16
Kasım günü, Diyarbakır’da AKP ve Barzani’nin bölücülük gösterisi, Türkiye için
önemlidir. Bu nedenle iktidarda ya da muhalefette olsun her politikacının, her
siyasal partinin, her demokratik kitle örgütünün taraf olması gereken bir
konudur bu. Ülkenin bütünlüğünü, geleceğini yakından ilgilendiren bir konuda
susmak olmaz. Hele konuyu geçiştirmek, görmezden gelmek basit bir kurnazlık
yoludur.
Diyarbakır’daki
bölücü rezalet yaşandığında bekledik ki CHP sözcüleri anında görüşlerini
açıklasın. Atatürk’ün koltuğunda oturan kişi, bu bölücülük manevrasına karşı
çıksın, ülkenin bölünmez bütünlüğünü savunsun. Birkaç gün geçti, ses yok!
CHP’li bazı arkadaşlar grup toplantısını beklediler umutla. Oysa perşembenin
gelişi çarşambadan belliydi. Böylesine yaşamsal bir konuya, anında karşı çıkışı
olmayan bir siyasetçi doğru tavır gösteremez sonradan.
19
Kasın günü CHP grup toplantısı... Kemal bey kürsüde... Yine söz atışması...
Erdoğan’ın tümcelerinin nesneleri değişmiş. Güya yanıtlıyor başbakanı.
Yanıtlarken RTE’nin toplumda yerleştirmek istediği algıyı güçlendirmekte
ustaca. Aynı sözcüklerle yanıtlama isteği var nedense. Tabi RTE’nin
bilgisizliği nedeniyle sözcük dağarcığı yetersiz olduğundan aynı duruma
düşmekte Kemal Bey.
Birkaç
saat önce AKP grup toplantısında alkışçı görevliler “... (Bir ilin adı var
boşlukta) seninle gurur duyuyor.” Diye tempo tuttular. Her bağırışta ilin adı
değişti. İl adı değişince de RTE, o ille ilgili birkaç söz söyleme fırsatı
yakalamakta. CHP grup toplantısında da aynı slogan... Kemal Bey de aynı yaklaşımda
bulunmakta. Oysa sol üretkendir, yaratıcıdır, yenilikçidir, taklitçi
değildir... AKP’ye öykünerek AKP’yi devireceksiniz öyle mi? Güldürmeyin
adamı...
Konuşmada
uzun uzun dersane konusunu anlattı Kılıçdaroğlu. Dersaneler bozuk, yozlaşmış
eğitimin ortaya çıkardığı kurumlar. Sol, dersaneler var oldu olalı, bu
kurumlara karşı çıkmıştır. Dersaneleri savunarak cemaatin destekçisi durumuna
düşmekte CHP. Oysa cemaat taraftarlarını, militanlarını dersanelerden
devşirmekte. Cemaat, imam hatiplerle pek ilgilenmez. İlgilendiği okullar iyi
okullar. Başarılı öğrencilerdir onların hedefindekiler. Cemaatin adliye ve
emniyetteki adamlarının neredeyse tamamına yakını kendi dersane ve yurtlarından
yetişen kişilerdir. Bunu görüp bilmeden bu konuda taraf olmak bilgisizliktir.
Dersane kavgası bitti nihayet. Tam sevindik,
asıl konuya gelecek diye. Bu kez Ahmet Kaya kavgası başladı. “Efendim, Ahmet
Kaya yaşasaydı, nerede olurdu?” Dünyanın hiçbir yerinde ölmüş birisinin olaylar
karşısında nasıl davranacağı konuşulmaz. Bunu konuşanlara da iyi gözle
bakılmaz. Sen, diri olarak ne diyorsun Diyarbakır rezaletine Kemal Bey? Söyle
de anlayalım kimin tarafındasın. RTE ölünün aklını okuyor, Kemal Bey ise ölünün
ne yapacağına karar veriyor. Yazık sizlere... Hem de çok yazık hepinize...
Kemal
Bey, ölünün düşüncesini okuyarak İstanbul’un Fethi sırasında meleklerin
cinsiyetini tartışan Bizanslı papazların durumuna düştüğünüzün farkında
mısınız?
Ortada
somut bir durum var ve somut tepki gerektirir Kemal Bey. Siz Diyarbakır’daki
bölücü uzlaşmanın yanında mısınız, yoksa karşısında mısınız? Daha açık dille
sorayım isterseniz: Siz Türkiye, Irak, İran ve Suriye’nin bölünerek ikinci
İsrail’in kurulmasını mı istiyorsunuz; yoksa ülkemizin bölünmez bütünlüğünü
korumak için mi savaşacaksınız?
