ABD,
Suriye’nin sivil halka karşı kimyasal silah kullandığını savladı. Tıpkı daha
önce Saddam’ı devirmek ve Irak’ı bölmek için ürettiği yalanlar gibi…
Suriye’nin
kimyasal silah kullandığı yalanı, Reuters Ajansı ile yayıldı dünyaya. Dünyadaki
ABD işbirlikçileri, bu yalana dört elle sarıldı. Bu yalan haber üzerinden
Suriye’ye, Haçlı Seferi düzenlemek için harekete geçtiler.
Şimdi,
öncelikle şu sorunun yanıtını arayalım: Her şey Suriye yönetimin lehine giderken
ve terör grupları yok edilirken Esat, neden kimyasal silah kullansın?
Yukarıdaki
sorulara verilecek akılcı yanıtlar, gerçeği ortaya çıkaracaktır. Esat yönetiminin,
olumlu giden bir dönemde kimyasal silah kullanması intihar etmesi demektir.
Böyle bir şeyi yapması için de aklını peynir ekmekle yemesi gerekir.
Farklı
kesimlerin yaptıkları açıklamalara ve bölgedeki gazetecilerin verdiği haberlere
göre kimyasal maddenin El Nusra ve IŞİD tarafından depolandığını ortaya
koymakta. Suriye’nin El Nusra hedeflerine yaptığı hava saldırısında bu depo
patlıyor ve orada yaşayan insanlar etkileniyor. Burada asıl sorulacak soru
şudur: El Nusra, İŞİD gibi terör gruplarına kimyasal silahları kimler
vermiştir? İnsanları zehirlediği söylenen sarin gazı, hangi ülke topraklarından
İdlib’e gitmiştir. Bu arada İdlib’in Türkiye sınırına çok yakın olduğunu da
belirtelim.
Başta
BM olmak üzere birçok ülke ve kuruluş konunun araştırılmasını istedi. Kimyasal
silah kullanımının kimlerce yapıldığı, uluslar arası kuruluşlarca henüz
saptanmış değil. Buna karşın, ABD’nin araştırma sonuçlarını beklemeden saldırıya
geçmesi hukuk dışı haydutluktur.
Saldırıdan
bir gün önce RTE’nin ABD’ye destek vererek, saldırganı yüreklendirmesi
ilginçtir. Yine saldırıdan sonra hükümet sözcüsü Kurtulmuş’un, ABD’yi haklı
bulup desteklemesi dikkat çekicidir. ABD saldırısına, ilk destek açıklaması
İsrail’den geldi. Böylece AKP ve İsrail, ABD’nin kucağında yan yana Suriye’nin
ulusal bütünlüğünü bozmak için bir aradadırlar. Asıl amaç, Suriye’yi bölmektir.
Tabi, Suriye bölününce sıra Türkiye’ye gelecek. Bu arada AKP ve RTE’nin İsrail
karşıtlığının aldatmaca olduğunu söyleyelim.
ABD,
İsrail, AKP; Esat yönetiminin çekilmesini istemekteler. Peki, Esat giderse kim
gelir? Biz söyleyelim: IŞİD ve PYD/PKK... Suriye bölünür, paramparça olur.
Ortadoğu’da huzur kalmaz. Türkiye’nin temel politikası Suriye’nin toprak
bütünlüğünü korumak olmalı. Bu nedenle de ABD-İsrail’in Suriye’yi bölme
planlarına karşı çıkmalı, bölge ülkeleriyle yan yana olmalı.
ABD
saldırısı, Washington yönetiminin çaresizliğini göstermekte. Dünya liderliğini
yitirirken “Yıkılmadım, ayaktayım.” demekte. Şu bir gerçek ki, ABD artık dünya
siyasetini belirleyemiyor.
ABD’nin
vurduğu Şayrat Hava Üssünü geçtiğimiz günlerde İsrail’de vurmuştu. ABD’nin bu
üsse füzelerle havadan saldırdığı sırada IŞİD’in de karadan saldırıya
geçmesinin altı çizilmeli. ABD’nin IŞİD’le savaşı göz boyama. Şam yönetimine
karşı ABD, İsrail, IŞİD omuz omuza savaşmakta. Ey Erdoğan sen ABD, İsrail,
PYD/PKK ve IŞİD’in safında mısın; yoksa Türkiye’nin yanında mısın?
Emperyalistlerle kol kola gezmek, onların çıkarları uğruna Türk Milleti’nin
birliğini bozmak için mi başkan olmak istiyorsun? Hadi, söyle bakalım!
Adil
Hacıömeroğlu
7
Nisan 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder