UZAKTAN EĞİTİM VE BİLGİSAYAR SATIŞLARI

 

19 ve 20 Eylül günleri bilgisayarım bozulduğu için Kadıköy'deydim. Bilgisayar satıcı ve onarıcılarının bulunduğu caddede nerdeyse tüm işyerlerinin içi dopdoluydu. Bazı işyerlerinin kapısında kısa da olsa müşteri kuyrukları oluşmuştu. 

Önceden tanıyıp bildiğim ve çalışanlarıyla tanıştığım bir dükkana girdim. Selamlaşma, hal hatır sormadan sonra derdimi anlattım. Bilgisayarımı verdim ustaya. O, bilgisayardaki sorunun nedenini araştırtırırken ben de diğer müşterilere kulak misafiri oldum. 

Dükkan ikinci el bilgisayar satmakta çoğunlukla. Yeni bilgisayarlar da var kutularda. Gelenlerin çoğu ikinci el bilgisayarları sormaktalar. Anne, baba ve çocuk birlikte gelmişler. Bazı babalar tek başına. İkinci el bilgisayarların özellikleri ve ederleri konusunda bilgilenmekteler. 

Alıcılar, çocuklarının uzaktan eğitimi için böyle bir gereksinim duyduklarını belirtmekteler. Alacakları aletin işlerini görüp görmeyeceklerini merak etmekteler. En çok sorulan da ikinci el ürünün garantisinin ne kadar olduğu. Olumlu yanıtlar alınca hemen pazarlık yapılıp bilgisayar alınıyor. Nakit ödeme neredeyse yok! Ödemeler genellikle kredi kartlarından yapıldı. Olabildiğince taksitlendirildi ödemeler. 

Aileler, çocuklarının eğitiminin aksamaması için çırpınmakta. Olmayan olanaklarını zorlayarak çocuklarının geleceği için harcamaktalar ceplerinde olmayan son kuruşlarını kredi kartlarından. Ülkemizde çalışanların üçte birinin asgari ücretle çalıştığını ve çok sayıda kişinin işsiz olduğunu düşünürsek aile bütçelerine binen yeni maddi yükün büyüklüğünü anlayabiliriz. 

İnsanlar, çocukları için olmayan paralarını harcamaktalar. Anlaşılacağı üzere borçlanmaktalar. Atalarımız: "Borç yiğidin kamçısıdır." deseler de ortada ne yğitlik ne de kamçı var. Bilgisayarını kucaklayan çocuklar mutlu olsa da anne ve babaların yüzlerinde kaygı, korku, mutsuzluk var. Asık yüzlerdeki bu görüntü, borcun nasıl ödeneceğinin düşüncesi. 

Bilgisayarım onarılırken caddedeki diğer dükkanlara baktım. İşhanlarına girdim. Her yer kalabalık... Çoluk çocuk gelenlerle dolu her yan... Aileler, boğazlarından kesecekleri son kuruşu da çocuklarının eğitimi için harcamak için ikinci el bilgisayar satan dükkanlarda sırtları terlemekte.

İnsanlar, korona günlerinin getirdiği zorluklar ve ekonomik bunalımın yarattığı işsizlik, düşük gelirle yaşama döneminde ekonomik alanda son soluklarını alıyormuş gibiler. 

Bilgisayarım, cumartesi onarılamadı, ertesi güne kaldı iş. Ben de pazar günü ikindi vakti gittim yeniden Kadıköy'e. Normal zamanlarda pazar günü kapalı olan dükkanlar açık. Bilişim konusunda ünlü pasaj kapalı yalnızca. Dükkanların pazar günü açık olmasının nedeni, satışların çok olması. Yine cadde boyunca dükkanlara baktım. Raflarda ikinci el bilgisayar neredeyse kalmamıştı. Aylarca rafları işgal eden ürünler iki günde uçup gitti. Neden mi? Uzaktan eğitim için...

Koronayla bazı iş alanları sönümlenirken kimi iş alanları da altın devrini yaşamakta. 

Yurttaşlarımızın en öncelikli gereksinmelerinden biri eğitim. Bu nedenle MEB yöneticilerinin sorumlulukları çok fazla. Ey Sayın Bakan ve yöneticiler, alacağınız anlık, bilimsel olmayan, popülist kararlarla çocuklarımıza da velilere de öğretmenlerimize de yurttaşlarımızın emeğine de ülkemizin geleceğine de yazık etmeyin! Unutmayın ki her çocuk bir dünyadır.

Adil Hacıömeroğlu

21 Eylül 2020

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder