Başbakan
Binali Yıldırım, yapımı düşünülen Çanakkale Boğazı köprüsü ile ilgili açıklamalar
yaptı dün. Açıklamasında söylediği sözler çok ilginç.
Binali
Yıldırım: “Çanakkale geçilmez, tarihte kaldı. Çanakkale geçilir, her türlü
geçilir hale geliyor. Denizden geçiliyor, havadan geçiliyor, şimdi karadan da
geçilmiş olacak.” demekte. Binali Yıldırım, bu sözlerle espri mi yaptı, yoksa
bilinçaltındakileri mi açığa vurdu? Bu sorunun yanıtını kesin olarak
bilmiyoruz. Kesin olarak bildiğimiz bir şey var.
Başbakan
dâhil, AKP’li yöneticilerin neredeyse hapsinde tarih bilgisi, tarih bilinci ve
tarihe doğru bakış açısı yok! Özellikle yakın tarih konusunda zırcahil
olduklarını söyleyebiliriz. Zaten Osmanlı öncesi tarih, ilgi alanlarında değil.
Çok bildiklerini sandıkları Osmanlı tarihi konusunda da söylencelerin,
hayallerin dışında bir bilgileri yok! Söylenceler ve hayallerin de bilgi olmadığını,
bilimsel değerinin bulunmadığını söyleyelim.
“Çanakkale
geçilmez!” sözünün kaynağı nedir Binali? Bunu düşündün mü hiç? Anımsatayım da bil
o zaman... Birinci Dünya Savaşı’nda İngiltere ve Fransa önce denizden
saldırdılar Çanakkale’ye. Kahraman askerlerimiz buna izin vermediler. Ardında kara
harekâtına girişti İngiltere ve Fransa. Hem de sömürgelerinden getirdikleri askerlerle...
Kimler yoktu ki... Senegalliler, Anzaklar, Hintliler, Gurkalar... Dünyanın en
kanlı ve sert çarpışmaları yapıldı Çanakkale’de. Kahraman Mehmetçik göğsünü
siper etti ve Çanakkale geçilmedi.
“Ben
size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum.” diyen Türk tarihinin en büyük
kahramanı Mustafa Kemal Atatürk vardı Çanakkale’de. Atatürk, bu savaşın
kahraman komutanı oldu. Türk Milleti’nin gönlünde yer etti. Milletin gönlünde
büyüdü, büyüdü, büyüdü; gökyüzüne ağdı, yıldız oldu. Gökyüzünde parladı.
Parladıkça büyüdü. Milletin tümünün ışığı oldu, yurt topraklarını aydınlattı. O
yıldız, Kurtuluş Savaşı’nın öncüsü oldu.
Çanakkale,
Türkiye’nin kapısıdır. O kapı, ne kadar sağlam olursa, ne kadar iyi savunulursa
ülkemiz o denli güven içinde yaşar. “Çanakkale geçilmez!” sözü düşmana karşı
anlam bulmuş, söylenmiş bir söz. Bu söz, bir kahramanlık destanının özetidir.
Türkiye’yi yöneten birinin, bu gerçeği görmemesi ya da bilmemesi olanaklı mıdır?
Türk Milletinin övünç kaynağı olan bir gerçeğin espri konusu yapılması
anlaşılır bir durum mudur? Milletin değerleriyle dalga geçmek, bir başbakana
yakışır mı?
Ey
Binali, sen güya espri yapıyorsun öyle mi? Espri, bir zekâ işidir. Bilgi,
birikim ister. Espri yapayım derken bilgisizliğinin çırılçıplak ortaya
çıktığının farkında mısın?
AKP’liler
Çanakkale’yi bir türlü benimseyemediler. Niye mi? Çünkü Atatürk’ün doğduğu
yerdir Çanakkale. Atatürk’ü benimsemeyen bir zihniyet, gider Çanakkale Savaşı’na
İngiliz ve Fransız gözlükleriyle bakar. Kılavuzları olan akıl hastası sözde
tarihçinin Kurtuluş Savaşı’na baktığı gibi. Eeee, ne diyelim? Kılavuzu kargaysa...
Bak
Binali, “Çanakkale geçilmez!” diyoruz milletçe. Hem bir kez değil, bin kez de
değil... Soluk aldığımız her saniye göğsümüz kabararak haykırıyoruz: Çanakkale
geçilmez. Anladın mı?
Adil Hacıömeroğlu
26
Ekim 2016
Sevgili ADİL Bey. Olan özelliğiniz ve güzelliğinizle duygu ve düşünce ( BİLGİ ) paylaşımında bulunuyorsunuz beyanlarınıza katılıyorum. TEŞEKKÜRLER. Kişilerin Kimliklerin Makam ve Mevkilerin Aslına ve Asaletine sahip çıkması ayrıcalık ve ERDEMLİLİKTİR. Sahip çıkmayanlara ne ifade edilir ??? yorum ve muhakemesi siz güzelliklerimizindir. Aile kültürünün zafiyetle bütünlendirildiği yerde değer olmaz. Var olan EĞİTİMİZİN yok edilmesinin yorum ve muhakemesinin ??? takdiri siz değerlerimizindir. Bize BİZİM sahip çıkmamız gerektiğine inanan kişilik kimliklerden birileriyim. SİZ varsanız. BİZ varız. Ali Kemal AYDIN… SELAMLAR - SEVGİLER….
YanıtlaSil