Yandaş
basının köşe yazıcıları, Kemalistleri hedefe oturtmaya ve yeni kumpasları kışkırtmaya
var güçleriyle çalışmaktalar. Yandaş basının sivri çıkışlarıyla ünlü ve
kışkırtma konusunda açık ara lider durumundaki Yani Akit’in kumpasın dışında
kalması tabi ki düşünülemez. Öyle de oldu. Gazetenin köşecilerinden Ali
Karahasanoğlu, 3 Ekim 2016 tarihli “Gitti FETÖ, geldi Perinçek’e eyvallah
edemeyiz!” başlıklı yazısında Kemalistleri, Doğu Perinçek’i, dolayısıyla Vatan
Partisi’ni hedefe oturtmakta.
Akit
köşecisini kızdıran şey, gazetelerinin muhabirinin cep telefonunda “bylock”
programının bulunması... Bu nedenle de Akit muhabirinin tutuklanması... “Bylock”
olayını gündeme taşıyan kim? Aydınlık Gazetesi... Bylock ne? FETÖ’cülerin kendi
aralarında iletişimi sağlayan bir telefon ağı. Aydınlık “bylock”u açıklayınca
kendini gizleyen birçok FETÖ’cü açığa çıktı. Daha da çıkacak... Birçok
siyasetçi, milletvekili, gazeteci, işadamının FETÖ üyesi olduğu belli olacak.
Bu durum, özellikle AKP’li bazı siyasetçilerle, yandaş gazetelerin birçok
çalışanını korkutmakta. Bu nedenle Doğu Perinçek, Akit’in hedefinde...
“Bir
avuç solcu kafanın.. Dindar Cumhurbaşkanı’na yapılan darbeyi istismar ederek.. ‘Nerde
bana zıt giden dindar insan var, indireyim’ mantığı ile.. Tezgahlar
kurulmasın..” diye yazmakta Akit köşecisi. “Dindar Cumhurbaşkanı’na darbe” öyle
mi? Vatan, millet nerede? Cumhuriyet ve demokrasi nerede? Bunlar, Akit
köşecisinin gündeminde yok! Üstelik Cumhurbaşkanı’nı “dindar” olarak
niteleyerek milleti din üzerinden bölmekte. Bu söylemle darbeyi sanki laikler
yapmış gibi bir algı yaratılmak istenmekte. Oysa darbeyi yapan FETÖ’cüler de
kendilerini dindar olarak tanımlamaktalar. Hatta bu tanımlamaya yıllarca AKP
yöneticileri de katıldılar. Darbe, Amerikancıdır ve bu darbe bir kişiye karşı
değil, Türkiye’ye karşı yapılmıştır. Emperyalist darbeler kişiye karşı değil,
devlete karşı yapılır. Bu yapılan da ulus devlete karşı din sömürüsü yapan FETÖ’cüler
kullanılarak yapılmak istenmiştir. Ulus devleti, öncelikle TSK içindeki
yurtsever Kemalistler cansiperane savunmuşlardır.
“Dindar
insanlara kumpaslar kurmalarına izin verilirse.. ‘Şimdi bizim hedefimizde FETÖ
var.. Oluşturulan karşı cepheyi dağıtmayalım’ mavalları ile, FETÖ’nün bir başka
versiyonuna göz yumulursa.. Buna herkes eyvallah etse.. Bizim eyvallah
etmeyeceğimiz, bilinmelidir..” diye sürdürmekte sözlerini Akit yazıcısı.
Öncelikle şunu soralım: “dindar insan” söylemiyle kimler anlatılmaktadır? Bu
kişiler arasında FETÖ’cüler de var mıdır? “Dindar insanı” nasıl anlayacağız?
Bunu, ölçen bir alet icat edilmiş midir? Kemalistlerin, Vatan Partililerin FETÖ
kadar tehlikeli olduğu söylemi, kimleri temize çıkarmak için uydurulan bir yalandır?
Darbeye
karşı oluşturulan ulusal cepheyi dağıtmak kimlerin istediği bir şeydir? Bu
cephenin dağılması kimlerin işine gelir? 15 Temmuz’dan sonra oluşan ABD-FETÖ
karşıtı cepheyi bölmek/ayrıştırmak en çok ABD ve FETÖ’nün işine yarar. Peki bu
konuda çaba gösteren yandaş kalem oynatıcılar bilmezler mi ki, Kemalistleri
hedef alarak ulusal cepheyi bölmenin ABD’ye hizmet ettiğini? Bilmez olurlar mı?
Amaçları, TSK’yı sindirmek ve Türkiye’yi ABD-İsrail hesaplarına uygun duruma
getirmek... Bu arada yurtseverlere yeni kumpaslar kurarak FETÖ’yü kurtarmak...
Yeri
gelmişken bir anımsatma yapalım yandaş köşecilere. FETÖ’nün ipleri ABD’nin
elinde ve Türkiye’ye ne denli, düşman oldukları da darbe girişimi sırasında
halka, devlet kurumlarına açtıkları ateşle ortaya çıkmıştır. En küçük bir rüzgârda,
hepsi toz olup yurtdışına kaçtılar.
Kemalistlere,
Vatan Partililere gelince... Tarihleri boyunca emperyalizme karşı mücadele
ettiler. Ergenekon, Balyoz... kumpasları sırasında hiçbir kaçmadı, savrulmadı,
boyun eğmedi. Bu nedenle FETÖ ile Kemalistleri bir tutmaya çalışmak art
niyettir. ABD-FETÖ’ye hizmettir.
“Tek
marifetleri FETÖ’ye karşı çıkmak olan solculara.. Dürüstlük testi yapılmadan.
Devletin kilit noktası teslim edilmemelidir. (Yandaş yazarların tümüne, noktalama
işaretlerinin nasıl kullanılacağı öğretilmeli. Nedense hepsinin Türkçesi kıt...
AH)” diyerek sürdürmekte yazısını Akit köşelemecisi. Solcuların tek marifeti
yalnızca FETÖ’ye karşı çıkmak değil. Emperyalizme bağımlı kim varsa ona
karşıdır solcular. ABD’ye kim hizmet ediyorsa onlarla savaşım içindeler. ABD,
İsrail, FETÖ, PKK, IŞID... Bütün bunlar Türkiye’nin düşmanıdır ve solcular da
bunlara karşı çıkmaktalar. Ha, bu arada BOP eşbaşkanını unuttuk sanmayın!
Kemalistler, dünya halklarına zulüm yapan emperyalizme karşıdır; tüm mazlum
ulusların da yanındadır. Bu, Allah ile aldatanların anlayamayacağı bir şeydir.
Dürüstlük
konusuna gelince... Toplumun din duygularını sömürerek dünyalıklarını
kuranların dürüstlükten söz etmeleri çok gülünç... Devrimci ahlak, devrimcilere
her koşulda doğruyu söylemeyi öğütler. Takiye yapmayı bilmez devrimciler...
Yandaş
köşe yazıcılarının elbirliğiyle FETÖ’yü kurtarma, Kemalistlere yeni tuzaklar ve
tertipler kurma isteği çok belirgin. Her zaman yaptıklarını yapmaktalar.
Türkiye’nin yanında değil de ABD’nin yanında saf tutma yarışındalar. Bu nedenle
de Kemalistlere karşı sürekli bir mücadelenin içindeler.
ABD
kaybediyor, yandaşları da kaybedecekler. Bu tarihsel gerçekten kimse kaçmaz.
Adil
Hacıömeroğlu
8
Ekim 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder