OKULLAR ÖĞRENCİLER İÇİNDİR


Yaz dinlencesi yaklaştı. Öğrenciler önümüzdeki cuma günü karnelerini alacaklar. Uzun bir dinlence onları beklemekte. Kimi sevinecek, kimi üzülecek öğrencilerin.

Yaz dinlencesi nedeniyle bazı velilerin çocukları için etkinlik arayışları başladı bile. Bundan da anlaşılacağı üzere öğrencilere boş durmak yasak!

Karne günü yaklaştıkça birçok derste konular bitti. Notlar verildi. Neredeyse öğrencilerin çoğu, hangi dersten kaç puan alacağını bilmekte. Öğrencilerde rahatlama söz konusu. Bu nedenle konu işlenmeyen zamanların tadını çıkarmaya çalışmaktalar. Bu da onların hakkı doğal olarak. Arkadaşlarıyla deyip gülmek, az da olsa dersleri eğlenceye çevirmek, sorularına yanıt almak, öğretmenleriyle özgürce söyleşmek istemekteler.

Karne öncesi günler, birçok öğrencinin gizli kalmış yeteneklerinin ortaya çıktığı zamanlardır. Bu, öğrenciler ve öğretmenler adına kaçırılmaz bir fırsat. Bu fırsatı değerlendirmek de öğretmenlere düşer.

Bazı öğretmenler, dersler bitip notlar verilince okulda yapılacak bir şeyin olmadığını düşünerek öğrencilerine: “Okula gelmeseniz de olur.” demekteler. Bu durum hem devlet okullarında hem de özel okullarda görülmekte. Bundan da anlaşılıyor ki kimi öğretmenler, öğrencilerin okullarda dolaşmalarından hoşlanmıyor. Oysa öğrencilerin yeri okuldur.

Ne yazık ki yukarıdaki tümceyi söyleyen sözde öğretmenler, öğrencilere ders dışı etkinliklerle hoşça zaman geçirtemiyorlar. Onların bilimsel, sanatsal, sosyal, kültürel alanlarda meraklarını uyandıracak söyleşiler yapamıyorlar. Bu sözle kendi yetersizliklerini ortaya çıkarmaktalar. Oysa konuların bittiği, notların verildiği son hafta okullar için bulunmaz bir fırsat. Öğretimin bittiği eğitimin başlayacağı bir altın fırsat… Bu fırsat, kolayca harcanamaz. Değerler eğitiminin verileceği bir zaman kazanılmakta. Öğrencilerin hangi alana eğilimlerinin olduğu bu dönemde belirlenebilir. Öğretmenlerin çocuklara yeni ufuklar açma olanağı zamandır son haftalar. Yaklaşık üç aylık yaz dinlencesinde zamanı verimli, yararlı kullanmak öğretilebilir konuların bitirildiği bu anlarda.

Bir öğretmen konumu, düşüncesi, yaşı, özel durumu ne olursa olsun okula gelmek isteyen öğrenciye “Okula gelmeyin!” dememeli, diyemez. Çünkü okullar, öğrenciler içindir. Öğrenci olmayınca okul ne işe yarar?

Öğretmen donanımlı olmalı. Önündeki izlence bittiğinde dut yemiş bülbüle dönmemeli. Öğretmenin her koşulda öğrencilerine verecek bir şeyleri olmalı. Dağarcığı dolu olmalı. Kendini sürekli yenilemeli. Okumayan, araştırmayan, öğrenme aşkı bitmiş bir kişinin öğretmenlik yapması hem kendisine hem öğrencisine hem de ülkemize zarardır. Öğretmenlik, yalnızca aylık almak için yapılacak bir iş değil.

                                               Adil Hacıömeroğlu

                                               13 Haziran 2022

1 yorum:

  1. Biraz Batı özentisi festivaller var şu an revaçta. Yeteneklerin sergilenmesi değil, eğlence ve alkol tüketimi ön plana çıkıyor.

    YanıtlaSil