Önce Sultanahmet’te canlı bomba
saldırısı oldu. Bir polis şehit edildi. Eylemi yapan kadının hangi örgüte bağlı
olduğu çok sonra açıklandı. Açıklandı da açıklanmasına bu konuda AKP
hükümetinin gönülsüz davranması dikkatlerden kaçmadı. Çünkü canlı bomba, sol
bir örgüte değil, İslamcı bir gruba mensuptu. Bu durum hükümetin işine gelmedi.
Sultanahmet’teki patlamadan birkaç
gün sonra Paris kana bulandı. Eylemi yapan kardeşler, İslamcı örgüt militanı. Fransız
polisinin operasyonuyla kardeşler ölü olarak ele geçirildi.
İstanbul ve Paris eylemcilerinin üçünün
de ölmesi önemli. Çünkü militanların bu kentlerdeki bağlantılarını öğrenmek
zorlaştı. Başka bir deyişle deliller yok edilmiş oldu.
Peki, art arda iki eylemi kim, neden
yaptı? Neden Türkiye ve Fransa hedefe oturtuldu?
Son aylarda hem Türkiye hem de
Fransa, Rusya ile yakınlaşmaya başladı. Yeni ticari anlaşmalar imzalandı.
Enerji alanında işbirliği kararı alındı.
Fransa, AB’de Almanya ile lider
konumunda. AB’nin lokomotifi iki ülke. Almanya da son zamanlarda Rusya ile iyi
ilişkiler içinde. Bu nedenle Almanya da terör örgütlerinin hedefi olabilir
yakın zamanda. Özellikle de enerji alanında. Rusya’ya yaklaşmak demek, ABD’den
uzaklaşmak demektir. Böyle bir durumda ABD, hem siyasal hem de ekonomik anlamda
zarar görür.
Eğer Suriye’ye kara harekâtı yapılacaksa
bu iş için en uygun iki ülkedir Türkiye ve Fransa. Çünkü iki ülkenin de Suriye
ile tarihsel bağları var. AKP iktidarı, Yeni Osmanlıcılık siyaseti nedeniyle
Ortadoğu’yu yönetmek istemekte. Fransa ise hem Suriye’deki hem de Afrika’daki
eski sömürgelerinde yeniden egemenlik peşinde.
Dünyanın neresinde olursa olsun bir
terör örgütü varsa onu destekleyen ve kendi çıkarı için kullanan bir devlet de
vardır. Her terör örgütünü yönlendiren bir istihbarat kuruluşu bulunur. Kısaca
denebilir ki, ülkeler terör örgütleri üzerinden gizli bir savaş yürütürler
birbirleriyle. İslamcı terör örgütlerinin büyük çoğunluğu ABD ve İsrail’in girişimiyle
kuruldular. Bu iki ülkenin denetiminde olmaları doğaldır.
Söyleyeceğimizi eğip bükmeden söyleyelim,
apaçık olarak. ABD-İsrail, Fransa ve Türkiye’ye uyarıda bulundu Paris ve
İstanbul’dan. “Rusya ile yakınlaşmayın!” demekteler. Ayrıca Fransa ve Türkiye’den
Ortadoğu’da asker olmalarını istemekte ABD.
İstanbul-Paris eylemleri, her iki
ülkede ve de Avrupa’da İslamcı örgütlere nefreti büyütecek. Özellikle batı
Avrupa’da yükselen ırkçılığı daha da palazlandırıp yabancı düşmanlığını
körükleyecek. Bu yolla dünya kamuoyu, Suriye’ye askeri müdahale için hazır
duruma getirilecek. “Terör örgütlerini yok ediyoruz.” bahanesiyle birçok
masumun kanına girilecek. Yoksul insanların başlarına bombalar yağdırılacak.
Emperyalizm paraya da kana da
doymuyor. Sömürüye giden yolda her şey mubah onlar için. Terör örgütlerini yok
etmek için emperyalizmin oyununu görerek ona karşı savaşım vermek gerek.
Adil
Hacıömeroğlu
9
Ocak 2015
Tek kutuplu dünyadan rahatsız olan Fransa ve Almanya, güçlü ama kendine uzak bir Rusya istiyor, güçlü olacak ama arasında bir Ukrayna tamponu olacak, ...bu eylemler gösteriyor ki artık her şey Avrupa nın tam istediği gibi olmayacak,... yazık ki böyle bir zamanda Avrupa'nın elinden tutabilecek bir güçlü bir Atatürk Türkiye si yerine, ABD yörüngesinde zayıf bir Ortadoğu Beldesi var... Yanlış yaptın Avrupa, Atatürk'e vize vermedin ama artık onu mumla arayacaksın...
YanıtlaSilEmperyalist ülkelerin oyunu. Bu da sizin de dediğiniz gibi "çıkar çatışması" dır. Çıkar din iman dinlemiyor maalesef.
YanıtlaSil