24
Ocak 2022 gecesi, İstanbul’un bir bölümünde kar tutsaklığı vardı. Binlerce
yurttaşımız, arabalarının içinde mahsur kalmıştı susuz, yemeksiz. En büyük
sorunlardan biri de aşırı soğuktu.
Hükümetin,
büyükşehir ve ilçe belediyelerinin işlerini gereği gibi yapmamaları arabalarının
içindeki yurttaşlarımızın yaşama umutlarını kırmadı. Açlığa, susuzluğa ve soğuğa
direndiler. Geleceğe ilişkin büyük umutlarıyla tutundular yaşama.
Sıcacık
evlerinde karın keyfini çıkarıp camdan yağışın, doğadaki aklığın güzelliğini
izleyen halkımızın kulakları hep haberlerde oldu. Yollarda verilen can
savaşımı, onların yüreklerine derin bir acı olarak oturdu. Herkes ne
yapabileceğini düşündü. Ancak yollar kapalı, olanaklar kısıtlıydı.
Kar
tutsaklığının yaşandığı yerlerde oturan yurttaşlarımız çabucak çay demleyip
ısıtutarlara doldurdu. Kimi mutfağa koşup çorba kaynattı. Becerikli eller,
soluklanmadan pasta, kek, börek pişirdi. Bazıları kıstırık (sandviç) yaptı
ivecenlikle. Kimileri marketlerin yolunu tuttu. Hiç kimse, yolda kalanları
unutmadı.
Yiyecek
ve içecekleri hazırlayanlar kar, kış kıyamet demeden yollara düştüler. Herkes
kendi bölgesinde ulaşabildiği kar tutsağına umar oldu. Sıcak çaylar, hem
içenlerin hem de demleyenlerin içini ısıttı. Küçücük ikramlar, kar tutsaklarının
yaşam dirençlerine direnç kattı. Veren de alan da tanışmasalar da derin bir
dostluğu, insanca bir kardeşliği yaşadıklarını fark ettiler o an. Çayın her yudumunda dostluk vardı. Pastaların,
böreklerin, kıstırıkların her lokmasında kardeşliğin olağanüstü lezzeti vardı. İşte
görünüşte küçük, ancak insancıl yanı büyük olan bu destektir kar tutsaklarının
yaşama tutunmalarındaki ayrıntı.
Kar
tutsaklarına yardıma koşan yurttaşlarımıza, kimse bir şey söylemedi. Yüzlerce
kişi bir anda bulundukları sıcak yuvalarında kendi başlarına karar verip yardıma
koştu karınca kararınca.
Siyasetçi,
görevini savsaklasa da yöneticiler, ayakta uyusa da halk; insan olmanın
gereğini yapmakta. İşte budur bizi ulus yapan en önemli şey. Yani duygudaşlık…
Tarih boyunca yıkılır gibi sendelediğimizde bizi ayağa kaldırıp büyük utkular kazandıran
bu ruhtur. Bizim büyük ulus olmamızı sağlayan halkımızın bu eksilmez, tükenmez
ruhudur. Bu yardımlaşma sırasında kimse, kimsenin ne etnik kökenini ne inancını
ne de siyasal görüşünü sordu. İşte, ulus olmak budur. Ayrımcılık yapmak
siyasetçinin işi, halk insanı insan olarak görür; ayrımcılıkla işi olmaz.
Halkımızın içindeki insanlık duygusu var oldukça Türk Ulusu yaşar
sonsuza dek. Halkımızın
içindeki güzelliğe, yüreğinde açan bin bir renkli çiçeklere bakın! Bu halk,
belleğinde ulus bilincini ulu bir ağaç gibi yemyeşil yaşatmakta. Siyasetçiler,
yöneticiler çıkın dışarıya sırça köşklerinizden. Halktan öğreneceğiniz çok şey
var.
Adil
Hacıömeroğlu
28
Ocak 2022
Halktan kopmak Hak'tan kopmaktır. Halktaki bu özü kültürle işlemek, yoğurmak gerekiyor. Büyük eksiğimiz budur.
YanıtlaSilMerhameti,Yardımlaşma ďusuncesi olan milletimizin,Devleti payidar kalacaktır.
YanıtlaSilHalkımızın zor zamanlarda birbirine kenetlenmesi, zorda kalana yardımcı olması Anadolu kültürünün en temel özelliğidir.Bunun farkına varan ya da anlayamayan siyasetçiler bölerek ,ayrıştırmak, kutuplaştırarak bu ruhu kırsa bile halk gene doğruyu ve gücünün yettiği güzel paylaşımları yapacaktır buna inanırım hep...
YanıtlaSil