MÜHÜRSÜZ SEÇİM


Başkanlık rejimine geçilmesiyle ilgili anayasa değişikliği, 16 Nisan 2017 günü oylandı. Seçime katılım yüksekti. Yaşlı, genç, kadın, erkek, engelli, hasta… Herkes sandık başına koştu. Türkiye’nin geleceğinin oylandığı sandıklar, demokrasi şölenine dönüştü. Çünkü söz konusu olan vatandı. Başkanlık rejiminin Türkiye’yi bölme girişimine karşı halk, çareyi sandıkta aradı.
Halkoylaması, Türkiye genelinde birkaç olay dışında sakin geçti. Ülkemizi evetçi ve hayırcı olarak bölmek isteyenlerin tüm çabalarına karşın herkes, büyük bir sorumluluk içinde davrandı.
16 Nisan’da birçok okulda oylamayı izledim. Sandık başındaki hayırcılar sakin ve özgüvenliydi. AKP yanlıları kaygılıydı.
Türkiye’nin doğusunda buluna sandıklar, bir saat önce açılacaktı. Bu nedenle farklı illerde yaşayan birçok arkadaşımı aradım ve oralardan ilk sonuçları telefonla aldım. Bu illerimizde evet oyları açık ara öndeydi. Bunun ilerleyen saatlerde değişeceğini umut ettim ve en yakınımdaki Bakırköy Cengiz Topel İlkokulu’na gittim.
Okula gittiğimde sandıklar kapanmıştı. Sandıkların bazılarında oy sayımı başlamıştı. Bu arada AKP müşahidi olduğunu gördüğüm biri, sandıkları dolaşarak bir uyarıda bulunmaktaydı. Kulak kabarttım. Bu kişi, sandık başkanlarına, mühürsüz oyların geçerli sayılması gerektiğini söylüyordu. YSK’nın bu konudaki kararını anımsatmayı da unutmamıştı. Sandık başkanlarının birçoğu, YSK’nın bu kararından haberi yoktu.
Sonradan öğrendik ki AKP’nin YSK’daki temsilcisi, daha Doğu’daki sandıklar bile açılmadan saat 16.10’da başvuru yapmış YSK’ya. “Birçok oy pusulasının mühürsüz olduğu ve vatandaşın seçme hakkının engellenmemesi için mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılması” isteğini iletmiş. YSK da bu isteği hemencecik kabul etmiş.
Öncelikle şu soruyu soralım: Daha sandıklar açılmadan oy pusulalarının mühürsüz olduğunu nereden biliyor AKP temsilcisi? Hem de “mühürsüz oy pusulalarının yoğun olduğunu” biliyor bu kişi.
Milyonlarca oy pusulası nasıl mühürsüz olur? Her sandık başkanı bu pusulaları mühürlemek zorunda mı? Evet... Çünkü bu konuda YSK’nın emri var. Bugüne dek hep böyle oldu. Arada sehven birkaç mühürsüz pusula gözden kaçardı. Şimdi de diyelim ki, birkaç sandık başkanı görevini savsakladı ve pusulaları mühürlemedi. Bu sayının milyonlara ulaşması olanaklı mı? Tabi ki hayır… Daha oy pusulalarını görmeden bu sayının çokluğunu bilen kişi, aslında yapılan hileyi de itiraf ediyor. Bu, suçüstü durumudur. Bu arada şu ayrıntıyı da atlamayalım. Bugüne kadar seçimlerde genellikle öğretmenler olmak üzere devlet memurları sandık başkanı olurdu. Halkoylamasında sandık başkanlarının birçoğu, memur değildi. Bu durumun altı çizilmelidir.
Erdoğan ve Binali Yıldırım’ın YSK kararını beklemeden açıklama yapması da manidardır. Amiyane tabirle işi boğuntuya getirmektir. RTE’nin “Atı alan Üsküdar’a (Üsküdar’ı olacak aslı) geçti.” sözü anlamlıdır. Bu söz, bir fırsatçılığın itirafıdır. Bu deyimi, YSK’nın kararından emin olarak bilerek ya da bilmeyerek değiştirerek söylüyor RTE. Hileli bir seçimle Türkiye’de rejim değiştirilmeye çalışılıyor.
“Milli irade” diye diye milli iradeyi yok ediyor AKP. Halkın iradesine saygı göstermek yerine, fırsatçılıkla devletin tepesinde yer tutmak peşindeler. Allah ile aldatanlar, sandıkta da halkı aldatıyor.
Oy pusulalarına sahte oy kullanımını önlemek amacıyla mühür vurulur. Mühürsüz pusulaların neredeyse hepsinin evet oyu olması ilginç değil mi?16 Nisan halkoylamasında mühür yoktur. Mühürsüz evrak resmiyet taşımaz.
Oy pusulalarında “tercih” yazılı mühürlerin kullanılacağını açıkladı YSK. Oylama sürerken “evet” yazılı mühürlerin kullanıldığı anlaşılıyor ve bu pusulalar da geçerli kabul ediliyor. Günün sorusu şu: TÜRKİYE’DE HER HANGİ BİR SANDIKTAN HEM “EVET” HEM DE “TERCİH” YAZILI MÜHÜRLÜ OY PUSULASI ÇIKTI MI? YSK’nın yanıt vermesi gereken soru budur.
Keşke halkoylamasına hile hurda karışmasaydı. AKP, belki yine kazanırdı bir ya da beş oyla hiç önemli değil! Önemli olan halkın, Türk Milleti’nin iradesi sandıktan tartışmaya yer vermeyecek bir biçimde ortaya çıksaydı... Ancak görünen şu ki, bu seçimi halk kazandı. Türk Milleti kazandı. Rejim değişikliğine, başkanlığa “Hayır!” dedi halk. Bunu en iyi de RTE, Yıldırım ve evet oyu veren yurttaşlar bilmekte. Bu nedenle bu şaibeli seçim iptal edilmeli. İptal edilsin ki adalet yerini bulsun. Adaletin olmadığı bir yerde hiçbir şey doğru gitmez. Ve… Bir gün adalet herkese gerekli!
                                                                       Adil Hacıömeroğlu
                                                                       19 Nisan 2017



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder