Dün
Paris’te, ünlü mizah dergisi Charlie Hebdo silahlı kişilerce basıldı. On iki
kişi yaşamını yitirdi, yirmi kişi de yaralandı. Saldırganların Kuzey Afrika
kökenli ve İslamcı terör örgütlerinin birinin militanı oldukları söylenmekte.
Charlie
Hebdo, Hz. Muhammet’le ilgili karikatürler yayımlamıştı. Bu durumun Müslüman
kitleden tepkilere neden olacağı çok açık. Ayrıca İslamcı militanların böyle
bir şeyi, terör uygulama gerekçesi sayacakları da belli. Aylardır tehditler
havada savrulduğu için de dergi, polis korumasındaydı. Bundan da anlaşılacağı
üzere böyle bir saldırı beklenmekteydi. Bu eylemi hangi örgütün yaptığı çok
önemli değil; IŞİD, El Kaide ya da başka bir İslamcı örgüt... Önemli olan bu
eylemcileri ortaya çıkaran toplumsal, siyasal ortamdır.
Charlie
Hebdo’yu basan militanların, otomatik silahlarla eli kalem tutan sivil kişileri
gözlerini kırpmadan öldürmeleri ilginçtir. Yere düşen yaralı bir polisi, yalvarmasına
karşın kurşunlayan militanları yetiştiren ortam nasıl oluştu? Baş kesen,
sivilleri kurşunlayan, kadın ve çocukları köle pazarlarında satan bu
canavarları kim yarattı?
Silahlı
İslamcı örgütler ilk önce Afganistan bataklığında boy attı. ABD’nin bölgeyi
istikrarsızlaştırması, merkezi otoriteyi yok etmesi, toplumu parçalaması,
İslamcı örgütlerin kuruluşuna destek vermesi işin asıl başlangıç noktasıdır.
Afganistan yangını kısa sürede Pakistan’ı da içine aldı. Kurşunlanan insanlar, bombalanan
kentler, ardı arkası kesilmeyen suikastlar, hukuk ve insanlık değerlerinden
uzak militanlar...
Afganistan’da
doğan birçok İslamcı terör örgütü, dağılmış Irak’ta palazlanacak ortam buldu. ABD
işgaliyle oluşan siyasal belirsizlik ortamında terör örgütleri boy attı. Bu
örgütlerin birçoğu, ABD desteğiyle kuruldu. ABD, bu terör örgütleriyle bazen
savaştı bazen kol kola girdi. ABD, Ortadoğu egemenliği için her türlü şer yola
başvurdu.
ABD
yapar da Avrupalı emperyalistler durur mu? Onlar da bu terör örgütleriyle flört
ettiler. Başta Fransa ve İngiltere olmak üzere bölgede egemen olmak için
çalıştılar.
Libya
hedefe konduğunda ilk önce Fransa saldırdı. Hem de BM kararındaki imzalar kurumadan.
Müttefiki kimlerdi? Bugün Irak’ı, Suriye’yi ve de Paris’i kana bulayanlar...
Suriye
yönetimini devirmek, ülkeyi parçalamak için dünyanın dört bir köşesinden
teröristi Suriye’nin içine sokan kimlerdi? ABD, İngiltere, Fransa, Katar, Suudi
Arabistan ve Türkiye...
Perde
arkasındaki aktör kimdi? İsrail...
Suriye’de
kafalar kesilirken ne yaptı bu ülkeler? Yalnızca izlediler olanları. Suriye’de
taş taş üstünde bırakılmadığında silahları kimler veriyordu bu teröristlere? Onlara
siyasal destek nereden gelmekteydi? Yine aynı Batılı emperyalistlerden...
ABD;
Fransa ve İngiltere başta olmak üzere birçok Batılı emperyalist ülke yıllarca
teröristleri özgürlük savaşçısı olarak gösterdiler dünyaya. Oysa onlar
özgürlükleri yok eden, insanların yaşama haklarını ellerinden alan ölüm mangalarıydı.
