22
Eylül 2013 Pazar günü oynanan Beşiktaş-Galatasaray maçı, Türk futbol tarihine
geçecek olaylara sahne oldu. Oynanan oyundan çok, olaylar konuşuldu maç
sonrası.
Maçın
34. dakikasında yaklaşık doksan bin kişi “Her yer Taksim, her yer direniş!”
diye bağırıyor. Ancak televizyon başında maçı izleyenler bu haykırışı,
protestoyu işitemiyor. Neden mi? Hükümet protesto edildiğinden canlı yayında
televizyon, tribünlere sansür uyguluyor. Çünkü son padişah hazretlerini eleştirmek,
ona karşı çıkmak yasak.
Eğer
izleyiciler hep bir ağızdan hakeme ya da karşı takımın bir oyuncusuna
küfretseydi beyaz cam önündeki izleyiciler bunu işiteceklerdi. Muhafazakâr
iktidar, bu çirkin tezahürattan hiç rahatsız olmayacaktı. Bu durumda mağdur
olan hakem ya da oyuncunun hakları hiç konuşulmayacaktı.
Beşiktaş’ın
efsanevi taraftar grubu Çarşı’ya, kara çalmak için yandaşları otobüslerle
mahallelerinden toplayıp bedavadan maça sokacaksın. Sonra da bu yandaş ve
futbolun “f”sinden haberi olmayan güruh, sahaya dalıp olay çıkaracak; sağduyunun
sesi Çarşı’yı utanmazca suçlayacaksın beyaz camdan. Yalan haberlerle kara çalacaksın.
Yalanı yaymak serbest, gerçeği susturmak özgürlük(!) öyle mi?
İktidar
eliyle taraftar grubu kurulacak, birden örgütlü bir yapıya erişecek ve ondan sonra
da gittikleri ilk maçta olay çıkaracaklar... Hemen ekran bülbülleri başlayacak
Çarşı’yı kartalamaya, bunun adı da ileri demokrasi olacak.
Küfür
serbest... Yalan söyleyip iftira atıp kara çalmak özgürlük... Amma ve lakin
iktidarı eleştirmek yasak... Hem de Gezi Direnişi’ne destek vermek tamamen
yasak... Sansür hazretleri televizyonun sesini de keser, bağıranı da içeri
alır.
Adil
Hacıömeroğlu
23
Eylül 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder