EMPERYALİZMİN PİYONLARI


Emperyalizm, ezilen ulusları sömürmek ve onları baskı altında tutmak için yine ezilen ulusları piyon olarak kullanır. Bunun tarihte çarpıcı örnekleri var.

Birinci Paylaşım Savaşı’ndan önce Çarlık Rusya’sı, Osmanlı topraklarında yaşayan Ermenileri kışkırttı türlü vaatlerle. Dünya Savaşı başladığında Osmanlı tebaası olan Ermenilerin büyük çoğunluğu silahlanarak Rusların safında Osmanlıya karşı savaştılar. Neredeyse bin yıldır birlikte yaşadıkları Türk komşularını katlederek ihanet ettiler vatanlarına. Kavgada yumruk sayılmaz, derler. Türkler, saldırganlara direnip karşı koydu. Tehcirle sürgüne gitti Ermeniler. Birçoğu emperyalizm uğruna toprağa düştü.

Savaş sırasında Rusya’da Bolşevik Devrimi oldu. Ermeni ırkçılarının arkasından çekildi devrimci yönetim. Bu kez arkalarında İngilizler vardı. Savaş bitti. Ermeniler tarihlerinin en büyük bozgununu yaşadılar.

Tarihten ders çıkarmayan Ermeniler, 1990’lı yılların başında Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bağımsız devlet oldular. Tıpkı kendileri gibi bağımsızlığını yeni kazanan Azerbaycan’a saldırıp Dağlık Karabağ’ı işgal ettiler. Bu kez arkalarında Rusya vardı. Ayrıca yurt dışında yaşayan soydaşlarının sayesinde ABD ve birçok Avrupalı emperyalist devletler destekledi bu işgali.

Zaman, emperyalizme karşı rüzgârın estiği günler… Ermenistan’ın arkasındaki emperyalist destek, onun işgalini sürekli kılacak durumda değildi. 2020’de Azerbaycan, halkının gücü ve Avrasya ülkelerinin desteğiyle işgal altındaki topraklarını kurtardı. Erivan, büyük bir yalnızlığın ve emperyalistlerin onu terk etmesiyle teslim oldu. İkinci kez emperyalistlerce satışa geldi.

Yunanistan, İngilizlerin desteğiyle Anadolu’yu işgale kalktı. Türk Ulusu zor durumdaydı. Büyük savaşlardan, kırımlardan çıkmıştı. Yoksulluk halkın belini bükmekteydi. Öldü, denen ulus ayağa kalktı; Atatürk önderliğinde Yunanlılar denize döküldü. Yunanistan, yaklaşık yüz elli bin gencini Anadolu topraklarına bıraktı. Onlar, toprağa karıştı.

Afganistan’da, ABD destekli yönetim savaşı yitirdi. Tüm işbirlikçiler gibi Afgan yönetimi de uçağa atladığı gibi ABD’nin yolunu tuttu. Kimileri uçakta yer bulamadı ya da uçağa alınmadı. Bu kişiler uçağın tekerleklerine asıldılar gitmek için. Uçak havalanınca piste düşerek can verdiler. İşte, ABD’ye hizmetin ödülü!

Venezuela’da Juan Guaido, ABD desteğiyle darbe yapmaya kalktı devrimci hükümete. Emperyalizmin desteğini alan Guaido, halkın desteğini alamadı. Darbe başarısız olunca ABD onu yalnız bıraktı. Deyim yerindeyse sattı. Şimdilerde darbeci lider; sokaklarda gezemiyor, aşevlerinde yemek yiyemiyor. Halk, ona meydan dayağı atıyor.

Zelenski, birden ortaya çıkıp Ukrayna devlet başkanı oldu. Rusya’ya kafa tutmaya başladı, başta ABD ve Avrupalı emperyalistlerin desteğiyle. Ülkesini savaşa sürükledi baş döndürücü bir hızla. Savaşı yitirmek üzere. Ekonomik, sosyal, siyasal açıdan yok ettiği bir ülke var. Şimdilerde “Batı, bizi sattı.” diyerek ağlayıp durmakta. İbretlik bir görüntü bu.

Yunanistan yüz yıl önceki Anadolu bozgunundan ders almadı. ABD ve Fransa’nın desteğiyle sınırımızda savaş kışkırtıcılığı yapmakta. Yüz yıl öncesinde olduğu gibi kendi gücüne değil, onu kışkırtan emperyalist güce güvenmekte. Yarın satışa geldiğinde Zelenski’den beter ağlayacağı, Paşinyan’dan daha kötü bir duruma düşeceği şimdiden belli Miçotakis’in. Yine aldatılıp satışa gelecek. Yine olan Yunan halkına olacak. “Karşındaki seni bir kez aldatırsa o suçludur, ikinci kez aldattığında ise suç sendedir.” sözünü anımsatmak isterim bu arada.

Bir ulus, kendi gücüne güvenmeli. Başkasını sana güç vermez, seni kullanır. İşi bitince de çöpe atar. Bu nedenle tarihten ders almalı.

Not: Yazıyı desteklemek amacıyla TARİHTEN DERS ÇIKARMAYANLAR https://adiladalet.blogspot.com/2020/09/tarihten-ders-cikarmayanlar.html?spref=tw yazısının okunmasında yarar var.

                                               Adil Hacıömeroğlu

                                               14 Haziran 2022

                                              

1 yorum:

  1. Ermenistan, Yunanistan gibi devletler kurdurulmuş yapay devletlerdir. Bu sebeple devlet aklından yoksunlar. Bizim devlet aklımız yıktığımız devletlerden geliyor. Osmanlı çınarının yıkılıp yanması, bugünü bile aydınlatan alevler saçtı tarihe. Bir ülke kendi topraklarında yenilmeden, ezilmeden veya büyük bir yaratıcı buhran yaşamadan insanlık yararına bir sonuç gösteremez. Yunanistan'ın durumunda Türkiye olsaydı, bugün Amerikan üslerine karşı çok büyük bir toplumsal muhalefet oluşmuş olurdu. Aradaki olgunluk ve pişmişlik farkı budur.

    YanıtlaSil