ABD
güdümündeki emperyalist tekellerin teorisyenleri “ulus devletin sonunun
geldiğini” yüksek perdeden savunadursun, Ortadoğu’daki son gelişmeler ulus
devletlerle dünya barışının korunacağını ortaya koymakta. Ortadoğu’da ulus
devletlerin bölge halklarının iradesiyle oluşması süreci, uygarlığın beşiği
olan bu topraklarda emperyalizmin etkisinin de gerilemesine neden olmakta.
Suriye’de
Esat’ın emperyalizmin saldırganlığına karşı verdiği onurlu savaş, Irak’ın
sömürgeci dayatmayla bölünmeye karşı durması, İran’ın ABD tehditleri karşısında
geri adım atmaması, Gezi Direnişi ve Tahrir Meydanı’ndan Mısır Devrimi’nin
doğuşu Ortadoğu’da BOP planını çökertti. BOP, parçalamak istiyordu bölge
ülkelerini; geldiğimiz noktada ise halkaların birleşme isteği ağır basmakta.
BOP
gereğince Ortadoğu ülkeleri etnik ve mezhep temelinde bölünebildiği kadar
parçalanacaklardı. Ne kadar çok bölünme olursa, o kadar çok anlaşmazlık ve
çatışma olacaktı. Bu durumda emperyalistlerin bölgeyi daha kolay yönetmeleri
söz konusu olacaktı. Özellikle enerji kaynaklarının ve diğer doğal
varsıllıkların sömürülmesi böylece kolaylaşacaktı. ABD ve ortakları bu iş için
ılımlı İslamcıları, Münafık Kardeşler Örgütünü, ırkçı ayrılıkçıları (PKK
örneğinde olduğu gibi) kullandı. İslam dünyasını Sünni- Şii cepheleşmesinin
karanlığında sonu gelmez savaşlara sokmaktı emperyalist kurgucuların amacı.
ABD’nin mezhep kutuplaşmasında kullandığı güçler: Suudi yönetimi, Katar, Mısır
ve Suriye’deki Münafık Kardeşler ve AKP idi.
BOP’un
çöküşü önce Suriye’de başladı. Esat yönetiminin hem savaşı hem de diplomasiyi
akılcı bir yöntemle kullanması ilk işaret fişeğidir. Arkasından Türkiye’de
başlayan Gezi direnişi, BOP eşbaşkanının gücünü ve yönetimini tartışmalı duruma
getirdi. Gezi Direnişi, hem etnik bölücülüğün hem de mezhepsel ayrımcılığın
Türkiye’de yaşam bulamayacağının bir ifadesiydi. Mustafa Kemal posterleriyle
Türk Bayrakları birliğin simgesiydi.
Gezi
Direnişi’nin hemen ardından başlayan Tahrir ayaklanması, Ortadoğu tarihinde
görülmemiş bir halk çoğunluğunun iktidara yürümesidir. Mursi devrilince BOP’ta
çöktü. Çünkü Mısır’ın yeni yönetimi, Suriye’nin yanında yer alarak mezhep
cepheleşmesine yol vermedi.
Irak
yönetiminin ülkenin bölünmesine karşı gösterdiği kararlı tutum ilgi çekicidir.
Hem mezhep farklılığı hem de etnik ayrımcılık sarmalından ustaca kurtuldu
Maliki yönetimi. Ülkesinin birliğini tüm olumsuzluklara karşın sağlama yolunda
emin adımlarla ilerlemekte.
İran
ise çok farklı etnik kökenden oluşan yapısıyla tüm kışkırtmaların karşısına
ulusal bir bütünlükle çıktı. Diz çökmedi, direndi, kazandı.
Gelinen
aşamada Ortadoğu’da türlü nedenlerle çatıştırılan halklar birleşiyor. Aynı ulus
devletin bireyi olmaktan gurur duyma süreci başladı. Irkçılık mikrobu
temizleniyor bölgeden. Mezhepçilik, Ortaçağ’ın karanlık dehlizlerinde ölümü
beklemekte. Emperyalizmin işbirlikçisi olmak, artık bundan sonra çok zor. Çünkü
bu, büyük ayıp olarak algılanmakta. Kendi ulusuna ihanet ederek küresel
güçlerin hizmetine girenlerin sokağa çıkacak yüzleri kalmayacak. Ortadoğu, bu
topraklara kök salmış siyasetçilerce yönetilme dönemine girdi. Bu nedenle bölge
ülkelerinde BOP kapsamınca oluşturulmuş siyasal liderler tablosu hızla
değişecek. Türkiye de bundan nasibini alacak. Hem iktidarın hem de muhalefetin
yandaş liderleri BOP’la tarih olmaya aday.
Ortadoğu
halkaları emperyalizmle ve Ortaçağ kalıntılarıyla savaşa savaşa
uluslaşmaktalar.
Ortadoğu’da
I. Dünya Savaşı sonrasında sınırlar cetvelle çizilmişti. Şimdi halk kendi
isteğiyle bir yaşam seçeneği ortaya koymakta. Arap dünyası yeni birleşmelere
gebe.
Atatürk’ün
ulus devlet modeli ve emperyalizme karşı utkusu Ortadoğu’nun itici gücü. Ulus
devletlerin güçlenmesiyle çağdaşlaşma atılımlarını da bekleyelim. Bu, Kemalizm’in
yol göstericiliğinde olacak bölgede. Güneş doğudan doğarken ışıklarındaki
aydınlık tüm dünyaya yoll gösterecek. Çağ ulus devletler çağı, bağımsızlıkların
göverdiği çağ, Ortadoğu’ya ve tüm insanlığa kutlu olsun.
Adil
Hacıömeroğlu
15
Eylül 2013
''Atatürk’ün ulus devlet modeli ve emperyalizme karşı utkusu Ortadoğu’nun itici gücü. Ulus devletlerin güçlenmesiyle çağdaşlaşma atılımlarını da bekleyelim. Çağ ulus devletler çağı, bağımsızlıkların göverdiği çağ, Ortadoğu’ya ve tüm insanlığa kutlu olsun.''
YanıtlaSilAdil Hacıömeroğl
Bu tümcelerde anadüşüncesini bulduğumuz bu yazı ile BOP sürecinin entrikalarını , Ortadoğu ülkelerinin nasıl bozduğunu anlatıyor Adil Haciömeroğlu..Teşekkürler! ÖZGEN KARA