Sizler
teröristleri besleyip büyüttünüz. Onlara özgüven kazandırdınız o canavarlara. Dünyanın
her yanında yoksullaştırıp bir dilim ekmeğe muhtaç ettiğiniz, işsiz güçsüz
bıraktığınız, aşını elinden aldığınız kişileri paralı asker ettiniz. Kendi ülkelerinizdeki
yoksul kişilerin terör örgütlerine asker olmalarına göz yumdunuz. El altından da
desteklediniz çoğu zaman bunu.
ABD
ve Batı Avrupa ülkelerinin bazıları ırkçılık yaparak birçok yurttaşını dışladı.
Toplumsal sistemin dışına çıkartıldı birçok kişi. Bu kişilere terör örgütlerine
yönelmekten başka umar bırakmadınız.
En
önemlisi ise İslam ülkelerini en büyük modernleşme, çağdaşlaşma örneği olan
Atatürk Cumhuriyetini elbirliğiyle yıktınız. Atatürk’ü örnek alan Suriye, Pakistan,
Irak, Tunus ve Libya’yı tarumar etiniz. Ne sağlam bir siyasal kurum ne de
toplumsal bir değer bıraktınız. “Arap baharı” diyerek koca bir coğrafyayı hallaç
pamuğu gibi atıp karakışı yaşattınız.
Yıktığınız
ocaklar, akıttığınız kanlar yetmemiş gibi bir de çıkmışsınız ortaya Suriye’yi
işgal etmediğiniz için pişman olduğunuzu müttefikiniz RTE’ye söylemektesiniz. Yeni
kışkırtmalarla Esat yönetimini alaşağı etmenin girişimlerinde bulunmaktasınız.
“Eğit,
donat” adı altında yeni teröristlerin yetişmesi için kamplar kurmaktasınız. Hem
de bunca deneyime karşın. Üstelik o namluların hep masum insanlara
doğrultulduğunu bile bile.
Ey
aymazlık içinde paradan başka bir değer tanımayanlar!
Ey
Müslüman’ı Müslüman’a kırdıranlar!
Teröristlere
para, silah ve siyasal destek verenler!
Ey
BOP için uğraşanlar!
Ey
Fransız Devriminin erdemlerini hiçe sayanlar!
İyi
işitin, açın kulaklarınızı... Bu canavarı siz yarattınız.
Adil
Hacıömeroğlu
8
Ocak 2015
ABD ; AB topluluğu gibi emperyalist ülkeler ; geri bıraktırılmış Ortadoğu ve Afrika ülkelerini sömürebilmek için , bu ülkelerde örgütler kurdurdular ; ya da kurulmuş bir örgüte destek vererek , onların aracılığı ile sözü edilen ülkeledre egemenlik kurmaya yöneldiler. El Kaide ; Taliban ; Işid gibi terör örgütleri de bunlar arasındadır. Bu terör örgürleri , kimi zaman ABD'de ( İkiz kuleleri vurma ) , Fransa -Paris'te ( Charlie Hebdo baskını ) bilinen cinayetleri işlediler. Terör örgütleriyle işbirliğinin , bu örgütlere desteğin acı sonuçlarını gördüler. Ne var ki ; olanlardan bir ders almayı düşünmeden aynı tutumu yine sürdürüyorlar emperyalist ülkeler. Onlar için insanların can güvenliği değil , sömürebilmek önemlidir çünkü. Bu konuda Sn. A. Haciömeroğlu'nun bilgilendirici ve uyarıcı yazısı karşımızda.. Teşekkürler !
YanıtlaSilÖZGEN KARA
Emperyalist ülkeler hem müslüman ülkelerin gelişmesinden razı değil hem de geri kalmışlığın yarattığı canavarlardan şikayetçi... Avrupa için seçim zamanı... ya Atatürk ya terör...
YanıtlaSil