KUŞLAR, İNSANA KÜSER Mİ?


Bugün: “Kuşlar, insana küser mi?” sorusuna yanıt arayacağız. Sorunun yanıtını başta vereyim: Evet, küser. Nasıl mı? Anlatayım.

Bu sabah, her zamanki yataktan kalkma saatim biraz şaştı. Bir saat geç kalktım yerimden. Aslında her zamanki saatte uyandım. Ancak yatakta düşüncelere dalınca kalkış saatim azıcık gecikti. Kalkınca da hemen aşlığa (mutfağa) geçmedim. Balkona çıkıp dışarıyı izledim bir süre. Ardından da balkondaki saksılarda yetiştirdiğim salatalık ve biberlerden topladım kahvaltı için. Onları, aşlığa getirdim.

Mutfağa girdiğimde Kumru Ayşe ile Şişkin Paşa (erkek güvercin) camın önündeki denizliğin iki yanında beni bekliyordu. Onları görmezden geldim. Hemen bulaşık makinesini boşaltmaya giriştim. Ardından çay demleyip kahvaltı hazırlamaya başladım. Salona geçip geri döndüğümde camımı şenlendiren kuşlarımın ikisi de yoktu. Karşımızdaki yapının çatısına baktım, göremedim. Mutfak camının iki yanındaki pencere önlerinde aradım onları yoktular. Arada sırada balkona gidip beklerlerdi, orada da bulamadım kuşlarımı. Kuşlarım yok oldu birden.

Kuşlarımı görememek içimdeki büyük dert... İşi gücü bırakıp onları aramaya başladım. Pencerenin önündeki denizliğe buğday koydum avuç avuç. Bir yana çekilip gözetliyorum sağı solu. Ne yazık ki yoklar. Uzun süre gelmediler. Demek ki benden umudu kestikleri için başka yerlere gittiler yiyecek aramak için.

Kumru Ayşe, birkaç yıldır balkonumuzda, camımızda. Balkonumuzdaki kumru yuvasında gözlerini dünyaya açmıştı. Evimizden biri gibi… Bugüne dek onu doyurmadan hiçbir iş yapmadım dört mevsim. İşte, bugün aksattım görevimi o da beklemedi beni, gitti.

Şişkin Paşa, karşı yapının çatısında yer bulur kendisine martıların arasında. Martıların zaman zaman güvercin ve kumru avladığını gördüm. Buna karşın güvercinler, yine de karşı çatıyı martılarla paylaşmaktalar can tehlikesine karşın. Şişkin, erkek bir güvercin… Bu nedenle koyduğum buğdayları yemeye gelen diğer erkek güvercinleri tüylerini kabartarak “gulug, gulug” sesini aralıksız çıkararak gagalayıp kovuyor. Dişiler geldiğinde yemeği unutuyor. Tüylerini kabartıp iyice şişkinleşerek onların çevresinde dolanıyor genizden çıkardığı guluglarla. Aslında aşlık camının sahibi, efesi o.

Kuşlarımın geleceği yok! Bari kahvaltımı yapayım, dedim. Kahvaltım bitince yeniden kuşlarımı aramaya başladım. Ne yazık ki göremedim ikisini de. Evin her bölümündeki cam önüne buğday koydum. Yine de görünürde yoklar. Olsun, beklerim. Zaman, geçmek bilmiyor. Onlar için kaygılandığımı söylesem doğru olur.

Beklemekten sıkıldığımdan çekildim cam önünden, işimin başına oturdum. Epeyce zaman geçtikten sonra canım kahve çekti. Gittim aşlığa. Baktım Kumru Ayşe ile Şişkin Paşa iki yanda durup çevreyi gözlemliyorlar. Yan gözle bana bakıyorlar. Parmak uçlarımla yemleri karıştırdım. Bana mısın demediler. Küstükleri belli… Hele Kumru Ayşe’nin nazlanması, evlere şenlik… Bir süre bana bakar gibi yaptı, bakmadı ama. Az sonra kalktı yerinden, kondu karşıdaki sokak lambasının üstüne. Bakıyor ara sıra bana çaktırmadan. Kanatalarını oynatıyor anlamsız.

Şişkin, denizlikteki yerinden gitmiyor bir yere. Şişiniyor sürekli. “gulug, guluk”ları ara vermiyor. Ban hiç bakmıyor, kendi âleminde o. Onu kandırmaya çalışıyorum. Bir avuç bulgur koyuyorum denizliğe. Bakmıyor bile. Kumru Ayşe, görüyor bulgurları, ama bana mısın demiyor. Bağışlanmam için çok uğraşıyorum, ancak yararı yok, kırık bir gönlü kazanmak çok zor!

Öğlen olmadan ikisi birden uçup gitti. Artlarından bakakaldım. Yarın sabah görevimi tam ve zamanında yaparsam barışırız sanırım. Bir daha onları bekletmeyeceğime söz verdim kendime. Bugün küs kalacağız kuşlarımla, yarına Allah kerim.

Hayvanların duygusuz olduğunu söyleyenler, çok yanılıyorsunuz. Her canlını duygusu var. Çocukluğumda köpek ve ineğin ağlayıp gözyaşı döktüğüne tanıklık etmiştim. Şimdi de kumru ve güvercinin bana küstüğünü gördüm. Onların da duyguları var. İncitmeyelim doğanın bu olağanüstü canlılarını.

                                                                  Adil Hacıömeroğlu

                                                                  7 Temmuz 2025

1 yorum:

  1. Kalemine Efendi Kalan, AdilÖğretmenim,

    Evet, çok güzel bir tespit! 🐦
    “Kuşlar da, biz ilgilenmeyince küser” hem mecazi hem de duygusal bir anlam taşıyor. Gerçekten de bazı kuş türleri özellikle evcil olanlar, muhabbet kuşları insanlarla bağ kurar ve ilgi görmediklerinde üzülür, hatta davranış değişiklikleri bile gösterebilirler.
    Ama bu söz aynı zamanda insanlar arası ilişkileri de çağrıştırıyor. Sevgi, ilgi ve emek görmeyen her canlı zamanla uzaklaşır, küser.
    Yüreğinize sağlık👏🙏🏻💐

    YanıtlaSil