KEMALİZM’E DÖRT KOLDAN SALDIRI

 

Kemalizm, Türk ulusunun batı emperyalizminin ülkemizi işgaline karşı bağımsızlık savaşında ortaya çıktı. Demek ki Kemalizm; batıcılığa, emperyalizme, işgale karşı direnişin, savaşın ideolojisi. Mustafa Kemal Atatürk, tüm yaşamı boyunca batı emperyalizmiyle savaştı. Bu savaşında, hep ezilen ulusların yanında oldu emperyalizme karşı. Hiçbir zaman batılılardan buyruk almadı. Yaptığı her şeyi ulusuyla yaptı.

Kemalizm, yalnızca Türk ulusuna bağımsızlık yolunda kılavuz olmadı; sömürgeciliğe, emperyalizme karşı ayağa kalkan tüm ezilen ulusların esin kaynağı oldu. Bu nedenle emperyalistler, oldum olası Kemalizm’i ülkemizden, dolayısıyla dünya üzerinden yok etmek için olağanüstü bir çaba göstermekte. Özellikle birinci açılım döneminde, AB-ABD dayatmalarıyla bol bol demokrasi masalı dinledik. Bu süreçte en çok ilgimizi çeken şey, AB ve ABD sözcülerinin demokrasiye geçmemiz için döne döne yineledikleri “Kemalizm’den vazgeçin!” sözüdür. Çünkü ülkemizde Kemalizm’in kırıntısı bile olsa Türkler teslim alınamazdı. Türkleri teslim almanın, tarih sahnesinden yok etmenin tek yolu, onun bağımsızlık ruhunu oluşturan Kemalizm’i yok etmekti. Yok etmek de yeterli değildi onlar için. Türk halkını Kemalizm’e düşman yapmaktı asıl amaçları.

Dünyanın tüm ezilen uluslarına örnek olan Kurtuluş Savaşı’mızı hangi koşullarda, kimlere karşı, nasıl kazandığımızı çok tez unutturdular bize. Dün savaş alanlarında bizi yenemeyenler; “demokrasi, özgürlük, barış” şekerine sarılı Kemalizm düşmanlığı zehrini yedirdiler birçok kesime. Emperyalist boyunduruklarını, Kemalizm düşmanlığını yayarak yenilgilerini yengiye dönüştürmek istemekteler.

Emperyalizmin hizmetindeki PKK/DEM, her fırsatta Kemalizm’e saldırmakta. Kemalizm’in demokrasimizi yok ettiğini dile getirmekteler tıpkı emperyalist efendileri gibi. Kemalizm’e, dolayısıyla Cumhuriyet’imizin kurucu değerlerine küfretmeyi alışkanlık durumuna getirdiler. Buna koşut olarak Atatürk’e, batı emperyalizminin kışkırtmasıyla karşı çıkmış Cumhuriyet düşmanlarına da övgüler söz konusu.

PKK/DEM Atatürk’e, Cumhuriyet’e saldırır da HÜDA PAR geri durur mu? Bu feodal yobaz parti, geçenlerde Diyarbakır’da bir toplantı yaptı. Toplantıya Kemalizm karşıtlığı, düşmanlığı damgasını vurdu. HÜDA PAR “Kemalist zihniyetin ürünü darbe anayasası değiştirilmeli.” isteğini dile getirdi bu toplantıda. 12 Eylül Amerikancı darbesinin ve bu darbecilerin yaptığı anayasanın Kemalizm’le uzaktan yakından ilişkisi yok! Atatürk’ün vasiyetini değiştiren darbecileri, Kemalist olarak görmek/göstermek bilgisizlikten öte kötü niyettir.

“Kemalist resmî ideolojinin dayatmaları neticesi çıkan ve binlerce ölüme yol açan şiddet çözüm enstrümanı olamaz.” demekte HÜDA PAR. Devlet yönetiminde Kemalizm mi kalmış da dayatması olacak?

“Şeyh Said-i gibi Kürt alimlere yapılanlar için özür dilenmeli, mezar yerleri de açıklanmalıdır.” Şeyh Sait alimmiş… Peki, İngiliz desteğiyle ayaklanan Şeyh Sait ve kışkırtıcılarının yok yere öldürdüğü Kürtler, devlet görevlileri için kim özür dileyecek?

HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Faruk Dinç: “Kemalizm illeti bu memleketten çıkartılmadığı müddetçe bizim birlik ve beraberliği muhafaza etmemiz imkansızdır.” dedi. Kemalizm’e “illet” diyor AKP listesinden TBMM’ye giren vekil. Doğru diyor aslında… Kemalizm, batı emperyalizmine göre illettir. Sırtını emperyalizme dayamış feodal düzen artıklarının böyle düşünmesi de olağan.

