TÜRKİYE, GERİLİMİ NASIL BİTİRİR?


Türkiye; Doğu Akdeniz’den, Ege’den, İsrail koridoruyla güneyden kuşatılmakta. Ülkemiz, bu kuşatmayı yarmak ve Mavi Vatan’daki haklarına sahip çıkmak için direniyor. Emperyalizmin ve kullandığı piyonların tehditlerine karşı duruyor haklarını korumak için. Türkiye’nin karada ve denizde haklarını koruması en doğal hakkıdır.

Türkiye, 2.İsrail’in kurulmasını engelledi askeri gücüyle. Şimdi sıra Mavi Vatan’daki kuşatmayı sona erdirmesinde… Türkiye, denizlerdeki haklarına sahip çıktıkça karşısında emperyalist bir blok oluşmakta. ABD, Fransa, Yunanistan, Güney Kıbrıs, BAE ve İsrail ülkemizin haklarını gasp etmek için ellerinden geleni yapmakta.

Ankara, çok haklı bir davada ülkesinin çıkarları uğruna emperyalist ittifaka karşı durmakta. Onların her türlü yıkıcılığına karşı meşru bir savunma yapmakta. Uluslararası hukuka uygun bir biçimde davranmakta. Hukukun kendisine tanıdığı haklarını almak için uğraşmakta. Bunu da askeri gücüne dayanarak yapmakta.

Bir ülkenin kendi denizlerinde petrol, doğalgaz araması kadar doğal olan ne var ki? Bir hükümetin Mavi Vatan’ını sahiplenmesi olağan bir davranış değil mi? Ankara’nın kendi varlıklarını yağmalamaya gelen emperyalistlere ve onların piyonlarına karşı çıkmasında bir yanlışlık olabilir mi?

Öncelikle şu soruya yanıt vermeli: Doğu Akdeniz ve Ege’de uluslararası deniz hukukundan doğan haklarına sahip çıkmaya çalışan Türkiye mi gerginlik çıkarmakta, yoksa ülkemizin haklarını gasp etmeye çalışan deniz korsanları mı?

Bir konuda söz söylemek için öncelikle konu hakkında bilgi sahibi olmalı. Kavga eden taraflardan birinin yanında yer almak ya da barış istemek için haklıyla haksızı birbirinden ayırt etmek gerek. Haklıyla haksızı eşdeğerde gören bir anlayışın barış isteği göstermeliktir. Böyle bir anlayış ya da kişi, haklının hakkını teslim etmediği için haksızın yanında yer alır.

Ne yazık ki ülkemizde birtakım kişiler, bazı medya organları ve kimi siyasetçiler “Türkiye, Doğu Akdeniz’deki gerginliği sona erdirmeli.” demekte. Elbette ki gerginlik, savaş güzel bir şey değil. Ancak Doğu Akdeniz’deki gerginliğin nedeni Türkiye’mi?

Dünyanın bir ucundan buraya gelip ortalığı karıştıran ABD’ye bir çift sözünüz yok mu?

Doğu Akdeniz’e kıyısı bulunmayan Fransa’ya gerginlik artırıcı, savaş kışkırtıcı, bölgenin kaynaklarını gasp edici davranışından ötürü hiçbir şey söylemeyecek misiniz?

Küçücük bir Meis Adası nedeniyle Türkiye’yi karaya hapsetmek isteyen Yunanistan’ın bu tavrını görmezden mi geleceksiniz?

Doğu Akdeniz’i yağmalamaya gelen ABD ve Fransa’ya karşı çıkma, emperyalist amaçlarına hiçbir şey deme, ondan sonra gel Türkiye gerginliği yaratan tarafmış gibi sözler söyle! Bu, nasıl bir kafadır? Bu, kime hizmettir?

Kurtuluş Savaşı sırasında Atatürk ve arkadaşlarını savaş çıkarmakla suçlayan Damat Feritlerin torunları bu kişiler. İşgale uğramış bir halkın meşru savunmasını, savaş çıkarmak olarak gören ihanet çetelerinin emperyalizme hizmeti bu. Bugün de aynı şey yapılmakta. Gerginliği yapan, kışkırtıcılıkla savaş çıkarmaya çalışan, bir devletin denizlerini yağmalamak isteyen emperyalistler karşısında sus. Kalk hakkını savunmaya çalışanı suçla.

Emperyalizm adına yola çıkmış sözde barışseverlerin Türkiye düşmanlıkları çok açık. Bunlar, emperyalizme hizmette sınır tanımıyorlar. Her şeye karşın ulusumuz bozgunculara fırsat tanımayarak haklarını sonuna dek savunacaktır.

Unutulmasın bu topraklarda Mustafa Kemaller yenilmez!

                                                                       Adil Hacıömeroğlu

                                                                       15 Eylül 2020

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder