“Bozüyük-Mekece
Otoyol Projesi ve İstanbul Boğazı Tüpgeçit İnşaatı Projesi'nin finansmanı için
Japon Denizaşırı Ekonomik İşbirliği Fonu (OECF)'ndan sağlanan
29.367.000.000
Japon Yeni ve 12.464.000.000 Japon Yeni olmak üzere toplam
41.831.000.000
Japon Yeni tutarındaki krediye ilişkin Hükümetimiz ile;
1
— Japonya Hükümeti arasında 19/8/1999 tarihinde teati edilen ilişik Nota ve eki
Müzakere
Kayıtlarının,
2
— Adı geçen fon arasında 17/9/1999 tarihinde imzalanan ilişik Anlaşmalar ve Ek
Mektupların,
onaylanması; Dışişleri Bakanlığı'nın 23/12/1999 tarihli ve EİGY-II-6206 sayılı
yazısı üzerine, 31/5/1963 tarihli ve 244 sayılı Kanunun 3 üncü ve 5 inci
maddelerine göre,
Bakanlar
Kurulu'nca 17/1/2000 tarihinde kararlaştırılmıştır. (Resmi Gazete, 15.02.2000,
Sayı: 23965, Sayfa: 141)”
Yukarıda
Resmi Gazetede yayımlanan bir anlaşmanın metni var. Noktası virgülüne
dokunmadan aldık anlaşmayı. Anlaşmanın yayın tarihi 15 Şubat 2000. Altında
zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, Başbakan Bülent Ecevit’in ve o günkü
bakanlar kurulu üyelerinin imzaları var.
Boğaz
Tüp Geçidi için Türkiye-Japonya arasında yapılan bu anlaşmanın tarihi 19
Ağustos 1999; Resmi Gazete’de yayımlanması 15 Şubat 2000. Anlaşmayı Türkiye
adına Devlet Bakanı Recep Önal, Japonya adına Dışişleri Bakanı Masahiko Koumuro
imzalamış.
“Liste'nin
birinci sırasında yer alan projenin tüm finansal ihtiyaçları ve Nota
Teatisi'nin eki olan Liste'nin ikinci sırasında yer alan projenin, tüp tünel
geçişi ve danışmanlık hizmetleri dışında, tüm maliyeti, Projelerin sorunsuz
biçimde uygulanmasını teminen, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından
karşılanacaktır.” Anlaşmanın bu maddesinden anlaşılacağı üzere tüp tünel geçişi
ve danışmanlık hizmetleri Japon kredisiyle karşılanacak. Türkiye’nin mali yükü
yok denecek kadar az bu projede. RTE, şu kadar para harcadık derken sanki kendi
cebinden vermiş gibi bir hava yaratmakta. İnsanları kandırmak böyle oluyor
sanırım.
“Japon
Heyeti'nin temsilcileri, Nota Teatisi'nin 8 inci paragrafına ilişkin olarak belirtmişlerdir
ki, bahsi geçen paragraftaki gerekli önlemler, Nota Teatisi'nin 3 üncü
paragrafının (1)inci alt paragrafında söz edilen ihaleleri kazandırmayı teşvik
ya da kazandırmak amacıyla uygulanan, Türkiye Cumhuriyeti'nde yolsuzluk olarak
kabul edilecek herhangi bir öneri, hediye veya ödeme, bu şekilde
anlaşılabilecek bir uygulama veya menfaati önleyici tedbirleri de
kapsayacaktır.” Anlaşmanın bu maddesi yolsuzluğu önlemek açısından ilgi
çekicidir.
RTE,
açılış töreninde “Açılışını
yaptığımız projenin hayallerle yetinmeyip bu hayali kâğıtlara, planlara,
projelere döken Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülhamid'e de Rabbimden rahmet
niyaz ediyorum.” demekte. Bu projeyi düşünenlere rahmet diliyorsun da bu işi
yaşama geçiren, parayı bulan, planları çıkaran, güzergâhı belirleyen, teknik
desteği sağlayan merhum Ecevit’e adını söyleyerek neden rahmet dilemiyorsun?
Ecevit başkanlığındaki 57. Hükümet üyelerine neden teşekkür etmiyorsun. Neden
mi? Şark kurnazlığı, uyanıklık yapmak senin işin. Ecevit hükümetinin projesini
kendininmiş gibi yuttur millete. “Ben düşündüm, ben yaptım.” demek için, emek
verenlerin hakkını yemeyi uyanıklık sayıyorsun. Bir gün bu konuda yalanının
ortaya çıkacağını düşünmedin mi hiç?
Medya suskun. Bu Resmi Gazete’yi bilseler bile
dile getirecek yürekleri ve dürüstlükleri yok. Ecevit hükümeti AKP’ye yol açan
uluslar arası güçler ve onların işbirlikçileri tarafından kundaklanınca yaşama
geçmedi bu proje.
Medya suskun da o günkü bakanlar kurulu üyelerine
ne demeli? Devlet Bahçeli, bu anlaşmayı onayladığının farkında değil sanırım.
AKP’ye destek vermeyi bıraksa anımsayacak nereye imza attığını.
Ecevit hükümetinin düşmesine neden olan Özkan
nerelerde? O, şimdilerde DSP’nin başına ördüğü çorabı, CHP’nin başına örmekle
meşgul.
Marmaray, bir demiryolu projesi. Türkiye’de
demiryolu projeleri Cumhuriyetçilerin işi. Sağ iktidarlar demiryollarına hep
karşı çıktılar, karayollarının gelişmesinden yana oldular. Halkın yararına
olanı değil, olamayanı yeğlediler. AKP, Marmaray’ı yapmaya zorunluydu; çünkü
her şey tamamdı.
AKP, şark kurnazlığıyla Marmaray tamamlanmadan
açılışını yaptı. Her şey birbirine karıştı. Varsa yoksa parti çıkarı... Halkın
güvenliği umurlarında değil. Hak yemek mi onların görevi. Halkı
yoksullaştırdıkça kendi servetlerini büyütenler için Ecevit Hükümetinin
projesini yürütmek de iş mi?
Not: Resmi Gazete’yi bizlere anımsatan ve
bilgilenmemizi sağlayan Saygın Arkadaşım Muammer Özkoca’ya teşekkür ederim.
4 Kasım 2013 tarihli Ulus Gazetesi’nde
yayımlanacaktır.
Adil
Hacıömeroğlu
30
Ekim 2013
Güzel insan, sevgili dost Adil Hacıömeroğlu kendine özgü üslubuyla yine gerçekleri gündeme getirmiş. Sağlıklar diliyorum. Muammer Özkoca
YanıtlaSilKaleminize sağlık Üstadım..
YanıtlaSilher zamankı gibi yine kalemine sağlık diyorum ,gerçekleri çok güzel dile getirmişsin .keşke büyük gazetelerde yazan adı büyük vizyonu küçük bazı köşe yazarlarıda bunun yarısını dile getirme yürekliliğini gösterebilsede daha çok kişi bilgilenebilseydi..sevgilerimi yolluyorum
YanıtlaSilaynur çatakoğlu
merhaba Adil Bey, aynı aceleciliği Kadıköy-Kartal metro hattında da yaptılar, Uzunçayır metro durağına bir yeraltı suyu sızıyor.
YanıtlaSil