Günlerdir
heyecanla Strazburg’da yapılacak Doğu Perinçek’in temyiz duruşmasını bekledim.
Özel bir nedenle Strazburg’a gidemedim. Belki de yaşamım boyunca en çok gitmek
istediğim yerdi orası. Ne yapalım koşullar, bu isteğimi engelledi.
27
Ocak gecesi heyecanım doruğa çıktı. Yarım yamalak bir uykudan sonra sabahın
köründe dikildim ayağa. Açtım ulusal Kanal’ı. Eee, kargalar bile uyanmamış.
Kendimi oyalayacak bir şeyler bulmaya çalıştım. Zaman geçmek bilmiyor nedense
böyle durumlarda. Kahvaltı hazırladım. Ancak herkes uyumakta. Neyse uyuyanları,
uyandırmayı başardım.
Ulusal
Kanal açık. Kahvaltıya başladık. Yurttaşlarımız al bayraklarıyla ekrandalar.
Hava soğuk orada. Bayrağın kırmızısı ısıtmakta Avrupa’nın dört bir yanından ve
Türkiye’den kopup gelenleri.
Canlı
yayında konuşanların hepsinin ağzından ölçülü sözler çıkmakta. Kimseyi kırıp
dökmemek için özen göstermekte konuşmacılar. Neredeyse her siyasal görüşten
yurttaşlarımız var. Türkiye, yüz yıllık davasını savunmak, iftiraları boşa
çıkarmak için birlik olmuş gurbet ellerde. Slogan yok! Taşkınlık yok! Yakıp
yıkmak yok! Sövüp saymak yok! Başkalarını itham etmek yok! Birilerini günah
keçisi yapmak hiç yok! Hak arayan kişi böyle davranmalı. Örnek olmalı cihana.
Eğer haksızsan yıkıp yakarsın çevreyi, kentleri, insanların gönüllerini. Vatan
sorumluluğuyla davranmakta her yurttaş. Çünkü bir ulusun yükü omuzlarında.
Ağırbaşlılık egemen Strazburg’da.
Doğu
Perinçek’in mahkeme salonuna girdiği söylendiğinde daha çok heyecanlandım.
Perinçek’in savunması üç aşağı beş yukarı usumdan geçmekte. Özenli üslubunu
bilen biriyim. Onun savunmasından zerre kadar kaygılı değilim. Tersine orada yapacağı
konuşmanın olumlu yönde ses getireceğini bilmekteyim. Karşı tarafın avukat olarak
magazinel birini seçmesi beni iyice rahatlatmakta. Eee, savunacak bir şeyin
olmazsa magazin sayfalarından çıkıp gelmiş bir avukatta umar ararsın.
Doğu
Perinçek’in ve avukatlarının savunmalarını okuyunca gurur duydum. Göğsüm
kabardı. Ulusuma güvenim bin kat daha arttı. Türk Ulusu, en zor zamanlarda
kendisini gururlandıracak evlatlarını çıkarmakta. Savunmalarda Ermenileri
incitecek tek bir sözcük bile yok. Ermenilere saygı var. Onların mazlum bir
ulus olarak emperyalizmin oyununa geldikleri vurgulanmakta. Aslında bu konuşmalarla
yalnız Türklerin değil, Ermenilerin de hakları savunuldu orada.
Ulusal
Kanal’ı izlerken zaman zaman gözyaşlarıma engel olamadığımı da itiraf etmeliyim.
Tarihi bir davada gösterilen özen yurttaşlarımızın çoğunu duygulandırmıştır
sanırım.
Strazburg’da
hem Doğu Perinçek’le hem de oradaki yurttaşlarımızla gururlandık. Baştan sona
herkese örnek oldular. Türk’ün yüce gönüllülüğünü, efendiliğini, hoşgörüsünü
gösterdiler dünyaya. Tarih, 28 Ocak 2015’i düşünce özgürlüğü isteyenlerin
mücadele günü olduğunu yazacak. Üstelik Doğu’nun Batı’ya çok önemli bir
özgürlük dersi verdiğini de not edecek baş sayfaya. Bu tarihi günü tüm
insanlığa yaşatan Doğu Perinçek’e ve emeği geçen yurttaşlarımızın tümüne
binlerce teşekkür...
Adil
Hacıömeroğlu
29
Ocak 2015
Toplumlar arasındaki barışı ve dostluğu , sömürgeci , egemen siyasetçiler bozar . Bunun bir örneğini 1999 Marmara depreminde Yunan ve Türk halklarının yardımlaşmasında gördük : Enkazdan çıkardığı çocuk için gözyaşı döken Yunanlı ekip mensubu . Türkiye'den de Yunanistan depremine giden Akut'un canla başla çalışmasına Yunan halkının gösterdiği sıcak karşılama. Aynı yıllarda bir futbol takımımızın ( G.S. ) Yunan takımı ile dostluk maçında halkların dostlukla kucaklaşması ... Tarihsel bir iftira olan '' Ermeni soykırımı '' ; işte böyle dostlukları engelleyerek , iki halkı birbirine düşürmek isteyen emperyalizmin ve onun maşası yöneticilerin savaş çıkarma emellerine dayanmakta. Hem silah satacaklar , hem bu halkları kendilerine muhtaç durumda tutacaklar ve sömürecekler.. İşte bu durumu gören seçkin siyaset adamı ve aydınımız Sn. Doğu Perinçek ; '' Soykırım emperyalist bir yalandır. '' dediği için Strazburg'da yargılanmakta. Halkların dostluğuna özen gösteren Türk insanları , orada taşkınlık yapmadan , saygısızlık yapmadan dava sürecine gözlemci olmak için hazır bulundular. Bu tarihi ve ulusal görevin ayrıntılarıyla ,duygusal yaklaşımla anlatıldığı yazı Sn. A. Haciömeroğlu'ndan.. Teşekkürler !
YanıtlaSilÖZGEN KARA
Ilginçtir ki sosyalist Perinçek Ermeni yalanlarını boşa çıkaradursun , Türkiye de Ermeni iddialarını doğru kabul edenlerin büyük çoğunluğu yine komünist-sosyalist kesimden çıkıyor
YanıtlaSil