CHP Genel
Başkanı Kılıçdaroğlu, Deva ve Gelecek partilerinin olası seçimlere
katılabilmeleri için onlara milletvekili vererek TBMM’de grup kurmalarına
yardımcı olabileceğini söyledi. Daha önce aynı şey, İyi Parti için de
yapılmıştı. Bunun adı hülle...
Ne yazık ki
halka çözüm içeren izlenceler sunamayanlar, hülleci demokrasiyi buldular.
Hülle
yapacağına, siyasal partiler ve seçim yasasının değişmesi için uğraşsana be
adam! Hangi alanda olursa olsun hülle, yanlış bir iş! Hülle demek, aldatma
demek.
“Hülle”
sözcüğü, dilimize Arapçadan girdi. “Medeni Kanun’un kabulünden önce, kocasından
üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe
bir günlüğüne nikâhlanması” demek hülle. Hülle konusunda halk arasında ilginç
öyküler anlatılır. Bu öykülerin nerdeyse hepsi yüz kızartıcıdır. Hülle yoluyla
bir nevi çokeşlilik yaygınlaşmaktaydı. Medeni Kanun’la kadın korundu bu saçma sapan
gelenekten.
Şimdi
kalkmış Kılıçdaroğlu, bu ayıplı ve çoktan yok olmuş bir geleneği siyaset
sahnesinde canlandırmaya çalışıyor. Ne kadar kötü değil mi?
Askıda
ekmek, askıda çorba, askıda faturayı görmüştük daha önce. Şimdi de Kılıçdaroğlu
sayesinde askıda milletvekili dönemini de göreceğiz. Dürüst(!) denen bir genel
başkan, siyasette büyük bir yozlaşmanın öncüsü olmakta. Hülle yoluyla yasaları
delmenin peşinde.
Askıda
vekil işi, ABD’nin “Ankara’daki adamımız” dediği Davutoğlu ve küresel sermayenin
gözdesi Babacan’ın kurduğu partiler için söz konusu. Zaten küreselciliğe de
hülle yakışır.
14
Mayıs 2020
İdeoloji yoksa hüllecilik vardır.
YanıtlaSil