere karşı bir yabancılaşma söz konusu. İşitme ve konuşma arasında yakın ilişki bulunmakta. Bu nedenle ekran seslerine alışan bağımlı çocukların konuşmaları bozulmakta. Sözcüklerin anlamlarını bilme, doğru tümce kurma konusunda sıkıntılar ortaya çıkmakta. Tıpkı ekrandaki seslerin tekdüzeliği gibi konuşmada da tekdüzelik, basmakalıplık egemen.

Ekran bağımlıları, çevresindeki kişilerle konuşurken bağırarak konuşmaktalar. Çünkü yaşamlarının önemli bölümünde insan sesi, konuşma yok! Bu nedenle konuşmaları sırasında seslerini ayarlamaları olanaksız olmakta.

 Anneler, babalar, öğretmenler ve diğer kişiler bir çocuğa seslerini işittirebilmek için en az üç kez seslenmek zorunda kalmaktalar. Çocuk seslenişi işitiyor, hafifçe sese doğru dönüyor ve söylenenleri dinler görünüp sonrasında yeniden ekrana kilitleniyor. Durumlarına bakılınca söylenenleri, yapılan uyarıları tam olarak anlamadıkları görülüyor. Bu nedenle anneler, babalar ve öğretmenler bir uyarıyı birçok kez yinelemek zorunda kalmaktalar. Ekran, ışıkları ve sürekli akan resimleriyle oldukça çekici. Bu, eskinin yanıp sönen neon ışıklarıyla yetişkinleri kendine çeken gece yaşamının çekiciliği gibi. Renkli ışığın albenisi, insanı kendine çekmekte her yaşta.

Çoğu zaman bakıyorum çevremdeki insanlara. Bir filmi defalarca izleyenler var. Bir dizinin bir bölümünü onlarca kez izleyenleri gördüm. Aynı oyunu gün boyu oynayan çocuklara rastladım. Bu yapılanlara bakınca tarikat ayinleri usuma gelmekte. Bir tarikat dergâhında “Hu Allah!’” sözünü yüzlerce kez yineleyen müritlerle aynı oyunu sürekli oynayan ve bir dizi bölümünü defalarca izleyen yetişkinin ne farkı var?

Ekran bağımlılığı olan çocuk ya da yetişkinler, neredeyse gün boyu ekran başında olduklarından dışarı çıkmamaktalar. Sürekli oturmaktan kilo almakta ve bedensel ağrıları oluşmakta. Oturmanın getirdiği devinimsizlikten eklemleri zarar görmekte. Dışarı çıkmadıklarından güneşle karşılaşmıyorlar. Bu nedenle de D vitamini eksikliği olmakta bu kişilerde.

Modern toplumun en büyük sayrılığı, ekran bağımlılığı. İlerde bu bağımlılığın, başka bağımlılıklara yol açmayacağının garantisi yok! Bu nedenle her türlü bağımlılıkla savaşmak bizlerin görevi. Özellikle de çocukların tinsel ve bedensel sağlıklarını olumsuz yönde etkileyen ekran bağımlılığıyla savaşmak zorundayız. Neden mi? Toplumun ve çocukların sağlıklı geleceği için.

                                                                                   1 Aralık 2020

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder