Rasim
Ozan, FETÖ’yü kurtarma gayretini 4 Ekim 2016 günü yazdığı “FETÖ kadar büyük bir
tehdit” başlıklı yazısıyla sürdürüyor. Amacı, FETÖ’yü gösteren okları,
Kemalistlerin üzerine yöneltmek. Böylece de ABD adına ulus devlete, Cumhuriyet’e
darbe indirerek FETÖ’yü kurtarmak. ABD’nin Taraf’ında palazlanan köşe tutucu;
Türkiye’ye düşman, emperyalizme dost tavrını, görevini kesintisiz sürdürmekte.
Rasim,
Kemalizmi “çılgınlık ideolojisi” olarak tanımlamakta. Durmuş saat, günde iki
kez doğruyu gösterir. Kütahyalı da ömrümde bir kez olsun doğruyu söylüyor
farkında olmadan. Evet, Rasim... Kemalizm bir çılgınlıktır. Hem de nasıl bir
çılgınlık?.. Olmazı olduran, bir milleti yoktan var eden, yenilmez denen dünyanın
büyük güçlerini yenen, Ortaçağı kısa sürede ortadan kaldırarak çağdaş bir
toplum yaratan; at b.kundan arpa toplayıp yiyen, çarıklarını ıslatıp
yumuşatarak karnını doyuran bir halkı varsıllaştıran, tüm mazlum uluslara emperyalizme
karşı mücadele de öncülük eden, akıl almaz bir kalkınma hızıyla rekorlar
kıran... bir çılgınlık. Zaten Kemalizm, çılgın Türklerin yarattığı bir mucize
değil mi?
Rasim’in
Cumhuriyet’e saldıracak ya da Kemalizmi çürütecek düşünsel birikimi olmadığı
için bayatlamış söylencelere sarılmakta. Neymiş efendim, Kemalizm, Sünni çoğunluğa
karşıymış. ABD’nin Türkiye’ye düşman bu zevata öğrettiği tek şey kimlikleri
kaşıyıp bu yolla bölücülük yapmak. ROK’un bu yazısını okuyan da sanacak ki
Rasim beş vakit namazında, elinde tespih, başında takke cami avlusundan
çıkmayan bir Müslüman... Bu zatlar için Türk Milleti yok! Sünni, Alevi var.
Türk, Kürt... var.
ROK’un
savunduğu en bayatlamış sav ise “Eşi başörtülü subaylara orduda tahammül edilememesi”
uydurması. Bu yolla da TSK’daki Atatürkçü subaylara saldırıyı sürdürme
niyetinde.
Peki,
ordudan Atatürkçü subaylar çıkarıldığında geride ne kalır? Bunu hiç düşündün mü
ey Rasim? Öncelikle söyleyeyim, ordusuz bir Türkiye... Peki, ordusuz bir Türkiye,
kimin işine gelir? ABD, İsrail, FETÖ, PKK, IŞİD... Anlaşılacağı üzere bütün
Türkiye düşmanlarının...
FETÖ darbesini önleyen Atatürkçü subaylar... Hatta
RTE’nin ve AKP yöneticilerin canlarını kurtaranlar da onlar. PKK, IŞİD
saldırılarına karşı koyanlar da onlar. Rasim, bu gerçeği bilmez mi? Bilir tabi
ki... Ama işine gelmez. Çünkü onun işi, TSK’yı çökertip Türk Milletini
parçalamak. Emperyalizme hizmet için yola çıkanların sarıldıkları tek şey
asılsız, savlar, yalan ve iftiralar...
“FETÖ
ne kadar bu ülke için tehdit ise bu zihniyet de o kadar büyük tehdittir.” demekte
ROK. Demekte de bu tümcenin neresinden başlasam eleştiriye? “Ne kadar” sözü
belirteç görevinde. “Karşılaştırma, azlık-çokluk” anlamı verir. Bu sözle
ülkenin çokluğunu mu, yoksa tehdidin çokluğu/büyüklüğünü mü anlatmak istiyor
Rasim? Niyetinden anlaşılacağı üzere tehdidin büyüklüğünü anlatacak Türkçesi
kıt kişi. Ama ne yazık ki belirteç olan “ne kadar” sözünü, tümcede nereye
koyacağını bilmiyor. “Ne kadar” sözü, “tehdit” sözcüğünden önce gelirse tümce
anlam kazanır. Allah’ım şu işi bak! Sağlam iki tümce kuramayan kişi, bu
memlekette köşe yazıcısı oluyor.
ROK,
yukarıda yer alan tümcesiyle en büyük tehdidin Kemalizm olduğunu söyleyerek
FETÖ’yü kurtarma peşinde. Böylece hedef şaşırtmak istemekte. Şunu çok iyi
biliyor ki, FETÖ soruşturması derinleştikçe işin ucu kendisine ve AKP’li birçok
siyasetçiye dayanacak. Adalet, yakalarına yapışacak. Bu nedenle de Ergenekon,
Balyoz kumpaslarının sürdürülmesi niyetindeler. Çünkü Türkiye’nin ABD’ye karşı
birleşmesi, bu kişileri rahatsız etmekte. Türkiye’nin Avrasya’ya yaklaşması,
onların tüm hesaplarını bozmakta.
Ey
Rasim, Bu topraklarda Kemalistler yenilmez. Ancak emperyalizmin işbirlikçileri düşman
gemilerine bile binecek fırsatı bulamaz çoğu zaman kaçmak için. Sen yazdıkça ABD-FETÖ’cü
kimliğin daha çok ortaya çıkmakta. Bunu da bil, istedim.
Not:
Bu yazı dizisini yazmamı sağlayan, siyasal konularda duyarlı ve sorumlu
davranan, yurtsever kimliğiyle gelişmelere Türkiye penceresinden bakan sevgili
arkadaşım İlhan Yalnızcan’a teşekkür ederim. Konuyla ilgili zamanında uyarıda
bulunması hem benim için hem de milletimiz için çok değerli olmuştur.
Adil
Hacıömeroğlu
7
Ekim 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder