İslamcı
teröristler, Paris’i kana buladılar. İlk andan itibaren AKP ve yandaş
gazeteciler anlaşılmaz ve inanılmaz bir savunmaya geçtiler. Hemen gerçek İslam’ın
ne demek olduğunu anlatmaya başladılar. Anlattıklarının gerçekle de İslam’la da
bir ilişkisi yok!
Savunma
yapmak için anlatılanlara bakıldığında terör örgütlerinin eylem gerekçelerini
destekleyici, haklı çıkarıcı sözler göze çarpmakta. Neredeyse kurulan her
tümcede “ama, fakat, lakin, ancak, yalnız...” sözcükleri bulunmakta. İşi
döndürüp dolaştırıp Müslümanlarla diğer dinler arasında bir çatışmanın var
olduğuna getirmekteler. Bu yolla da İslamcı teröristleri masum göstermekteler.
Sanki o teröristler tüm Müslümanların hakkını savunuyorlarmış gibi bir algı
yaratmak istemekteler.
Fransa’daki
silahlı saldırıdan sonra televizyonlara çıkan sözde yorumcuların büyük
çoğunluğu, olayları “medeniyetler çatışması” olarak yorumlamakta. Bu konuda ipe
sapa gelmez teoriler ortaya atmaktalar. Bu yorumcuların arasında yandaşlar
olduğu gibi, çağdaş değerleri savunduğunu savlayan akademisyenler de var.
İslamcı
terör örgütlerinin eylemlerini incelediğimizde işin gerçek yüzünü anlamak çok
kolay. Başta Irak, Suriye, Afganistan, Pakistan, Yemen, Libya, Sudan’a baktığımızda
birçok İslam ülkesinde toplu öldürme olayları yapmakta bu örgütler. Ölenlerin
neredeyse tamamına yakını Müslüman. Bu eylemlerle dirliği, esenliği, düzeni,
güvenliği, geleceği yok edilenler hep Müslümanlar. Darmadağın olan ülkeler
Müslüman ülkeler. Kaynakları heba edilen yine bu ülkeler. Bu ülkelerde yapılan
katliamlarda ölenlerin sayısı, milyonları aşmış durumda.
Gerçekte
çatışma, dinler arasında mı; yoksa emperyalizmle mazlum uluslar arasında mı?
Yapılanlardan anlaşılacağı üzere İslam ülkelerinin neredeyse tamamı emperyalist
bir saldırı altındadır. Bu saldırıyı da ne yazık ki İslam adına ortaya çıkan
birtakım terör örgütleri ve yasal görünümlü partilerle yapmakta küresel
emperyalizm. Yani İslam ülkelerinde dökülen kanların sorumlusu işbirlikçi
iktidarlar, ılımlı İslamcı muhalefet partileri ve yasadışı örgütlerle onların
efendileri emperyalist ülkelerdir.
Emperyalizmin
mazlum uluslara saldırıları, zaman zaman kendi halklarına da zarar vermekte.
Tıpkı Paris’te olduğu gibi...
Paris
saldırısıyla bütün Avrupa tedirgin olmuştur. Özellikle Batı Avrupa’nın
emperyalist ülkeleri diken üzerinde oturmaktalar. Kendi besleyip büyüttükleri
ve kirli işlerde kullandıkları terör örgütleri kimi zaman namluları
efendilerine doğrultmaktalar. Bu terör örgütleri, kullanılmaya alışmışlar bir
kere. Ha “a” kullanmış onları, ha “b”. Bir şey fark eder mi?
Emperyalizmin
ezilen uluslara saldırısını dinler arasındaki bir savaşmış göstermeye çalışan
iki grup var. Birisi, emperyalist ülkelerin yöneticileri... Diğeri ise ılımlı
ya da radikal İslamcılar... Her iki grup da işbirliği içindedir. Her ikisi de
insanlığın binlerce yıldır oluşturduğu uygarlığı, değerleri, hepsinden önemlisi
de insanlığı yok etmekteler elbirliğiyle.
Tüm
insanlık, emperyalizmin ve işbirlikçilerinin vahşi saldırısına karşı
birleşmeli. “medeniyetler çatışması” adı altında tüm dünyaya düşmanlık
tohumları eken bir anlayışla sonuna dek savaşılmalı. Savaşılmalı ki insanlık
kurtulsun.
Adil
Hacıömeroğlu
11
Ocak 2015
Emperyalizm ; sömürüyü sürdürmek adına her yolu kullanmaktan çekinmez ; kendi ülkesinin insanlarına zarar verse bile. Son terör saldırılarında da bunu görme olanağı var :Ereğine ulaşmak isteyen emperyalist ülkelerin , sömürmek istediği ülkeleri ( çoğu İslam ülkeleri ) zayıf düşürmek , bölmek ve onlara egemen olabilmek için kurdurdukları terör örgütlerinin silahları bu kez o emperyalistlerin kendilerine yöneldi. Geçmişte de bu taktik Afganistan'da , Irak'ta uygulanmış ; o ülkeleri İŞGAL ETMEK için bir bahane üretilmişti. Bunu DİNLER ARASI ÇATIŞMA gibi gösterip , İslam ülkelerini işgal etme ve oralardaki kaynakları yağmalama nedeni saymaya yöneliyor emperyalizm. Toplumların bunu iyi algılaması ve emperyalizme karşı mücadelede işbirliği yapmaları önemlidir. Bu konuyu ayrıntılarıyla aktaran yazısı için Sn. A. Haciömeroğlu'na teşekkürler !
YanıtlaSilÖZGEN KARA
Yazının başlığı konuyu tam anlamıyla yalın duruma getirmiş. "DİNLER SAVAŞI MI, EMPERYALİST SALDIRI MI?" Yazı tek tümce de özetlendi. Her ne kadar din gündeme oturtulsa da arkasında emperyalist saldırı vardır. Bunu görememek saflık olur. Yazarımız da bunu çok güzel açıklamış zaten. Tebrikler. MUZO
YanıtlaSilEmperyalizm, işbirlikçi unsurların desteği olmadan hiç bir coğrafyada başarılı olamamıştır. Bu işbirlikçileri tanımak, tespit etmek öyle çok zor da değildir.... Nerede kendi menfaatini halkın ezilmesine, hakkının yenmesine bağlamış, israf saraylarında konaklayan, en yakınları halkın a...sına koyabillir iddiası olan birisi var işte o bir emperyalizm yandaşıdır...
YanıtlaSil