Konuşması
boyunca taraftarlarını oyalamak isteyen futbolcu gibi topu sürekli dolaştırıp
taca attınız Kemal Bey. Bir türlü konuya gelemediniz. Bu tavrınızla AKP’ye
destek verdiğinizin farkında mısınız? AKP’ye verilen bu desteğin, bölücülüğe ve
emperyalist planlara verildiğini sanıyorum bilmektesiniz.
Gezi
Direnişinde milyonlar meydan ve sokaklardaydı. Hem de ellerin de Türk Bayrağı
ve Atatürk posterleriyle. 10 Kasım’da bir milyon seksen dokuz bin altı yüz
almış beş kişi Anıtkabir’deydi. Dolmabahçe’ye koşanların sayısından haberiniz
var mı Kılıçdaroğlu? Neredeyse tüm il ve ilçelerimizde insanlar sabahtan gece
yarılarına kadar Atatürk anıtların koştu. Bu insanların niçin bayrak elde,
Onuncu Yıl Marşı dilde geceyi gündüze kattıklarını biliyor musunuz Kemal Bey?
İsterseniz
ben söyleyeyim Kemal Bey. Vatan için, Cumhuriyet için geceler gündüzlere
katılmakta. Vatanın bölünmez bütünlüğünü savunmaktır biricik derdimiz. Aydınlık
yüzlü Türk Ulusunu, Ortaçağ karanlıklarında yok ettirmemektir savaşımız.
Ortadoğu coğrafyasında yaşayan Acem, Arap ve Kürt kardeşlerimizle barış içinde
yaşamaktır amacımız. Halkımızı ve komşularımızı, emperyalist çıkarlara kurban
etmemek için çırpınmaktayız. Atatürk’ün açtığı yolda sonsuza dek yürüyecek
dermanımız da var dizlerimizde. Ya siz Kemal Bey? Bizimle mi yürüyeceksiniz
Atatürk güneşinin aydınlattığı yolda, yoksa grup konuşmanızdaki gibi asıl
konuya değinmeyerek eşbaşkanın ekmeğine yağ mı süreceksiniz?
Adil
Hacıömeroğlu
20
Kasım 2013
Kılıçtaroğlu'ndan ben ümidi keseli epey oldu Adil Hocam... Önüne o kadar altın tepside fırsat geldi ve birini bile kullanmadı. Aslına bakarsanız şuan gözönündeki tüm siyasetçilerden ümidi kestim...
YanıtlaSilAslında muhalefet iyi bir fırsat yakaladı ama bunu kendi lehine çevirebilme yeteneği yok ne yazıkki:(((
YanıtlaSilGündemi sürekli belirleyen ve değiştiren AKP politikasına karşın , Atatürk'ün kurduğu , devletin ve demokrasinin kurucusu CHP , etkisiz , bir ölçüde umursamaz görünüm içindedir. Barzani'nin de katıldığı bölücü etkinlikte ; Ahmet Kaya üzerinden oy sömürüsü yapmada , Gezi eylemlerine saldırıda... bu görünüm dikkatlerden kaçmamıştır. Oysa ; Türk halkı , ellerinde Türk bayrakları ,Atatürk posterleri , Anıtkabir'e aktı ; alanları '' DEMOKRATİK HAKLAR , YURT BÜTÜNLÜĞÜ '' uğruna doldurdu. CHP ; bu eylemleri yurt ve ulus güvenliği için değerlendiremedi. Bir ölçüde de AKP ' ye destek oldu. İşte bu yöndeki gerçekleri okurlara sunmakta Sayın Adil Haciömeroğlu. Teşekkürler ! ÖZGEN KARA
YanıtlaSilbu yazdıklarınızın tamamıyla hemfirikim..söylemeden geçemeyeceğim bir husus varki oda mhp'ninde tüm bu yazdıklarınıza uyması...konuşup haklarımızı savunsunlar diye oy verdiğimiz meclisteki tüm partiler sustu..dışarıda dokunulmazlığı olan halk konuştu...çok acı günler geçirdik ve hala geçirmekteyiz..şu an itibariyle bu durumdan bizi çıkarak bir tek kişi,bir tek parti varki oda Osman Pamukoğlu (Hepar).onun fikirleri,öfkesi,amaçları benimkilerle aynı..şerefli türk askerinin o meclise girmesi gerektiği kanaatindeyim..askerime ve halkıma tekrar güç istiyorum.
YanıtlaSilEline yüreğine sağlık Hocam
YanıtlaSil