ABD’nin,
BOP kapsamında mahvettiği/mahvettirdiği ülkelerden biri Suriye. “Diktatörleri
devirip demokrasi getirdiklerini” söyleyerek Ortadoğu ülkelerine Haçlı seferine
çıkan Batılı emperyalistlerin işbirlikçileri ise Suudi Arabistan, Katar ve AKP
yönetimindeki Türkiye. Sanki bu ülkelerde demokrasi varmış gibi diktatörlükleri
yıkmaya soyundu bu üç Ortadoğu ülkesi.
Açık
diktatörlüklerle yönetilen Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye; para, silah ve
diplomatik destekle dünyanın dört bir yanından teröristleri Suriye’ye
topladılar. Yıllardır çeşitli ülkelerde savaşan bu terör grupları, Suriye’nin
altını üstüne getirdiler. Kundaktaki bebeklerin doğranarak öldürülmesi, çocuk
yaştaki gençlerin ciğerlerinin sökülüp yenmesi, masum sivillerin tekbir
getirilerek kurşuna dizilmeleri, kadınlara akıl alamaz tecavüzlerin yapılması
gibi insanlık dışı eylemlere imza attı bu terör grupları. Suriye’nin tarihsel
yapıtları hunharca yakılıp yıkıldı. Bu ülkede vahşet kol gezdi. Kimler
sayesinde? ABD destekli Suudi Arabistan, Katar ve AKP sayesinde.
Suriye’de
muhalefet adı altında toplanan terör gruplarının yaptıkları insanlık suçudur.
Burada işlenen suçlar, insanlık için yüz karasıdır. İnsanlık tarihi, böylesi
bir vahşetle çok az karşı karşıya gelmiştir. Bu nedenle bu suçu işleyenlerin,
bu suça yardım edenlerin uluslararası tarafsız mahkemelerde yargılanması
gerekir.
Suriye’de
terör gruplarının yaptıkları, Nazilerin
işledikleri suçlardan farksızdır. Böylesi bir insanlık ayıbına uygar dünya,
insan vicdanı sessiz kalmamalı.
Başta
ABD olmak üzere Batılı devletlerin hemen hepsi Suriye’de işlenen insanlık dışı
suçların farkındadır. Bu nedenledir ki müdahale düşüncesinden vazgeçerek
Esat’la uzlaşmanın yollarını aramaktalar. Rusya’nın kararlı, barışçı tutumuyla
Esat’ın direnişi Suriye’ye müdahale cephesini çatlatmıştır. Siyasal anlamda aynı
cephede yer alanlar, askeri müdahale düşüncesini terk ederek barışa yönelmişlerdir.
Suriye’de
teröristlerin eylemlerine her türlü desteği verenlerse büyük bir boşluğa
düşmüşlerdir. Diplomatik yolları kapattıklarından yapabilecekleri fazlaca bir şey
yok. Bir noktada Suriye’de işlenen insanlık suçlarının ortağı olmuşlardır. Bu
mahcubiyetle barış masasında yer bulmaları çok zor.
Türkiye;
AKP iktidarının bilgisiz, dar görüşlü, Ortaçağ kafalı siyasetçileri yüzünden
Suriye’de vahşet uygulayan teröristlerle aynı safta yer almıştır. Bu çok üzücü
ve yanlıştır. Bu siyasal çıkmazdan sıyrılması gerek ülkemizin. Bu ayıptan
kurtulmak gerek, hem de ivedilikle. Bu nedenle muhalefete büyük görevler
düşmekte. AKP’nin yıkıp yok ettiği diplomatik köprüleri kurmak için.
Bölgesinde
yalnızlaşmış, terör örgütlerinin insanlık dışı eylemlerini destekleyen bir
Türkiye görüntüsü ortadan kaldırılmalı tez elden. Bu yapılmazsa Türkiye’yi
içinden çıkılmaz siyasal sorunlar beklemekte uluslararası ve bölgesel düzeyde.
Türkiye, ne yapıp edip Suriye çıkmazından kurtulmalı. Yoksa AKP’nin başına
sardığı belaların vebalini ödemek zorunda kalır.
Adil
Hacıömeroğlu
13
Eylül 2013
Not:
16 Eylül 2013 tarihli Ulus Gazetesinde yayımlanmıştır.
'' Yıllardır çeşitli ülkelerde savaşan bu terör grupları, Suriye’nin altını üstüne getirdiler. Kundaktaki bebeklerin doğranarak öldürülmesi, çocuk yaştaki gençlerin ciğerlerinin sökülüp yenmesi, masum sivillerin tekbir getirilerek kurşuna dizilmeleri, kadınlara akıl alamaz tecavüzlerin yapılması gibi insanlık dışı eylemlere imza attı bu terör grupları. Suriye’nin tarihsel yapıtları hunharca yakılıp yıkıldı. Bu ülkede vahşet kol gezdi. Kimler sayesinde? ABD destekli Suudi Arabistan, Katar ve AKP sayesinde.'' Yazının temel iletisi diyebileceğimiz bölüm bu tümceler. Böylesi TERÖR ÖRGÜTLERİ militanlarıyla işbirliği , Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin temel ilkelerini yok saymaktır. Bundan dolayı , Türkiye , bu Suriye serüveni dışında kalmalı ve onurlu duruşunu korumalıdır. Adil Haciömeroğlu'nun kaleminden yine önemli bir yazı bu..Teşekkürler! ÖZGEN KARA
YanıtlaSilAkıl almaz vahşetlerinin bedeli biz Türkiye olarak ödemek istemiyoruz. Akp çeksin bu suçlarının cezasını inşallah.
YanıtlaSil