Nuray
ve Özgür… Yürekli iki genç insan. İkisi de umut dolu. Yaşama gönülleriyle
bakan, düşünceleri insanlık sevgisi dolu yurtseverler.
Gezi
Direnişi başlar başlamaz yerlerini aldılar halkın safında. Revirde çalışmaya
koyuldular tüm özverileriyle… Biber gazından boğulanların soluklanmasına yardım
ettiler.
Gaz
fişeğiyle, copla yaralananların derdine derman oldular kara, yorgun gecelerin bunaltan
azabında. Zamana meydan okudular biber gazının, zehirli suyun, copun körelttiği
iktidar vicdanlarında. Yılgınlık, yorgunluk, korkaklığı unuttular ay ışığının
şarkı söylediği gecelerde.
Gezi’nin
coşkusunda deniz oldular. Cehenneme dönünce her yan kaya gibi durdular şeytani
saldırıya karşı.
İnsanları
çok sevdiler. Çiçekleri, ağaçları, hayvanları da çok sevdiler. Bir yaprağın
incinmesine, bir kuşun yuvasız kalmasına, bir çiçeğin çiğnenmesine, bir böceğin
ezilmesine gönülleri razı olmazdı. Hele ki bir ağacın bedenindeki testere
sızısına yürekleri dayanır mıydı?
Gezi
Parkı’ndaki zamansız mesaide tanıştılar. Yardımlaşma, dayanışma, özveri,
diktatöre karşı özgürlük savaşımında yakınlaştılar. Martıların biber gazına
boğulduğu gecelerde âşık oldular. Yüzlerce kuşun yuvasının bozulduğu yerde yuva
kurmaya karar verdiler.
İstediler ki ışık oldukları yerde evlensinler.
Biber gazı kardeşliği yaşadıkları binlerce kişi de nikâh tanıkları olsun.
Gezi’nin tüm bitkileri, hayvanları, masmavi gökyüzü, bin bir bereketi bağrında
yaşatan toprak da katılsın mutluluklarına.
Evlilik
hak, aile kutsaldı. Nikahta keramet vardı. “Ev yapanla evlenene Allah yardım
eder.” derler; ancak diktatör mutluluktan korkmakta, Tanrı buyruğunu hiçe
saymakta.
Tüm
Gezi gazilerini çağırdılar mutlu günlerine. İnsan, çağrılır da gitmez mi böyle
bir yere. Duyan, duymayana haber verdi. Çam sakızı çoban armağanları da
unutulmadı. Poyrazın serinlettiği bir temmuz gününde Taksim, Taksim olalı böyle
bir mutluluğa tanık olmamıştı. Kıskandı dünyanın tüm meydanları Taksim’i.
Meydanlar
kıskanır da diktatör durur mu durduğu yerde. Buyruklar yağdı peşi sıra. Kasklar
takıldı, coplar çekildi kınından kılıç gibi. Akrepler, TOMA’lar homurtuyla
çalıştı. Gezi’de gençlerle kuş cıvıltısı işitip ıhlamur kokusu solumak isteyen
Vali Bey; plastik mermi ve zehirli suyun yeni evlilere iyi geleceğini düşünmüş
olmalı. Hoyrat eller tetiğe bastı, plastik mermiler dolu gibi yağdı Taksim
meydanı’na. Karanfilleri ezen TOMA’cı girdi İstiklal’e, genç yavukluların
sevdasını engellemek için. Makine bilmez ki sevda yürektedir. Yüreğe ne plastik
mermi ne zehirli su ne de cop işler. Yüreğe, sevda işler. Kök salar derinliklere
sevda ağacı, iş makineleri de sökemez onu yerinden.
Sevda
yaşamayan bilemez yavuklu olmanın heyecanını, gururunu, soyluluğunu,
yüceliğini. Hele paraya âşık olanlar, ruhunu ve aklını efendiye teslim edenler
nereden bilecek sevda kuşunun kanat çırpışını. Sevda kuşu, özgür yüreklerde
kanat çırpar sonsuzluğa. Uçtukça sonsuz maviliklerde soluğu artar, kanatları
daha da güçlenir.
Nuray
ve Özgür, sizin aşkınıza Türkiye saygı duyup dünya şapka çıkardı. Diktatör ise
hala korkudan yatağında kıvranmakta sabahlara dek. Ne gecesi gecedir ne gündüzü
gündüz… Kininde boğulmakta adım adım…
Adil
Hacıömeroğlu
20
Temmuz 2013
onlar beş yıldızlı yedi yıldızlı yerlerdeki düğünlere alışıklar. aslında çocuklar parkta ziyan olmasın , otele gitsinler diye meydandaki otellere doğru püskürtmeye çalıştılar Adil Bey. Siz de çok kötü niyetlisiniz sanki :)
YanıtlaSilZehir kusan gaz bombalarının , kemik kıran sopaların ve copların ,akreplerin zulmünü gösterdiği alanda ; bu rezalete inat, büyülü bir aşk gelişmiş Nuray ve Özgür arasında . Karanlığın, kötülüğün her türlüsünü yaşatmaya yönelen diktanın aklının alamayacağı bir gelişme bu. Ve Sayın Adil Haciömeroğlu'nun kaleminde yaşam bulmuş oldu bu güzelik. Teşekkürler Haciömeroğlu ; emeğinize sağlık!
YanıtlaSil''Korku buharlaştı kitlesel yüreklerde
Sevgi,güven tohumları aldı yerini
Korku saldı kışkırtan buyurganlara
Hedefe ulaşmanın mutluluğuyla
Gezi Parkına aşıladı yürekten sevgilerini''
ÖZGEN KARA
İftira çatırlarında beyaz örtülü masalarda inancını boğazından gecen haram lokmayla pekiştirenlere duyulan o gösteri aşkları,meydanlarda hür iradesinin çoşkusunu toplayan iki genç İşte tamda bu görüldüğünde farkedildiğinde bu Ülkenin geleceği kolaylaşacak.
YanıtlaSil