Devlet Bahçeli’nin girişimiyle ikinci açılım dönemi başladı. DEM Eşbaşkanlarından Tülay Hatimoğulları ağzındaki baklaları çıkardı bir bir. Amaçlarının demokrasi değil, özerk yönetimler olduğunu söyledi. Bu özerk yönetimlerin Suriye’de de uygulanmasını önerdi. Bölücü parti, özerk yönetim ister de Kemalizm’e saldırmaz mı? Saldırır tabi ki… Çünkü ulus devleti yok etmek için Kemalizm’i ortadan kaldırmak gerek. Kemalizm, ulus devletin birleştirici harcı…

AKP içindeki bir kısım dinciler de sabah akşam Kemalizm’e yüklenmekteler, özellikle sosyal medyada. Bu kişilerin Kemalizm konusundaki bilgisizliklerine mi, bilgisiz değillerse kötü niyetlerinin ülkemize ihanete dönüşen düşüncelerine mi kızmalı bilmiyorum. Ne yazık ki AKP sözcüleri ne HÜDA PAR’ın ne de PKK/DEM’in bölücü söylemlerine karşı çıkamıyor. Çünkü HÜDA PAR’lılar, TBMM’ye onların listelerinden girdiler.

Atatürk’ün kurucusu olduğu CHP yöneticileri DEM’in bölücü söylemlerine kulaklarını tıkamış durumdalar. Çünkü seçim kazanma stratejileri tamamen DEM’in desteğine bağlı. Özgün bir seçim izlenceleri yok!

İktidar partisi AKP yazgısını HÜDA PAR’ın desteğine ve PKK/DEM’le yapacağı açılıma bağlamış. İktidar seçeneği gibi görünen CHP ise PKK/DEM politikalarına teslim olmuş durumda. Ayrıca iktidarı ne yazık ki Brüksel ve Washington’da aramaktalar. Kör bir batıcılığın pençesindeler. Her iki parti de Şeyh Sait, Seyit Rıza gibi Cumhuriyet düşmanlarına karşı anlayış(!) içindeler. Kemalizm hedef alınmış, Cumhuriyet değerleri ortadan kaldırılmış umurlarında mı?

PKK/DEM ve HÜDA PAR’ın Atatürk’e saldırılarına AKP de CHP de kör, sağır ve dilsiz… Niye acaba?

Ya bağımsızlık için savaşan Atatürk’ün ya da emperyalizmin desteğiyle antiemperyalist Cumhuriyet’e karşı ayaklanan Şeyh Saitlerin, Seyit Rızaların yanında olacaksın. Bunun orta yolu yok! 

Emperyalistlerin, Türkiye düşmanlarının dört koldan saldırıya geçtiği Kemalizm’e ülkemizdeki bazı siyasetçilerin düşmanlığı, bazılarının da suskunluğu niye? İnsan, kendine sormaz mı "Bu emperyalistler, yüz yılı aşkındır Kemalizm'e niye saldırıyor?" diye.

                                                                  Adil Hacıömeroğlu

                                                                  23 Şubat 2025

 

 

3 yorum:

  1. Tarihde de nice örneklerde görüyoruz ki; gerek konuşma, gerekse eylem olarak Atatürk düşmanlığı sergileyen kişilerin vatana zerre faydası olmamıştır. Hatta hain olarak yaftalanmışlardır.
    Onlar ki bir takım güçlerin elinde piyon olup karşılıklı çıkar üstüne kurulmuş insanlık dışı bir hayatın esirleridirler.
    Sanırım unutuyorlar. Bu vatanın kurtuluş günlerini. Bu vatan da hainler yanında milyonlarca gerçek vatan sevdalısı olduğunu unutıyorlar.
    Bizler Türk ulusuyuz. Yazık ki özellikle son yirmi yılda ayrışmalar, bölünmeler oldu.
    Ama vatan topraklarına değen düşman gözlerini fark ettiğimizde; kocaman bir güç topuna da döneriz.
    Yurdun dört bir yanından, birleşerek.
    Bunun en güzel örneğini Kurtuluş savaşında gördük.
    Yazınız için teşekkür ve tebrikler Adil öğretmenim

    YanıtlaSil
  2. Değerli Adil öğretmenim,

    Kemalizm çeşitli cephelerden saldırıya uğruyor. Kemalizm’in Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin ideolojisi ve Batı emperyalizmine karşı bir direnç olarak önemli bir yere sahip olduğu bir gerçek...
    Türkiye’deki bazı iktidar içindeki unsurların Kemalizm’e karşı saldırılarını, ülkenin ulusal kimliğini zayıflatma amacını güden bir çabanın parçasıdır..
    Kemalizm ideolojik olarak
    zayıflatılmaya çalışıldığı ve bunun, Türkiye’nin milli birlik ve bütünlüğüne yönelik bir tehdit oluşturduğu doğrudur.
    Değerli öğretmenim usunuza , bilginize , elinize sağlıkKutlarım👏👏Var olunuz.🙏🏻Fulya Kırımoğlu👩

    YanıtlaSil
  3. Hepsi emperyalizme hizmet etmenin dayanılmaz hafifliğini yaşıyor.🙈🙉🙊 olma nedeni budur.

    YanıtlaSil